English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ S ] / Sorun olmaz

Sorun olmaz translate Spanish

4,478 parallel translation
Peter benimle görüşmek istemiyorsa, sorun olmaz.
Si Peter no quiere conocerme, está bien.
Sorun olmaz mı?
¿ No le importa?
Sorun olmaz mı?
¿ Puedo?
- Tek başına kalsan sorun olmaz değil mi?
¿ Puedes quedarte aquí solo?
- Zorundaysam sorun olmaz sanırım.
- Supongo, si tengo que hacerlo.
- Zorundaysam sorun olmaz sanırım.
Supongo, si tengo que hacerlo.
Hafta içi iki katı çalışırsan, benim için sorun olmaz.
- Vale. Si trabaja dos veces más duro entre semana, me sirve.
- Sorun olmaz.
- Estaré bien.
İlk olarak en uzaktaki yerleşimlere saldırarak işlerini kolaylaştırıyorlar. Eğer kasabalara devletin kendilerine yola çıkmaları için yardım ayarlayacağı söylendiyse kasabalar arası iletişim kopukluğu hiç sorun olmaz. Böylece milletin buluşup birlikte yola çıkmasının önüne geçilmiş olur.
Solo tienen que atacar primero los pueblos más alejados y desde ahí seguir hacia el Este. las comunicaciones entre pueblos dejan de suponer problema alguno. eliminan cualquier posibilidad de revuelo.
Sorun olmaz.
Es... sólo que... No hay problema.
Umarım bu senin için sorun olmaz.
Espero que te parezca bien.
Sorun olmaz.
No tendría por qué ser un problema.
Bebe'yi arabada bekletmem sorun olmaz, değil mi?
No pasa nada porque le haya pedido a Bebe que espere en el coche, ¿ no?
Ne bileyim. Yani başkalarıyla görüşmesi sorun olmaz mı sence?
Digo... ¿ estás seguro de que puedes manejar el que vea a otras personas?
Yok sorun olmaz.
Si, estamos bien.
Sen iyi iş çıkarırsan sorun olmaz.
Estarás bien.
- Sorun olmaz herhâlde.
Está bien, supongo. No.
Sorun olmaz ya, senin için?
Qué pena.
Bu saatte içmemiz sorun olmaz mı acaba.
Sí, gracias, señor. Sí.
Bu senin için sorun olmaz mı?
¿ No te vas a meter en problemas?
Sorun olmaz.
No será un problema.
Sorun olmaz.
No hay problema.
Galiba oda arkadaşı şehir dışındaymış, sorun olmaz yani.
Creo que su compañera está de viaje, así que no hay problema.
- Benim odamda uyabilir, sorun olmaz.
Está bien, duerme conmigo.
- Sorun olmaz diye düşündüm.
Creía que no te importaría.
Sorun olmaz.
Eso está muy bien.
Sorun olmaz.
Vamos a estar bien.
- Bir başlarınayken bir sorun olmaz değil mi?
Adiós, señor Aash. Estarán bien solos, ¿ no crees?
Bazı doktorlar prezervatif kullanırsak sorun olmaz diyor.
Algunos doctores dicen que está bien si usamos condones.
-... benim için sorun olmaz.
- Pero si no puedo, no pasa nada.
Evet, sorun olmaz.
Sí, voy a estar bien.
Polis sorun olmaz değil mi? Arabanda sorun yok değil mi Japonica? - Fren lambaları, plaka falan tamam mı?
Eh, ¿ amistosa con los polis, luces, licencia, placas y todo bien?
Fıkranın tam da ortasındaydı bebeğim. Sorun olmaz değil mi?
Nos está contando un chiste...
Sorun olmaz.
- No hay problema.
- Sorun olmaz.
- No hay problema.
Hayır, ben getirebilirim. Sorun olmaz.
Puedo llevarlos, está bien.
Hiç sorun olmaz.
No me importa en absoluto.
- Sorun olmaz.
Estaré bien.
Sorun olmaz!
¡ No hay problema!
Tabi ki sorun olmaz.
Por supuesto que no me importa.
Umarım sorun olmaz, kısa bir süreliğine.
Bueno, supongo que estaría bien para un rato.
Senin için sorun olmaz sanırım?
Estás rog. Soy un rog? Ah, quieres decir, sí, soy una rana.
Biliyorum, mesajını aldım. Umarım sorun olmaz.
Sí, lo sé, recibí su mensaje, espero que eso este bien.
Ne sorun olmaz?
¿ Que este bien qué?
Cidden benim icin hic sorun olmaz. indirim kuponum da var.
No, en realidad no es un problema.
Sanıyorum ki sorun olmaz.
Supongo que eso no es un problema.
Ateşlesem sorun olmaz değil mi?
¿ Te importa si me despida esto?
Baban da burada sorun olmaz mı?
¿ Frente a tu padre?
- Olmaz, yarın görüşürüz. - Sorun ne?
- TE VEO A LAS TRES. ¿ QUÉ PASA?
Doğru olmaz. - Sorun yok.
No estuvo bien.
Onun için sorun değilse benim için de olmaz.
Sí, estaré bien, si para ella está bien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]