English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ O ] / Oraya geç

Oraya geç translate Spanish

253 parallel translation
Oraya geç de sana tanıtım yapayım.
Vayan para allá y lo verán.
Kitaplığın oraya geç!
¡ Póngase junto a sus libros!
Bekle, sen oraya geç, getiririm.
Ve allí, te lo llevo yo.
- Duydun, oraya geç.
- Ya lo ha oído. Quédese ahí.
Oraya geç. Emin ol, vururum.
Vuélvete o te dispararé seguro.
"Oraya geç ulaşma endişesinin başladığı netleşmişti."
Quedó claro que había empezado a preocuparse de que llegáramos tarde.
Oraya geç.
¡ Colocaos ahí!
Oraya geç.
Valla hacia allí.
Pekala, şimdi şu arabanın oraya geç bakalım.
¡ Vamos, acérquese al coche!
Gel, içeri gel, oraya geç.
Vamos, pasa y párate allí.
Oraya geç.
Sólo párate allí.
- Oraya geç.
- Ponte ahí.
Oraya geç ve bir yere kımıldama.
Ponte ahí y no te muevas.
Ne oldu? Oraya geç kalamayız.
Sabes que no podemos llegar allá tan tarde.
Oraya geç.
Id hacia allá.
Oraya geç.
¡ Ve allí!
Tiyatro istemiyorum. Şimdi oraya geç.
No quiero una escena, métete ahí.
Oraya geç ve çocuklarının yaşgünü kutlamasına katıl.
Siéntate y celebra el cumpleaños de tus hijos.
Oraya geç!
Camina.
Er ya da geç hepimiz oraya gideceğiz Blackie.
Bueno, todos tenemos que desaparecer más tarde o más temprano, Blackie.
Oraya beş saat geç varacağım!
¡ Llegaré cinco horas atrasado!
Gece geç saatte oraya ağır bir şeyler taşıdığını gören biri.
Alguien que te ha visto portando cosas pesadas a altas horas de la noche.
Bill, oraya geç.
Tú, tú y tú...
Onu İstanbul'da karşılayayım dedim, ama oraya vardığımda geç kalmıştım.
Decidí encontrarme con él en Estambul,... pero para cuando llegué ya era tarde.
Oraya geç.
Siéntese.
Geç oraya.
Ponte ahí detrás.
- Dua etmek için çok geç. Ayrıca her nereye gittiyse, oraya vardı.
Es tarde para rezar, y ya habrá llegado a su destino, fuera cual fuera.
- Tamam, geç oraya.
- Bien. Baja.
Er ya da geç oraya varıyor.
Quiero que te vayas.
Er ya da geç oraya düşeceksin nasıl olsa.
Sabía que terminarías ahí tarde o temprano.
Oraya bir ya da iki gün daha geç varacaktık.
Llegaríamos uno o dos días después.
Haydi, geç oraya.
Vamos, ponte ahí.
Doktora görünecek kadar kötü haldeysen oraya vardığında çok geç olacak.
Si tiene tanta prisa, es tarde para que vea a un médico.
Oraya ulaştığımızda maksimum warp hızına geç.
Máxima velocidad warp cuando lleguemos.
Çünkü insanlar nereye giderse gitsin, er ya da geç, kanun oraya gelir.
Porque vaya donde vaya la gente, tarde o temprano, llega la ley.
Oraya geç.
- Seis, ocho, diez-adentro.
Sanırım er ya da geç Gauche oraya gelecektir.
Bueno, I figura Gauche se mostrar allí tarde o temprano.
Geç oraya otur.
Siéntate allí.
Oraya er ya da geç gideceğiz!
Iremos allí tarde o temprano.
Şöyle kay. Geç oraya.
Mas para allá
Er ya da geç oraya varacağız.
Llegaremos tarde o temprano.
Kapanmadan önce oraya gitmek istiyorum, geç kaldık. İnek beyinli. İnek Beyinli?
quiero llegar antes de que cierren, se nos hace tarde de acuerdo, pues corre
Bugün oraya gittiğim için geç kaldım.
La razón porque vine tarde... es porque caminé por ahí hoy.
Geç babanın yanına otur, oraya yanına git.
Ponte al lado de papá... Por ahí.
Geç oraya.
Ponte allí.
Geç oraya!
Ven junto a mi.
Erkekler genelde daha geç geliyor, çünkü çalışan kızların oraya varmasını bekliyorlar.
Por lo general, los desfiles empiezan tarde para que puedan venir las chicas que trabajan.
Oraya geç.
Qué bien.
Oraya gelip onu görmem lazım, ama geç kalacağım, çünkü burada kayboldum.
"Tarta de Limón - Tarta de Durazno" Necesito ir a verla. Pero llegaré un poco tarde porque estoy perdido.
Geç oraya.
Rápido.
Oraya kadar uç direklerin arasından geç ve buraya geri gel. Tamam mı?
Vuela un poco por ahí arriba pasa entre los dos postes, y vuelve aquí, ¿ de acuerdo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]