English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ S ] / Sanslisin

Sanslisin translate Spanish

41 parallel translation
Cok sanslisin Dan.
Que suerte tiene, Dan.
Buradan kurtuldugun için sanslisin.
Tienes suerte de marcharte de aquí.
sanslisin.
Tiene suerte.
Sadece cildine zarar verdigi için sanslisin.
Tienes suerte de que apenas abrió la piel.
Buradan kurtuldugun için sanslisin.
Tuviste suerte de escapar.
Pekala, o zaman sanslisin çünkü ben bir tane buldum.
Bueno, tienes suerte porque te acabo de conseguir uno.
Sanslisin derse gitmem lazim.
Te salvó que tengo clase.
Yeni insanlarla tanisiyorum. Ne kadar sanslisin ki... ... Benimle tanistin.
Buscando gente... qué suerte tienes... me conociste.
Kullanabilecegin yeni bir yetenegin oldugu icin sanslisin.
Tienes suerte de tener nuevas habilidades que puedes usar.
Seni ezmedigim için sanslisin.
Tienes suerte de que no te atropellé.
'Hey, Raj, sen gerçekten sanslisin..
'Hey, Raj, tienes mucha suerte...
Sen çok sanslisin..
Eres tan afortunada...
Bana rastladigin icin sanslisin.
Tuviste suerte de conocerme.
Cok sanslisin, kardesim.
Tuviste suerte, hermana.
sanslisin, böyle bir derdin olmayacak.
nunca tendrás que saberlo.
Çok sanslisin ki seni izinsiz girmekten tutuklamadilar.
Una suerte de locos que no les hicieran cargos por ingreso forzado y robo...
Böyle sadik bir adamin oldugu için sanslisin.
Tienes suerte de tener un hombre tan leal.
Geldigim için çok sanslisin o zaman.
Bueno, ¿ no es una suerte que haya venido?
Sandigindan daha sanslisin.
Tienes más suerte de la que crees.
sen çok sanslisin.
Suertudo.
Peki, sen... Sen cok sanslisin... Bir cok yere gitmissin
Bueno, tú... tienes mucha suerte de...
sanslisin.
Bien por vos.
Mermi sadece yelege temas ettigi için sanslisin kardesim.
Tienes suerte de que la bala diera en el chaleco, tío.
Zirhin dost ateslerine karsi korumali, ki bence sanslisin, cunku,
Tu armadura no permite el fuego amigo, lo cual es afortunado, porque...
Seni öldürmedigimiz için sanslisin.
Tienen suerte de que no los matemos.
Ozerk biri oldugu icin sanslisin.
- Afortunadamente, haces otras cosas. - ¿ Puedo?
sanslisin evlat.
Eres un niño afortunado.
O kadar belaya yol açmisken bu kadariyla kurtuldugun için sanslisin.
Con todos los problemas que dabas, tienes suerte de que solo fuera eso.
Seni disari atmadigimiz için sanslisin.
Tienes suerte de que no te dejemos tirada en la cuneta.
Sanslisin ki guzel seyleri severim..
Me gustan las cosas lindas.
Böyle büyük ve sevgi dolu bir ailen oldugu için çok sanslisin.
¿ No eres dichoso de tener una gran y amante familia?
Bunca zaman kilisede kalabildigin icin sanslisin.
Tienes suerte de que tu iglesia haya durado tanto.
Ayrica gorev basinda degildim. Dislerini dokmedigi için sanslisin.
Además, estaba fuera de combate.
Çok sanslisin.
Tienes suerte.
Delice, ironik cezani kimseye bir sey olmadan fark ettigim için sanslisin.
Tienes suerte de que haya descubierto tu loco e irónico castigo antes de que alguien resulte muerto.
- Bizi takip etmene izin verdiğim için sanslisin. simdi kes sesini.
Permití que nos siguieras, Pero... - Entendido.
Seni direksiyona bağlamadiğim için şanslisin.
Agradece que no te ate al volante.
Çeneni kirmadiğim için şanslisin.
Tienes suerte de que no te rompa tu maldito cuello.
ŞANSLISIN
SUERTUDO

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]