Onu durdurmalıyım translate Spanish
116 parallel translation
Benim tek kanıtım o, onu durdurmalıyım.
Es mi único testigo, tengo que detenerlo.
- Onu durdurmalıyım.
- Debo detenerle.
Eğer görürsem onu durdurmalıyım.
Si lo veo, tendré que detenerlo
Gitmesine izin veremem.Onu durdurmalıyım.
No puedo dejarla ir. Tengo que retenerla.
- Onu durdurmalıyım.
- Hay que detenerla.
- Onu durdurmalıyım.
- Tengo que detenerla.
Yapabilirsem, onu durdurmalıyım.
Si puedo, tengo que detenerlo.
Bir yolunu bulup onu durdurmalıyım.
Encontraré la manera de detenerla.
Onu durdurmalıyım, Slithe.
Yo Io detendré, ReptiIio.
Onu durdurmalıyım.
Debo detenerlo.
- Onu durdurmalıyım.
- Debo detenerlo.
Onu durdurmalıyım!
Tengo que detenerlo.
- Onu durdurmalıyım.
- Debo detenerla.
Tanrım, onu durdurmalıyım.
Cielos, debo detenerla.
Köye doğru ilerliyor. Onu durdurmalıyım.
Se dirige a la aldea Tengo qué detenerlo.
Onu durdurmalıyım.
Quiero pararle los pies.
- Onu durdurmalıyım.
- Tengo que atraparla.
Onu durdurmalıyım!
No me quedaré aquí!
Onu durdurmalıyım. Durdurmazsam oğlum ölecek.
¡ La tengo que detener o mi hijo morirá!
Onu durdurmalıyım.
Tengo que detenerlo.
Onu durdurmalıyım. - Anlıyor musun?
Y detenerla
onu durdurmalıyım, lütfen beş dakikalığına izin vermesini söyle onunla konuşmama izin ver dinle, Daf
Tengo que detenerla. pídele que me deje pasar 5 minutos. Déjame hablarle.
Onu durdurmalıyım, ama aklıma hiçbir şey gelmiyor.
Debo detenerlo, pero... se me acabaron las ideas.
Onu durdurmalıyım.
Debo detenerlo
Birisi geri sayımı harekete geçirdi. Onu durdurmalıyım.
Alguien ha activado la autodestrucción y debo apagarla.
Onu durdurmalıyım!
¡ Tengo que detenerlo!
- Onu durdurmalıyım.
- Hay que eliminarlo.
- Geliyorum. - Onu durdurmalıyım.
Debo detenerla.
Gerçek ismini öğrenip onu durdurmalıyım.
Tengo que averiguar su verdadero nombre. Y acabar con ella.
istesem bile sana katılmak istesem bile, yapamam, çünkü onu durdurmalıyım.
Aunque quisiera abandonar la carrera aunque quisiera unirme a ti, no puedo porque tengo que detenerlo.
Belki aileden biri bilmiyorum, bir şekilde onu durdurmalıyım.
Como un... familiar o alguien que lo detenga.
Onu durdurmalıyım, Henry.
Tengo que pararla, Henry.
Onu durdurmalıyım.
Tengo que pararlo.
Gidip onu durdurmalıyım.
Debo ir y detenerlo.
Gidip onu durdurmalıyım.
Tengo que detenerla.
Duayı bitirmeden onu durdurmalıyım.
Tengo que detenerlo antes de que termine la oración.
Onu durdurmalıyım.
Creo que voy a tener que detenerlo yo mismo.
- Oh, yüce Tanrım, onu durdurmalıyız.
- Por Dios. Hay que pararle.
Durdurmalıyım onu.
Lo tengo que detener.
Onu durdurmalıyız. Böylece insanlar internette hakkımızda boktan şeyler söylemeyecekler.
Debemos detenerla para que dejen de insultarnos en la Internet.
- Acaba onu durdurmalı mıyız? - Onu durdurmam gerekiyor.
- No sé si debamos sacarla del escenario.
Belki de onu kusmaya ikna etmelisin. Arabayı durdurmalı mıyım?
¿ Debería poner el auto ahí?
Onu durdurmalıyım.
- Tengo que detenerla.
Onu yaşatmak için kanamayı durdurmalıyım.
Necesito que detenga la hemorragia y lo mantenga vivo.
onu nasıl durdurmalıyım?
- ¿ Cómo puedo detenerlo?
Onu durdurmalıyım.
Debería pararle.
Onu katil olmadan önce durdurmalıyım.
Tengo que evitar que se convierta en un asesino.
Onu bırakmadan durdurmalıydım ve nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Tengo que evitar que los abandone y no sé como.
Onu katil olmadan önce durdurmalıyım.
Tengo que evitar que se convierta en asesino.
Onu durdurmalıyım.
Seguimos siendo jóvenes, seguimos estando buenos, y vamos a destrozar esta fiesta.
Herşey patlamadan önce onu bulup durdurmalıyım.
Debo detenerlo antes de que todo implosione.
onu duydum 61
onu da 41
onu demek istemedim 83
onu durdur 23
onu da getir 24
onu da bilmiyorum 20
onu dinle 40
onu demiyorum 23
onu duyuyorum 23
onu durdurun 30
onu da 41
onu demek istemedim 83
onu durdur 23
onu da getir 24
onu da bilmiyorum 20
onu dinle 40
onu demiyorum 23
onu duyuyorum 23
onu durdurun 30