Onu da getir translate Spanish
213 parallel translation
Onu da getir. Masrafları öderiz.
Pagaremos todos los gastos.
- Onu da getir.
- Que venga.
Onu da getir.
- Tráela contigo.
Onu da getir. Yarışırız.
Te echaremos una carrera.
Peki, Bones. Onu da getir.
Bien, Huesos, tráigalo.
Onu da getir.
Tráelo.
Bize geldiğinde onu da getir.
Tráela a casa cuando vengas.
- Oğlum iki günlüğüne bana geliyor. - Onu da getir.
Ven a la casa el fin de semana.
Onu da getir istersen.
Tráela si quieres.
Onu da getir.
Tráetela.
İyi. Bir dahaki sefere onu da getir.
El próximo día me la trae usted.
Onu da getir.
Llévalo contigo.
Onu da getir.
Trae al perro.
Onu da getir.
Bueno, tráela.
- Onu da getir. - Ne?
Tràela contigo.
Onu da getir.
Que la traigas.
Onu da getir.
Que venga, entonces.
Onu da getir yemeğe.
Tráelo a cenar. - ¿ En serio?
Onu da getir.
Tráigale a él también.
Onu da getir.
Sujétala.
- Onu da getir.
Lo llevaremos con nosotros.
O kadar ters olma, arada bir onu da getir.
No seas mísero, tráela algún día. Es una viuda apetitosa.
- Istersen onu da getir.
- Tráela contigo si quieres.
- Bebeği görmesi için onu da getir.
Bueno, ¿ por qué no la traes a la vuelta para que vea al bebe?
- Onu da getir.
Tráela.
Onu da getir.
Tráigala.
Burada garip bir şey var. Onu da getir.
Él es bueno para estas cosas raras.
Elinde delil varsa, onu da getir.
Cualquiera de las pruebas que tengas las entregaremos.
Ya onu getir, ya da yerini söyle ben getiririm.
Tráemelo o dime dónde está para poder ir a buscarlo.
O kadını geri getir belki aynı şekilde onu da hatırlarım!
Traiga a la mujer, póngala delante de mí y a lo mejor la recuerdo.
Bu yüzden getir onu canım. Nasıl yapacağın umurumda değil ama onu bu odaya getir.
Me da igual lo que le digas, pero ve a por él.
Onu getir Quarrel ve kamerayı da.
Tráela, Quarrel. Y la cámara.
Onu da buraya getir.
Que suba.
Ölü ya da diri onu geri getir!
Tienes que traerla viva o muerta.
Onu da yanında getir.
Y trae a él contigo.
- Onu da beraberinde getir.
Lleve eso con usted.
Getir onu bakalım. Sağol, Phil! O da nedir?
Llegó.Tráemelo enseguida.
- Onu da buraya getir. Yemek soğuyor.
La comida se enfría.
Onu da getir.
Pues llévalo contigo.
- Gemisi Manila'da. - Getir onu, lütfen.
- Su barco está en Manila.
Tamam, onu da yanýnda getir.
Vale, traerla.
Tamam, onu da buraya getir.
Esta bien, consíguelo ahí dentro.
Onu da getir.
Tráela con nosotros
Sonra da onu getir.
Luego lo arrastran hacia ustedes.
Bölümdeki tüm adamları kullansan da umurumda değil, sadece onu geri getir ; Ölü yada diri.
No me interesa si tienes que usar a todos los hombres en este departamento, solo traelo de vuelta, vivo o muerto.
Şimdi sen Davis'i getir ki onu da kutlayalım, kurnaz şey seni.
Tienes que venir con Davis para felicitarlo.
- Onu da arabayla getir.
- Tráelo en el carro.
Getir onu! Arjun gelince, Karan da onu takip eder!
Cuando ha venido Arjun, ¡ Karan seguirá también!
Onu altıda getir, Gil.
Seis en punto, Gil.
Onu da yanında getir.
Traelo.
- Yarın gece saat 6'da onu buraya getir.
- Tráela mañana a las 6.
onu da 41
onu da bilmiyorum 20
onu daha önce hiç görmedim 66
getir 116
getireceğim 51
getirdim 98
getir onu 108
getireyim 73
getiririm 30
getiriyorum 62
onu da bilmiyorum 20
onu daha önce hiç görmedim 66
getir 116
getireceğim 51
getirdim 98
getir onu 108
getireyim 73
getiririm 30
getiriyorum 62
getir şunu 18
getirin 79
getirin onları 22
getir onu buraya 20
getir onları 17
getir bakalım 20
getirdin mi 50
getirin onu 83
getirdiğin için sağol 20
onu duydum 61
getirin 79
getirin onları 22
getir onu buraya 20
getir onları 17
getir bakalım 20
getirdin mi 50
getirin onu 83
getirdiğin için sağol 20
onu duydum 61
onu demek istemedim 83
onu durdur 23
onu dinle 40
onu demiyorum 23
onu duyuyorum 23
onu durdurun 30
onu duydun 126
onu dinleme 106
onu dinleyin 19
onu duydunuz 54
onu durdur 23
onu dinle 40
onu demiyorum 23
onu duyuyorum 23
onu durdurun 30
onu duydun 126
onu dinleme 106
onu dinleyin 19
onu duydunuz 54