English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ S ] / Saat kaçtı

Saat kaçtı translate Spanish

313 parallel translation
- Saat kaçtı?
- ¿ Qué hora era?
Casablanca'da Aralık, 1941 ise, New York'da saat kaçtır?
Si es diciembre de 1941 en Casablanca, ¿ qué hora es en Nueva York?
- Saat kaçtı?
- ¿ Qué hora era? - ¿ La hora?
Onu buraya getirdiğinde saat kaçtı, Watson?
¿ Qué hora era cuando usted la trajo aqui, Watson?
- Saat kaçtı?
- ¿ A qué hora fue eso?
- Saat kaçtı?
- ¿ Que hora era?
Saat kaçtı?
¿ Qué hora era?
- Saat kaçtı?
¿ A qué hora?
Saat kaçtı, bilmiyorum.
No sé qué hora era.
saat kaçtı?
¿ A qué hora fue eso?
Saat kaçtı?
¿ A qué hora fue eso?
Saat kaçtı?
¿ A qué hora sería eso?
Sen evlendiğimiz zaman saat kaçtı onu bile bilmezsin.
No sabes la hora desde el día que nos casamos.
Saat kaçtı? Eve geldi ve birlikte dışarı çıktık.
No estoy segura a que hora llegó, pero salimos juntos.
Döndüğünüzde saat kaçtı?
¿ A qué hora volvió?
Saat kaçtı?
¿ A qué hora fué esto?
Saat kaçtı?
¿ Qué hora era cuando Ud...?
Cüzdanı gördüğünde saat kaçtı?
¿ A qué hora encontraste la billetera?
Saat kaçtı?
Yo me fui a la cama. ¿ A qué hora?
17 Ekim gecesi müvekkilim dairenize geldiğinde size göre saat kaçtı?
¿ A qué hora de la tarde del 17 de octubre afirma que mi cliente estuvo en su piso?
Saat kaçtı?
¿ A qué hora fue?
Saat kaçtı, biliyor musunuz?
¿ A qué hora fue eso? ¿ Sabe?
- Yatmak için gittiğinizde saat kaçtı, Miss Chadwick?
¿ A qué hora se acostó anoche?
O sırada saat kaçtı?
¿ Qué hora era?
Saat kaçtı?
- ¿ A qué hora?
Saat kaçtı?
¿ Qué hora tenía?
- O zaman saat kaçtı?
¿ Y eso a qué hora fue?
- Saat kaçtı biliyor musunuz?
¿ Sabe usted a qué hora fue?
- Saat kaçtı biliyor musunuz?
- ¿ Sabe usted a qué hora fue?
Bir fil çitinin üstüne oturduğunda saat kaçtır?
¿ A qué hora se sienta un elefante en la cerca?
Sence saat kaçtır?
¿ Qué hora crees que es?
Çünkü biliyor musunuz kapınızın önünden geçerken... saat kaçtı?
¡ Qué curioso!
- Saat kaçtı?
- Qué hora era?
Saat kaçtı?
¿ Y a qué hora era esto?
Dedektif, morga varıp Jimmy Chin'in cesedini teslim ettiğinizde saat kaçtı?
Fue a la morgue y, ¿ a qué hora dejó a Jimmy Chin?
Şu an New York'da saat kaçtır?
¿ Qué hora es en Nueva York?
Saat kaçtı?
- ¿ A qué horas?
- Saat kaçtır orada şimdi?
- ¿ Qué hora será allí ahora?
Saat kaçtı, Matmazel Lingard?
¿ Y eso a qué hora fue, Mademoiselle Lingard...?
- Saat kaçtır acaba?
- ¿ Cómo voy a saberlo? Ya deberíamos haber sobrepasado el muro.
Birkaç saat içinde nereye kaçtığını öğrenmiş olacağım.
En unas horas, todos lo sabran.
Saat şimdi kaçtır sence?
¿ Qué hora será?
Çavuş Rutledge pencerenizin önünden geçtiğinde saat tam olarak kaçtı? Tam olarak 8 : 00.di
¿ a qué hora exactamente vio pasar al sargento Rutledge frente a su ventana?
Saat 9'da, kamptan kaçtılar.
A las 9 huyeron del campo.
Saat kaçtı?
Ah...
Kaçtı o, ama bir kaç saat içinde onu geri getiririz.
Se ha escapado, pero lo apresaremos en unas horas.
Beast yaklaşık bir saat önce zincirini kırıp kaçtı.
Bestia se rompió la cadena sobre Hace una hora y se fue corriendo.
Saat kulesinin çark bölümüne kaçtılar!
¡ Entraron en la sala de maquinas de la torre del reloj!
Saat biri vurduğunda, fare aşağı kaçtı.
El reloj dio la una. El ratón bajó corriendo.
Saat bir örümcek için kaçtır?
¿ Qué es el tiempo para una araña?
Saat kaçtı?
- ¿ A qué hora fue eso?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]