Onu duydun translate Spanish
962 parallel translation
Onu duydun. Yürüyüş emri.
Ordenes de marchar.
Ama onu duydun.
La ha oído.
- Onu duydun, hemen.
- Inmediatamente.
Onu duydun şair efendi.
Ya le ha oído.
Onu duydun,... geri dönsen iyi olur.
Ya lo has oído, vuelve a tu tejido.
Onu duydun delikanlı.
¿ Has oído? Siéntate.
- Onu duydun adamım.
- Ya le ha oído, tío.
Kent kereste şirketi - Onu duydun.
En la maderera.
Onu duydun.
Ya le has oído.
Juneau. Onu duydun mu?
Juneau. ¿ Lo conoces?
Onu duydun.
Ya la has oído.
Onu duydun. Ölmüş.
¿ No oyó que está muerto?
Onu duydun... 3000 $
¡ Ya lo ha oído, tres mil! ¡ Tres mil dólares!
Onu duydun, Kathy. Hadi denileni yap!
¡ Lo has oído, Kathy!
- Onu duydun.
- Ya has oído.
Onu duydun mu?
¿ Le has oído?
Onu duydun... Sığırlarını, karısını ve üç çocuğuyla yaşadıklarını dinledin.
Ya le has oído hablar dice que perdió la mitad del ganado y a su mujer, y que se quedó solo con tres hijos.
Onu duydun.
Ya la ha oído.
- Onu duydun, biz Wakefield için geldik.
Queremos a Wakefield.
- Onu rahatız edeceksin sadece. - Onu duydun.
Tú sólo le perturbas.
Onu duydun mu?
¿ Has oído algo?
- Onu duydun, baba!
- Ya le has oído, pa.
Onu duydun mu?
- ¿ Ha oído hablar de él?
Onu duydun.
Ya lo has oído.
Onu duydun mu?
La oíste?
Onu duydun, Gomez.
Ya lo oyó, Gómez.
- Onu duydun, değil mi?
- ¿ Lo escuchaste?
Onu duydun mu?
¿ Lo oíste?
Onu bu şeyle beslemeye son vereceksin, duydun mu beni?
¡ Deja de obligarla a beber! , ¿ me oyes? ¡ Déjala en paz!
Anladık, onu Dr. Ranger ile konuşurken duydun.
Bien, le ha oído hablar al Dr. Ranger
- Yakalayıp tutun onu! - Söylediklerini duydun mu?
¡ Un momento!
- Onu hiç duydun mu?
- ¿ Oíste de él?
- Onu duydun, getir.
- ¿ No le has oído?
Evet, sanırım onu yemeğe davet edeceğim. Bunu kabul etse iyi eder, duydun mu?
Sí, voy a invitarlo a cenar y más le vale que acepte.
Beni duydun. Bırak onu.
Ya me has oído, tírala.
- Sen onu nasıl duydun?
- ¿ Cómo has sabido sobre Johnny?
Onu sen de duydun.
Ya lo has oído.
- duydun beni kaldır onu
- Ya me ha entendido.
Ne olduğunu duydun mu? Bir buzdağına çarptık ve hiçbirimiz onu görmedik bile.
Chocamos contra un iceberg y ni siquiera nos dimos cuenta.
Onu duydun.
Ya lo habías oído a él...
Duydun onu.
Ya le ha oído.
Onu duydun, Jud.
Haga lo que le mande y todo irá bien.
Tim ve o kız. Duydun onu.
Tim y esa chica.
- Unut onu. Duydun mu?
- Se olvida de ella. ¿ Me oye?
Duydun onu.
Ya lo has oído.
Onu duydun.
Ya Io has oído.
Bunu sen Ruby'den duydun, bense onu Sam'den duymuştum.
Acaba de enterarse por Ruby. Yo me enteré por Sam.
Sen onu değil, bir şişeyi açtığımı duydun.
Me oyó abrir una botella, pero no ésa.
Beni duydun mu? Yukarı gelip onu halledeceğim!
Voy a subir y darle una patada a esa cosa.
Beni duydun. Çıkar onu buradan!
Ya me has oído, ¡ llévatelo!
Meadows onu parçalara ayıracak, Cliff'i duydun.
¡ Meadows le hará trizas! ¡ Ya has oído a Cliff!
onu duydunuz 54
onu duydun mu 34
duydun mu bunu 28
duydun mu 1424
duydunuz mu 459
duydun mu beni 209
duydun 82
duydunuz 53
duydunuz mu beni 21
duydun beni 20
onu duydun mu 34
duydun mu bunu 28
duydun mu 1424
duydunuz mu 459
duydun mu beni 209
duydun 82
duydunuz 53
duydunuz mu beni 21
duydun beni 20
duydun işte 23
onu duydum 61
onu da 41
onu demek istemedim 83
onu durdur 23
onu da getir 24
onu da bilmiyorum 20
onu dinle 40
onu duyuyorum 23
onu demiyorum 23
onu duydum 61
onu da 41
onu demek istemedim 83
onu durdur 23
onu da getir 24
onu da bilmiyorum 20
onu dinle 40
onu duyuyorum 23
onu demiyorum 23