Onu değil translate Spanish
10,916 parallel translation
Jimmy, çıkarmıştın onu değil mi?
Jimmy, tú la tienes, ¿ no?
Ama onu değil.
Pero no es ella.
Onu değil.
No es ella.
Değil onu bulmak umuduyla edildi şekilde.
No es la manera en la que esperábamos encontrarla.
Biz, henüz onu tespit değil.
pero se parece mucho a Cara.
Onu kaçırmak için tutuldunuz, öyle değil mi?
Lo contrataron para secuestrarla, ¿ verdad?
Eve gelmesini bekledin, gelince de onu kafasını patlattın, öyle değil mi?
Esperó que llegara a casa, y al llegar, se volvió loco, ¿ cierto?
Korkudan değil de başka bir sebepten onu desteklemek ne güzel şeymiş.
Es todo un alivio apoyarle por algo distinto al miedo.
Sevgiliyle izlenecek bir film değil, onu söyleyeyim.
Así que alquilé el Hotel Rwanda la otra noche. Y dejad que os diga, no una película de citas.
Amacımız onu hemen olgunlaştırmak değil.
No intentamos convertirlo en un adulto ahora mismo.
- Onu buldum değil mi?
¿ Lo encontré, no?
Bir SVR takımı onu bir kamyonetin kaportasıyla buluşturdu ve sen de şehirden hızlıca ayrılmaya çalışıyordun, değil mi Oleg?
Un equipo del SVR le presentó un capó de un camión, y tú estabas tratando de salir de la ciudad muy rápido, ¿ no es cierto, Oleg?
- Onu tek basina haklayamazsin farkindasin degil mi? - Evet.
- Sí.
- Ama yine de onu istedin, değil mi?
Sin embargo, aún la querías, ¿ cierto?
Olayın ardından akıllıca davranmak kolay, eğer söylememde sakınca yoksa, Leydim, ama onu caydırmaya çalıştım onun gibi bir adam için bunu yapmak kolay değil.
Es fácil ser sagaz después del suceso, si no le molesta que lo diga, señora, pero traté de evitar que lo hiciera. No es fácil con un hombre de sus proporciones.
Hayır, Jilly ile bir teknoloji konferansında tanıştık bu onu biraz inekçe gösterebilir ama değil, o çok akıllı ve gerçekten seksi.
No, Jilly y yo nos conocimos en esta conferencia tecnológica, lo que la hace parecer empollonona, pero no lo es, es muy inteligente, y esta muy buena.
- Daha sadık mı değil mi onu bile bilmiyoruz! Şu anda adamlara yalvar yakar bizi satıyor bile olabilir.
Ni siquiera sabemos si él es de confianza... podría estar vendiéndonos, mientras hablamos.
Onu etkisiz hâle getirdin değil mi?
La inhabilitaste, ¿ verdad?
- Bekle, onu sikmedin, değil mi?
Espera, no te la follaste, ¿ verdad?
Onu seviyordun, değil mi?
La quieres, ¿ verdad?
Onu Henrietta'ya yolladın, değil mi?
La enviaste con Henrietta, ¿ no?
Onu vurduğumuzu sanmıştık ama vuran sendin, değil mi?
Creíamos que le habíamos disparado, pero habías sido tú, ¿ verdad?
Tanıyorsun onu, değil mi?
Tú la conoces, ¿ no?
Onu geri getirecek değil... - Bu kasabadakilerin sana yaptıklarını düşün.
Norma, piensa en lo que las personas de esta ciudad te han hecho.
Daha onu ne için hazırladığımızın bile farkında değil.
¡ Ni siquiera sabe para qué lo estábamos preparando!
bu çok uzun sürmedi onu sonra arayabilirim sorun değil
Eso no tomó mucho tiempo. Puedo llamarlo más tarde. Está bien.
Görevin onu şaşırtmak, buradan uzak tutmaktı ihtiyacımız olan bir şeyi vermek değil.
Se suponía que la distrajeras, que la mantuvieras alejada de aquí, no que le dieras algo que necesitamos.
- Onu böyle sarılmış tutmak istersin, değil mi?
- Quieres mantenerla envuelta, ¿ no?
Bu onu alıcıya bağlar, kurbanlara değil.
Le conecta con el comprador pero no con las víctimas.
Muhtemelen uçağa binerken onu yakalayacağımızı biliyordur, değil mi?
Probablemente sabe que podemos evitar que suba a un avión, ¿ verdad?
Henüz değil, ama bu onu cinayetle ilgili yapar, ve bu kötü komşuluktur.
Todavía no, pero lo ubica próximo al asesinato y eso es una muy mala posición.
Bu onu tutuklamak için yeterli değil.
No es suficiente para arrestarla.
Princess Kalakare sadece onu sevenler değil herkesin onu özleyeceğini bilerek dünyasına veda etti.
Pero si tú no... Uh...
Karşılayalım onu. Sen onu karşılamalısın ben değil.
Y quiere que vayamos a recibirle y reencontrarnos con él.
Karşıla onu. Sen karşıla ben değil.
Tu puedes ir, yo no voy.
Onu tanıyorsun, değil mi?
Te suena, ¿ verdad?
- Hayır değil, Tanrı beni onu durdurmak için gönderdi.
He sido enviado por Dios para detenerlo. No.
Ama onu, senin yatağında değil de
Pero se sorprendieron cuando encontraron
Onu sana bırakmadı ama değil mi?
Sin embargo, él no lo dejó para ti, ¿ o sí?
Onu ve duygularını. O anki duygularını değil ama.
En ella y en sus sentimientos, y no solo en sus sentimientos en ese momento.
Önceden de onu terk etmek için birçok nedenin vardı. Değil mi?
Bueno, al parecer tenías motivos para dejarlo antes de conocerme, ¿ verdad?
Eser kaçakçılığının en zor yanı tablo çalmak değil, onu paraya çevirmektir.
La parte más difícil del tráfico de arte no es solamente robar una pintura ; es convertirla en dinero en efectivo.
Eğer Zelena Robin Hood'a elini sürerse, onu yok edeceksin, değil mi?
- ¿ Cómo? Si Zelena le pone una mano encima a Robín, la destruirás, ¿ verdad?
- Onu ziyaret ettiğinde sana böyle dedi değil mi?
¿ Eso te dijo cuando lo visitaste? Sí.
Ben... Ben, şimdi görebiliyorum onu ölümü için suçlu olanı değil bunun konuyla ilgisi yok.
Ahora, yo ahora puedo verlo a quién culpar por no haberlo matado no tiene ningún sentido.
Güçsüzleştirici darbesi onu indirecek kadar güçlü değil ama biz bir açık bulana kadar onu etkisiz kılmalı.
El pulso del Escurridor no es lo bastante fuerte como para eliminarlo pero debería incapacitarlo el tiempo suficiente.
Nina'nın bir müzik parçasını alıp onu yorumlama değil de dönüştürme şekli harikaydı.
Nina hacía algo maravilloso : Tomaba una canción y, en lugar de interpretarla, la metamorfoseaba.
Bu yüzden değil ama dün onu görüp görmediğini bilmeliyim.
No por eso, no, pero necesito saber si la viste ayer.
Frank'e yardım etmek istiyorum, onu müzede sergilenecek taş parçasına çevirmek değil.
Quiero ayudar a Frank, no convertirle en una pieza de museo.
Siz onu çok iyi bilirsiniz, değil mi?
Y sabes todo al respecto de ellos, ¿ no es así?
Onu düşünmüyorsun, değil mi?
Estás planeando que sea... ¿ él?
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değildim 75
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değildim 75