Seninki de translate Spanish
1,747 parallel translation
- Evet, seninki de.
- Sí, el tuyo también.
Seninki de şu an çekmecende.
La tuya está en tu gaveta ahora mismo.
Seninki de uzun, Murray
El tuyo está bastante largo, Murray.
Seninki de öyle.
- El tuyo también.
İşte seninki de geldi.
Y ahí está el tuyo.
Başı ağrıyan ve diş çıkaran mızmız çocuktan beter seninki de.
La suya tiene más malas pulgas que un perro callejero.
- Seninki de orada olmalı.
- Creo que deberías traer al tuyo.
- Seninki de aynı şekilde.
- No me gusta el tuyo, tampoco.
- Seninki de güzel.
- Tú también obtuviste una.
Evet, seninki de.
Igualmente.
- seninki de.
Tú tampoco.
Seninki de ne trajedi.
Qué trágica vida.
Dışarıdaki seninki değil mi?
Esa es tu chica de afuera, no?
- Seninki de iş mi?
- Su trabajo es una mierda.
Seninki de güzel, April. Seninle konuşmuyorum.
- El tuyo también es bueno, April.
Seninki de öyle, adamım.
- Igual las tuyas, amigo.
Çünkü bu hataları bulduğumuzda gerçekleri açıklayıp çekip gitme şansınız gider. Seninki de.
Porque cuando descubramos esos errores cualquier oportunidad que tengas de hacer un trato se esfumará al igual que tú.
Annem ben küçükken kanserden öldü. - Seninki de mi öldü?
Todo lo que importa es que estemos juntos.
"Ucuz Kore animasyonu" diyecektim ama, seninki de olur.
Iba a decir animación coreana barata, pero...
Kan dökülecek, bu seninki de olabilir. O yüzden git birini öldür, İmza :
Habrá sangre, tal vez sea tuya así que ve a matar a alguien.
Bir saat sonra. Robin seninki de şimdi geliyor.
Robin, la tuya estará pronto.
Gönderenin izi sürüldüğünde de Collins'in evi çıkar, seninki değil.
Si rastrearon el sendero, debieron terminar en casa de Collins, no en la tuya.
Seninki de muhtemelen evinin kapısının önünde duruyordur.
Probablemente están frente a la puerta de tu departamento ahora.
Seninki de bende yok.
Y no tengo lo que tu tienes.
Seninki de sıkıcı olacak.
Pues la tuya también será aburrida.
Alınma ahbap ama diğer süper güçlere kıyasla seninki biraz zayıf kalıyor.
No te ofendas, amigo, pero hablando de superpoderes los tuyos son penosos.
Seninki gibi yüklerden kurtulmakta üstüne yoktur.
Es un experto para deshacerse de cargas como la suya.
Ama sahibi o olacağı için seninki kalacak, değil mi?
Pero es de él. ¿ Tú vas a quedarte con el tuyo?
Ne benimki, ne de seninki için. Ama kendi sağlığım üzerine bahse girebilirim.
La tuya o la mía... pero yo apostaría por los mía
Seninki yüksekse çekip gideyim. Bir daha da beni hiç görme.
Si la sacas tú, me marcho Nunca más volverás a oir de mí
Seninki neydi, sahilde çıplak koşmak mıydı?
¿ Cuál fue el tuyo, correr desnudo por la playa de nuevo?
Aslında, partiye yaptığın masrafları... ve hediye ettiğin elbiseleri düşünürsek, sanırım şirket tarihinde, açılış gününde en çok zarar eden mağaza seninki olacak.
De hecho, si el factor de gastos en la fiesta. y todas las piezas que regalaste, Creo que tu tienda ha tenido el mayor déficit de una inauguración.
Kalp atışından söz etmişken, seninki 18 saattir atmıyordu.
Hablando de matar, tu corazón no latió por más de 18 horas.
Seninki kadar kaliteli olmaz ama!
No tú marca de primera.
Hayır, seninki belki kötü olabilir ama benimki daha kötü.
Ah, no, el tuyo pudo haber sido de mierda, pero el mío tenía mucha más mierda.
Seninki gibi çocuksu bir suratı vardı, çok kibar gülerdi.
Tenía un rostro algo infantil, como el tuyo, y sonreía de forma muy gentil.
Seninki ne oldu?
¿ Qué hay de los tuyos?
Özellikle de seninki kadar güzel vücutlar.
Ahora...
Seninki?
Catherine, ¿ y qué hay de ti?
Hiçbir insanin kanini seninki kadar çok istemedim.
En mi vida ansié tanto por la sangre de un humano.
Net kazancı, holiganların otlakçılık ettiği çoğu gelişen ülkeden daha fazla olan biri olarak ve seninki gibi sahte sofu kız kalbine sahip birini görünce benim de haklarım olduğuna inanıyorum.
Creo que tengo derecho a una fortuna mayor que muchos países en desarrollo sin que me acosen indeseables aprovechados ni llorones moralizadores como usted.
ve en iyi tarafi ise evlatlik bebegin.. .. seninki gibi bir burna sahip olmayacak
Y lo mejor de todo es que el niño adoptado no tendra una nariz como la tuya.
Tencere dibin kara, seninki benden kara durumu, değil mi?
Bueno, un poco de eso si que hay. La cafetera llamando a la tetera negra, ¿ no es así?
Sen de bazen kötülük yapıyorsun, baba. Ama seninki orada asılı kalıyor.
Hiciste cosas malas aveces, papá, y todavía estás allí.
Seninki şirketten.
Y el tuyo, cortesía de la casa.
Ama seninki gibi erkek yüzlü biri için geçerli mi emin değilim.
Pero no estoy seguro de si con una cara tan viril funcionara...
Preeti hala ağlıyordu ve dedi ki : "Ben de seninki gibi büyük memeler istiyorum."
Preeti lloró y le dijo quiero tener pechos como los tuyos
Seninki uyuşturucu karşılığı kendini sattıysa Javier onu çalıştırmış olabilir.
Si tu desconocida se prostituye por droga, es posible que él tratara de reclutarla.
Benimki de seninki kadar olmuştur.
Resultó tan bien como a ti.
Seninki hazır, yapman gereken tek şey sana mail yollamasını sağlamak, sonra Eli'ın arkadaşı... IP. adresini izleyecek.
Estas lista. Todo lo que necesitas hacer es, que te envíe un correo, luego la amiga de Eli, puede rastrear la IP.
Seninki ise muhtemelen % 6 yanıklar için % 2 çirkinliğin için- - Ve bol keseden atıyorum bunları.
La suya probablemente un seis de las quemaduras y el otro dos por feo... Y siendo generoso en ambas.