Sorun istemiyorum translate Spanish
780 parallel translation
Evimde bir sorun istemiyorum.
¿ Por qué? No quiero líos en esta casa.
Burada atların bacakları dinleninceye kadar,... üç ya da dört gün kalmayı düşünüyorum ve gereksiz bir sorun istemiyorum.
Vamos a quedarnos aquí 3 ó 4 días... hasta que descansen los caballos, y no quiero problemas innecesarios.
Ama hiç bir sorun istemiyorum.
No quiero complicarme la vida.
Söz vermeni istiyorum, cumartesi günü onu çağırdım diye bir sorun istemiyorum.
Prométeme que puede venir el sábado sin que tú o tus esbirros interfieran.
sorun istemiyorum.
- No quiero problemas. - ¿ Problemas?
Ve ben hiç sorun istemiyorum bu yüzden herşeyde hassas ve sakin olalım.
Y no quiero problemas. Mantengamos la paz y la tranquilidad.
Sorun istemiyorum.
- No quiero problemas.
Aramızda sorun istemiyorum.
- Puedes hablar con los dos.
Lütfen, sorun istemiyorum.
Por favor, no hagas problemas.
Ben sorun istemiyorum.
No busco problemas.
Artık burada hiçbir sorun istemiyorum.
No quiero problemas.
Hiçbir sorun istemiyorum.
No quiero problemas.
Artık burada sorun istemiyorum.
No quiero tenerlos más aquí.
- Hiçbir sorun istemiyorum.
- No quiero problemas.
Evde bir sorun olsun istemiyorum ve bununla da ilgilenmiyorum.
Sí, y no quiero problemas. No me apetece.
Herhangi bir sorun ya da muziplik istemiyorum.
Espero que no haya problemas, ni gamberradas.
Daha fazla sorun yaratmak istemiyorum.
No quiero crear más problemas.
Sana sorun çıkarmak istemiyorum. Eminim sen de bunu istemezsin.
No quiero ser desagradable y usted tampoco.
Tabiki, sorun yaratmak istemiyorum Ama söylemek görevim
No querría causar problemas, pero creo que era mi deber decírtelo.
Sorun değil. Başkasını görmek istemiyorum zaten.
Es fácil, yo también prefiero ver al mínimo número de gente posible.
Sorun çıkarmak istemiyorum.
Escuche. No quiero tener problemas con usted, señora.
Size sorun olmak istemiyorum.
No quiero estorbarte.
Biliyorsun sorun ya da kavga çıkarmak istemiyorum, ama... Bak, sığırlarımıza ne oldu, bak bugün neler oldu.
Sabe que no busco pelea ni problemas, pero... mire Io que pasó con eI ganado, mire lo que ha pasado hoy.
Ben kimseden dolayı sorun çıksın istemiyorum, ama sen konuşurken, çok hoş bir şey dikkatimi çekti.
No quiero tener problemas, ya lo sabes, pero mientras hablabas he observado algo muy bonito.
Şu an dünyanın en iyi kocasına sahibim. Buradakinin çıkıp sorun yaratmasını istemiyorum.
Ahora tengo el mejor marido del mundo y no quiero que éste me venga con problemas.
Sorun çıkarmak istemiyorum.
Aquí no quiero líos.
Başka sorun çıksın istemiyorum.
Sabes que no quiero problemas.
Sorun yaratmak istemiyorum.
- No quiero dar una escena, capitán.
Sorun yaratmak istemiyorum.
No quiero causar problemas.
Sorun çıkarmak istemiyorum ama onlarla savaşmıyorsan....... onlarla birliktesin demektir. Bunu söylemem gerek.
No busco pelea pero si no los combate es que está con ellos.
- Hayır, ama sorun çıksın istemiyorum.
- No, pero no quiero líos.
Sorun değilse bunu alacağım neye benzediğini unutmak istemiyorum.
Si no le importa, me gustaría quedarme esta. por si se me olvida cómo es.
Ama ben daha fazla sorun olsun istemiyorum.
Pero es que no quiero que te metas en más líos.
Bize daha fazla sorun olmanı istemiyorum.
No quiero que nos causes más problemas.
Daha fazla sorun olsun istemiyorum, Clyde.
No quiero que te busques más líos, Clyde.
- Giderken bir sorun çıksın istemiyorum. - Tamam, tamam.
- ¿ Qué te pasa, Tommy?
Seninle bir sorun yaşamak istemiyorum.
Siéntate. No quiero tener problemas contigo.
Sizin için sorun değilse dans etmek istemiyorum?
¿ Te parece bien que no quiera bailar?
Sorun çıkartmanı istemiyorum, anlaşıIdı mı?
Estoy totalmente seguro de que no vas a crear problemas. ¿ Es eso cierto?
Sorun çıkarmanı istemiyorum, Harry.
No intentes sobornarle, Harry.
Meseleyi dayatmak istemiyorum ama bir sorun çıktı ve Columbus'a geri dönmek zorunda kalabilirim.
No quiero forzar la situación, pero ha sucedido algo por lo que puede que tenga que volver a Columbus.
Sorun çıksın istemiyorum.
No quiero problemas.
- Sorun çıksın istemiyorum.
- Salga de aquí.
Bu bir iyilik. Sorun çıksın istemiyorum.
Es un favor y no quiero problemas.
Sana sorun çıkartmak istemiyorum.
No quiero mezclarle en mis problemas.
Bir sorun çıksın istemiyorum Ginnie.
Mira, Ginny, no quiero jaleos.
Şimdi, sorun çıkarmak istemiyorum... Ama Gant'in beni öldürmesini beklemiyeceğim.
Bueno, no soy de los que suelen causar problemas... pero no me quedaré sin hacer nada cuando Gant se prepara para matarme.
Ama kasabaya kimsenin gelip sorun çıkarmasını istemiyorum.
Pero no vendrá ningún grupo de reguladores a causar problemas.
Sorun yok, şey hariç... Böyle bir parayı tutmak istemiyorum, Flora.
Nada, excepto que... ésta no es la clase de dinero que me gusta guardar.
Lütfen, bayım sorun çıkarmak istemiyorum.
Por favor, señor.
- Sorun çıkarmak istemiyorum ama- -
- No quiero ser alarmista...
istemiyorum 1125
sorun değil 4528
sorun degil 26
sorun 297
sorun yok 1746
sorun nedir 2736
sorunlar 17
sorun ne 3390
sorun olmaz 185
sorun mu var 211
sorun değil 4528
sorun degil 26
sorun 297
sorun yok 1746
sorun nedir 2736
sorunlar 17
sorun ne 3390
sorun olmaz 185
sorun mu var 211
sorun olur mu 68
sorun değil tatlım 17
sorunumuz var 27
sorun var 47
sorunuz var mı 42
sorunun nedir 50
sorun bu mu 22
sorununuz nedir 22
sorun bu değil 89
sorun bu 79
sorun değil tatlım 17
sorunumuz var 27
sorun var 47
sorunuz var mı 42
sorunun nedir 50
sorun bu mu 22
sorununuz nedir 22
sorun bu değil 89
sorun bu 79