Sadece benim translate Spanish
8,369 parallel translation
Sadece benim için taşıdın.
Tú solo la guardabas para mí.
Şurada 33 adam var, sadece benim mi sırrım var?
¿ Hay 33 hombres aquí y yo soy el único... que tiene un segundo frente?
Dışarıda sadece benim arabam var.
Soy el único coche que hay.
O sadece benim bir versiyonumdu.
Es solo una versión de mi.
Sadece benim, hanımefendi.
Sólo mío, señora.
Sen ve habersizliğinin ortasında duran sadece benim.
Soy el único que está entre tú y el olvido.
Ona verdiğim hediye için teşekkür etti sonra da sadece benim duymamı istediği bir şey söyledi.
Me agradeció por el regalo que le di, luego dijo algo que sólo quería que yo escuchara.
Sadece benim anladın mı?
Sólo mía, ¿ entiendes?
Bu sadece benim durumumda biri için uygun değil.
Esto no es adecuado para un hombre en mi condición.
Bu tarz bir terapiyi, sadece benim için özel olan hastalarıma uygularım.
Yo sólo hago este tipo de terapia en pacientes que son especiales para mí.
Onlara ihanet edeceksem sadece benim şartlarımla yapacağız. Sadece benim şartlarımla. Anlıyor musunuz?
Si los voy a traicionar, haremos esto solo a mi manera. ¿ Entiendes?
Bay Jones, bakın. Sadece benim... kahramanım olduğunuzu bilmelisiniz.
Mire, Sr. Jones, solo quiero decir que usted siempre ha sido un héroe para mí.
Sadece benim suçumdu.
Mi maldita culpa.
Ama bu sadece benim görüşüm.
Pero eso es sólo mi toma.
- Bu sadece benim babamın aptalca...
- Eso lo inventó mi estúpido papá. - ¡ Espera!
Bu sadece benim izlenimim.
Es solo mi impresión.
Sen sözlerimi dinle ve sadece benim dediklerime odaklan
Pero sólo escucha mis palabras. Concéntrate en mis palabras y nada más.
Bu sadece benim neler kaybettiğimi fark etmemi sağladı.
Me hizo darme cuenta de lo perdida que estaba.
Daha önce de birçok kez söylediğim gibi bu kasabayı güvende tutmak sadece benim görevim değil. Hepimizin görevi!
Y como dije repetidas veces mantener la ciudad segura no es solo mi trabajo ¡ sino el de todos!
Benim içinse sadece bir çek daha.
Para mí, solo es otro cheque.
Sadece Ambro ürünleri benim kişisel garantimi taşıyabilir.
Sólo los productos Ambro llevar mi garantía personal.
Sadece Ambro ürünleri benim kişisel garantimi taşıyabilir.
Sólo los productos Ambro llevan con mi garantía personal.
Sadece Ambro ürünleri benim kişisel garantimi taşır.
Sólo los productos Ambro llevar mi garantía personal.
Çünkü sadece bir tane var, ve aranızda en tecrübeli ben olduğum için, benim takmam gerekiyor. Sence de öyle değil mi?
¿ No crees?
Benden ne istiyorsun? Benim için sadece bir şey yapman lazım, kendim yapamayacağım bir şey.
¿ Qué quieres de mí? Algo que no me puedo hacer por mí mismo.
Bak, benim nefret ettigimi dusunmeni istemem Aptal orospu, ben sadece...
Igual, no quiero que pienses que estoy odiando al puto imbécil, yo solo...
Burada ne yaptigimizi hala bilmiyorum, ve Jim'in cenazesinden beri kiliseye gitmedim, ve ben sadece... benim... kiyafetim gercekten cok rahatsiz!
Todavía no sé qué estamos haciendo aquí, y no he estado dentro de una iglesia desde el funeral de Jim. Y yo solamente... no... ¡ El traje es realmente incómodo!
Çünkü bu benim görevim evlât sadece en kalifiye olanlar benden onay alır.
Porque mi trabajo es que solo pasen los más aptos, hijo.
Böyle değil, ver bana onu. Anlatayım, Sadece anlatıcam. Şimdi, benim için bunu yaparsan,
No así, dámelo déjame explicar... si haces este trabajo por mi... te doy la radio, pero por esto.
Hayır! Benim sadece bir araca ihtiyacım vars!
¡ No, Sólo necesito un aventón!
O sadece "benim" annem.
Ella es sólo "mi" mamá.
İyi biri olduğuna ilgilenen benim eşim, ve sadece vücudumda, bedenim - Hadi David, seni kabul etti.büyüleyici,
Es bueno que alguien está interesado en mi cerebro y no sólo en mi cuerpo.
- Herhangi bir fikrin var mı? Bunu görüşmek, benim çok zamanı aldı Sadece kontrolsüz bir alanda görüşmek,
¿ Tienes alguna idea de cuánto tiempo me ha tomado negociar simplemente verla sin supervisión en un espacio público?
Benim hakkımda yazıyorlar... Ben sadece başka bir...
Ellos escriben sobre mí y sólo soy otro...
Hikâyeyi benim tarafımdan anlatmak istiyorum sana. Sadece sana.
Quiero contarte mi lado de todo esto.
Biliyorum. Sadece, çok güzel konuşuyorsun. Sözcükleri ustaca kullanıyorsun, benim istediğim de bu.
Lo sé, sólo que tú hablas tan hermoso, tienes tanta maestría con las palabras, y yo quiero eso.
Sadece bir geceliğine benim erkek arkadaşım ol.
Sé mi novio sólo una noche.
Sadece bir ayak bağısın! Benim için hep böyle oldun!
Solo eres un estorbo para mi.
- Evet, haklısın. Ama senin gibi benim de hayatımda sadece bir kadın var.
Pero al igual que tú, hay solo una mujer para mí.
Sadece takılıyorsak benim için sorun değil. Çünkü niye biliyor musun?
Si nos limitamos a pasar el rato juntos, que encaja.
"Ruth, yeteneği gözünden anlardı. " Benim gözlerimse sadece onu görüyordu. "
Ruth tenía un ojo increíble para el talento... mientras que yo sólo tenía ojos para ella.
Kötü adam değillerdi. Senin benim gibiler. Sadece kötü günlerindelerdi.
No a gente mala, solo... a personas, teniendo un mal día.
Benim için bu sadece üniforma değil.
No es solo un uniforme para mí.
- Benim sadece...
Pero...
Yani sadece eşyalar mı önemli benim için?
Ah, solo me importan las cosas.
Çünkü benim gibileri sadece...
Porque los tipos como yo no podemos nada más ir y...
Celal, sadece arkasında benim kıllı gibi görünüyorsun.
¡ Celal, te pareces a mis nalgas, bien peludas!
- Benim için birkaç... gün oldu sadece.
Han sido... unos cuantos días para mi.
Benim için olduğunu söylüyorsun ama sadece ne kadar iyi yaptığını göstermek için.
Finges que es por mí, pero quieres mostrar que eres maravilloso.
Benim hakkımda kötü şeyler duyacaksın ama ne olursa olsun, insanlar ne söylerse söylesin, sadece şunu bilmeni istiyorum.
Escucharás cosas malas sobre mí. Pero pase lo que pase, sin importar lo que diga la gente, quiero que sepas
Sadece rehineyi görebiliyorum. - Bu adamın ölümünün vebali onun boynuna, benim değil!
¡ Esta muerte está en la conciencia del hombre, no la mía!
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benim için öyle 32
benimdi 32
benim için önemli 63
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benim için öyle 32
benimdi 32
benim için önemli 63