Sanırım bunu yapabilirim translate Spanish
148 parallel translation
Sanırım bunu yapabilirim.
Y creo que lo puedo hacer.
Sanırım bunu yapabilirim, ama ona bu nüshayı vermek istememiştim.
Sí, supongo que podré hacerlo. Pero no quiero darle esta copia.
Sanırım bunu yapabilirim.
Supongo que podría hacer eso.
Sanırım bunu yapabilirim.
Creo que puedo hacerlo.
- Evet, sanırım bunu yapabilirim.
- Me lo puedo imaginar.
Evet, Tom. Sanırım bunu yapabilirim.
Sí, creo que soy capaz.
Sanırım bunu yapabilirim.
Me parece que sabré hacerlo.
Sanırım bunu yapabilirim. Hastanenin yapabildiğinden daha iyisini yaparım.
Creo que yo puedo atenderlo mejor que en el hospital.
Sanırım bunu yapabilirim.
Sí, está bien. Creo que puedo manejar esto.
Evet, sanırım bunu yapabilirim.
Sí, supongo que podría.
- Sanırım bunu yapabilirim.
- Creo que puedo hacer eso.
Şimdiden iyi hissediyorum Sanırım bunu yapabilirim.
Sabe, ya me siento mejor. Creo que podré hacerlo.
Sanırım bunu yapabilirim.
Tal vez podría hacer esto.
Sanırım bunu yapabilirim.
Supongo que podría hacerlo.
- Sanırım bunu yapabilirim.
Supongo que debo.
- Sanırım bunu yapabilirim.
- Eso podré hacerlo.
- Hayır. Hayır. Sanırım bunu yapabilirim.
No, no supongo que puedo hacer esa parte.
Tamam sanırım bunu yapabilirim
Pienso que es el.
Sanırım bunu yapabilirim.
Y creo que puedo.
Sanırım bunu yapabilirim, tabii.
Eso creo.
Evet. Sanırım bunu yapabilirim.
Si, creo que puedo hacerlo.
- Sanırım bunu yapabilirim. - Sahi mi?
- Creo que puedo hacerlo.
Sanırım bunu yapabilirim.
Ya me gustaría.
Sanırım bunu yapabilirim peder.
Creo que puedo hacerlo, padre.
Şey, sanırım bunu yapabilirim.
Bueno, yo... Supongo que podría.
Sanırım bunu yapabilirim.
Creo poder hacerlo.
Tamam Mr Freed, Sanırım bunu yapabilirim.
Bueno, Sr. Freed. Creo que podré hacerlo.
Sanırım bunu yapabilirim.
Puedo hacer eso.
Sanırım bunu yapabilirim.
Ok, creo que puedo manejarlo.
- Ve sanırım bunu yapabilirim.
- Podemos hacerlo.
Sanırım bunu yapabilirim.
Sí, sí. Creo que puedo hacerlo. Y no seas demasiado específico.
Sanırım bunu yapabilirim. Ya da sen beni buradan hemen çıkartırsın.
¡ Podría hacer eso o tú podrías bajar hasta aquí y dejarme salir!
Tabii, sanırım bunu yapabilirim.
Sí, debería de ser fácil.
- Sanırım bunu yapabilirim.
Querida. - Creo que puedo hacerlo.
Sanırım bunu yapabilirim.
Eso puede andar.
Evet, sanırım bunu yapabilirim.
Sí, creo que puedo hacer eso.
Geminin bütün olanaklarıyla sanırım bunu yeniden yapabilirim. Ama aslında kurallar hayır diyor.
Con lo que hay en esta nave, creo que podré reconstruirlo... pero francamente, el libro dice que no.
Shimozuma ile savaş söz konusu ise, sanırım bunu 20 yapabilirim.
Puesto que estamos hablando de luchar con Shimozuma creo que podría hacerlo por 20.
Sanırım, her şeyi hesaba katacak olursak, tüm farklı olanakları dikkate alarak, bunu yapabilirim.
Supongo que, teniendo en cuenta los distintos elementos y todas las posibilidades, me las arreglaré.
Bunu yapabilirim sanırım.
Bueno, soy capaz de hacer eso.
Ana deflektörde geçici bir takyon metriksi kurdum. Sanırım, bunu kullanarak mekik tarafından gönderilen titreşimin benzerini yapabilirim.
- He creado una matriz de taquiones para simular el impulso del trasbordador.
Evet, sanırım bunu yapabilirim.
Sí, sí se la doy.
Sanırım bunu 5 dolarla yapabilirim.
Creo que podría invertir 5 dólares.
Sanırım, kemiklerindeki mineraller sayesinde iyi bir kilitlenme yapabilirim. Bunu yeni buldum ama sanırım işe yarıyabilir.
Creo que puedo obtener una fijación límpia de los minerales en sus tejidos óseos, acaba de ocurrírseme y creo que funcionará.
Ağır.. taşıma... Sanırım ben.. bunu yapabilirim.
Levantar... cosas pesadas creo que yo podría hacer eso.
Sanırım yapabilirim bunu.
Supongo que podría.
Sanırım yasadışı yollardan bunu yapabilirim, ama gerçekten çok meşgulüm.
Podría tratar de localizar a uno a través de canales legales, pero estoy muy ocupado.
Sanırım bunu tek başıma da yapabilirim.
Bueno, supongo que puedo hacerlo sola.
Tüm gün bunu yapabilirim! Biliyorsun, Perry, Doktor Dorrian zamanında geldiğine göre ve sen de dinlenme odasında bu gülünç "iyi-kötü" rolüne çalıştığına göre sanırım, tüm gün boyunca onun asistanı olmalısın.
Como el Dr. Dorian ha llegado puntual y tú nos deleitabas con tu numerito,... estarás a su cargo todo el día.
Bunu benim için yapabilir misin? Sanırım yapabilirim. Hey, Tru, bir dakikan var mı?
Habría hecho todo lo que dije, tenía este capital, y todo fue genial, hasta que el tío se retiró en el último momento.
Bu kadar yakın olduğumuza göre, bunu yapabilirim sanırım.
Ya que nos hemos vuelto tan cercanos, voy a dejar pasar esa.
bunu yapabilirim 231
yapabilirim 355
sanırım 5390
sanirim 35
sanırım öldü 20
sanırım oldu 18
sanırım olur 20
sanırım ben 59
sanırım bu 88
sanırım öyle 707
yapabilirim 355
sanırım 5390
sanirim 35
sanırım öldü 20
sanırım oldu 18
sanırım olur 20
sanırım ben 59
sanırım bu 88
sanırım öyle 707
sanırım anladım 39
sanırım buldum 30
sanırım o 59
sanırım evet 122
sanırım öyle oldu 17
sanırım bu kadar 32
sanırım hayır 76
sanırım yok 57
sanırım anlıyorum 35
sanırım öyleyim 36
sanırım buldum 30
sanırım o 59
sanırım evet 122
sanırım öyle oldu 17
sanırım bu kadar 32
sanırım hayır 76
sanırım yok 57
sanırım anlıyorum 35
sanırım öyleyim 36