English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ T ] / Tabii ya

Tabii ya translate Spanish

7,271 parallel translation
Tabii ya.
Por supuesto.
Tabii ya. İşte böyle olmuş.
Eso es lo que ha pasado.
- Tabii ya!
- ¡ Es cierto!
Tabii ya!
¡ Sí!
- Tabii ya.
- Diablos, sí.
Tabii ya.
Espera...
Tabii ya!
Diablos, no.
Tabii ya. Bizi koruyacağını söyleyen kimseyi arayamıyoruz.
Claro que no podemos llamar a la única persona que dijo que nos protegería.
Tabii ya Chester.
Chester.
Evet, tabii ya! O günlerden birinde listede olduğunuzu gayet net hatırlıyorum ve çağrıldığınızda da görüşeceksiniz.
Sí, y recuerdo que uno de esos días pude haber dejado claro que estaba en la lista...
- Gates tabii ya.
Gates, claro.
Tabii ya. Ne kadar da aptalım.
Sí, qué tonto.
- Tabii ya!
- El círculo final.
- Tabii ya, bütün o kesintilerden sonra mı?
¿ Con todos los recortes que hay?
Aaa, tabii ya.
- Ah, es verdad. - RASTREAR
Tabii ya.
Tienes razón. Esto es un desastre.
- Tabii ya. Buna bakmalıyım.
Tengo que atender.
Hatırladınız mı? Tabii ya.
- ¿ os acordáis?
Tabii ya ismi yüzünden.
¿ Por qué crees que....?
Tabii ya, evet.
Por supuesto. Sí.
- Mathers tabii ya.
Oh, Mathers, si, claro.
Sally'i okula götürecektin ya? - Tabii ya.
Tiene que llevar a Sally de vuelta al colegio.
Tabii ya. Dr. Thackery ile münasebetin dolayısıyla.
Claro, a traves de su... asociación con Thackery.
Tabii ya.
Claro.
- Tabii ya.
- Sí, claro.
- Tabii ki, niye aldım ya?
¿ por qué me lo consigo, entonces?
Lutefisk hakkındaki gerçeği öğrenmek için de tabii ki.
Y ya que estoy, descubro el secreto del lutefisk.
Tabii ya!
Sin duda.
Kuzenim beni ziyarete gelecek de. Kendi hâlinde bir kızdır. Hımbıl falan değil tabii.
Es mi prima, como ve, ha venido a visitarme y es una chica sencilla, no lenta, ya sabe, ni retrasada de ningún modo... solo del campo, ¿ entiende?
Ya tabii. Tam da ben ondan yüksek puan alacakken atari kendi kendisinin fişini çekmiştir.
Sí claro, estoy seguro de que la máquina de videojuegos se desenchufó ella sola justo antes de superar su record.
Senin için de sakıncası yoksa tabii? - Yok ya.
Sí.
Tabii, anlarsın ya, konuşmaya devam etmemi istersen işin rengi değişir.
A menos que, que quieras que sigua hablando.
Empati tabii ki amına koyayım ya!
¡ Puta empatía!
Nişan hediyeleriyle dolu dolap. Onlardan istediğin bir şey varsa haber ver tabii bozduğum, sonradan tekrar satın aldığım... -... tost makinesi dışında.
También tengo un armario lleno de regalos de compromiso, así que hazme saber si quieres algo, aparte de la prensa de paninis que ya he usado y roto, y recomprado.
Tabii bronzlaştırıcıya o saçla ilgilenmesi için çok daha iyi bir saç uzmanı gerekecek ama onu saymazsak ölüm sana yarayacak.
Claro, necesitarás bronceados frecuentes y alguien considerablemente mejor tiñendo para hacer algo con ese cabello, pero aparte de eso, la muerte será grandiosa.
Tabii o zamana bir sürü çocuğumuz olmazsa.
Ya sabes, a menos que nos dieron toda una camada de nià ± os para entonces.
Tabii.
Ya.
Tabii, doğru ya, bugün büyük gün. Oylama sonuçları açıklanacak...
Así es, hoy es el gran día... el resultado de nuestra encuesta.
- Birlikte çalışmamızı istiyorsan tabii.
- Si es lo que quieres, ya sabes, nosotros trabajando juntos.
Yukarıya bir uğrasam olur mu? Tabii ki, buyurun.
- ¿ Os importa si subo arriba?
Tabii, hallederiz. Amy ile Gemma'ya bakacaksın ama. Yüzmek fena olmaz.
Claro, sin problema. ¿ Pero puedes vigilar a Amy y Gemma?
Tabii eğer, emekli maaşını hak etmek için 30 seneden uzun süredir çalıştığım işte kalabilirsem çünkü kızım,
Eso si logro tener la pensión por la que trabajé 30 años, ya que mi hija la pone en peligro
Kafasi öfkeden patlamadi tabii ama gerçekten çok kizdi.
Bueno, su cabeza no explotó, pero, ya sabes, muy enfadado.
Evet, tabii biliyorum.
Ya, no, no. Lo sé. Lo sé.
- Tabii. Var ya? Grant?
Bueno, sí, ya sabes, ¿ Grant?
Tabii ki bir muhasebecim var.
Seguro. Ya tengo un contador.
Ya tabii!
¡ Sí, claro!
Tabii ya. Roberta.
Roberta.
Büyük jüriyi toplantıya çağırdıktan sonra tabii ki bir soruşturma olacak.
Habrá una investigación, claro, tras la cual se convocará al gran jurado.
Tabii senin için sorun yok, adın da ilk sırada.
No vamos a despedir a toda la plantilla de apoyo. Para ti es fácil decirlo, ya que tu nombre es el primero.
- Tabii ya.
- Sí.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]