Yardımcı translate Spanish
63,472 parallel translation
Belize olmadığının farkındayım tabii. En azından tekrar bağ kurmamıza yardımcı olur.
Sé que no es Belice, pero al menos podremos intentar reencontrarnos.
Evet. Nasıl yardımcı olabilirim?
Sí. ¿ En qué te puedo ayudar?
Bana ne zaman yardımcı olur Uğraşıyorum Eski savaş baltası.
Me ayuda cuando estoy lidiando con la vieja hacha de batalla.
Bir şey varsa Ben size yardımcı olabilirim özel olarak ise, Sana dolaşabilirim.
Si hay algo específico en lo que pueda ayudarlo, puedo acompañarlo por la tienda.
Bu gerçekten yardımcı olacak. Tamam?
Eso realmente ayudará. ¿ De acuerdo?
Profesör, insan kaynaklarındaki Gary sana yardımcı olacak.
Profesor. Gary de RR.HH. te acomodará.
Kızıl Rahibeler, Meereen'e barış getirmemize yardımcı oldu.
Los sacerdotes rojos ayudaron a llevar la paz a Mereen.
Başkan yardımcısı olarak vazifem size Bay Nygma kadar hevesli ve akıllıca hizmet etmektir.
Mi único deber como director adjunto de personal es servir con el mismo celo e inteligencia que le daba el Sr. Nygma.
Rakamlar açıklandığında direkt bu haberlerden faydalanmamız için bize Margaret Hearts'ten daha iyi kim yardımcı olabilir ki diye düşündüm.
Cuando vi las cifras, pensé, ¿ quién mejor que Margaret Hearst para sacar provecho de la situación?
Mirasınızı ulusal düzeyde sağlamlaştırmanıza yardımcı olabilir.
A solidificar su legado a una escala nacional.
Sana nasıl yardımcı olabilirim?
¿ Cómo puedo ayudarte? ¿ Qué puedo hacer?
Nasıl yardımcı olabilirim?
¿ Puedo ayudarle?
- Hayır, o konuda pek yardımcı olmadın ama.
No, no gracias a ti.
- Geri geldi mi? -... başkan yardımcısı da... - Aradı mı?
- "Ni su subjefe de gabinete..." - ¿ Llamó?
Jerome'un yardımcılar şehrin her yerini işgal etti.
Los acólitos de Jerónimo Lugares ocupados por toda la ciudad.
- Nasıl yardımcı olabilirim?
- ¿ Cómo puedo ayudarles?
Tanrı yardımcım olsun.
Dios me ayude.
Çok yardımcı oldun.
Ha sido de mucha ayuda.
Yardımcı mı?
¿ Ayuda?
Yardımcı olduğuma sevindim.
Me alegra poder ayudar.
- Nasıl yardımcı olabilirim?
¿ Cómo puedo ayudarte?
Bu konuda ben yardımcı olabilirim.
Creo que puedo ayudar con eso.
- Yardımcı olabildiğime sevindim.
Me alegra poder ser de ayuda.
Benim dünyamda, Başkan Yardımcısı Al Capone'un yaşadığı talihsiz bir olaydan sonra parayla bahis yasaklanmıştı.
En mi Tierra, las apuestas por dinero estaban prohibidas después de un infortunado incidente con el vicepresidente Al Capone.
- Pekala, otopsi bunu yapanın ne olduğunu bulmamıza yardımcı olabilir.
Bien, entonces una autopsia podría ayudarnos a centrar el objetivo en lo que realmente hizo esto.
- Bu pek yardımcı olmuyor.
Sí, realmente... no está ayudando.
Bana yardımcı olan bir sürü kişi vardı.
Ya sabes, tenía a muchas personas ayudándome a superar todo esto.
- Tabii. Yardımcı olmaktan mutluluk duyarım.
Feliz de ayudar.
- Yani size nasıl yardımcı olabiliriz?
Entonces... ¿ Cómo podemos ayudarle?
Keşke sana yardımcı olabilseydim. İnan, bunu çok isterdim.
Ojalá pudiera ayudarte, créeme, de verdad.
Bu sefer sana yardımcı olamam.
No puedo ayudarte esta vez.
- Keşke yardımcı olabilseydim.
Bueno, desearía poder ayudarte.
Bana şu küçük sevimli düğmelerde yardımcı oldu.
Me ayudó con estos pequeños y minúsculos botones.
Ben, Andy Kleinberg, yardımcı pilotum ve yeni bir kabin görevlisi.
Solo yo, Andy Kleinberg, mi copiloto, y una nueva azafata.
Kızın her şeyden önce geliyor. O bacaksız nankör kira konusunda yardımcı olmasa dahi.
Siempre pones a tu hija primero, aunque la ingrata traviesa no hace nada para contribuir al alquiler.
Ve ikinci olarak istesem bile o saatte ona mail gönderemem çünkü İngilizce sınıfında yardımcı asistanlık yapıyordum.
Y en segundo, no pude mandarle un correo a esa hora aunque hubiera querido. Estaba de ayudante de profesor.
Hadi ama dedektif. Biraz yardımcı ol!
Venga, detective, ¡ un poco de ayuda por aquí!
Tamam bu çok yardımcı oldu.
Bien, eso ha sido de mucha ayuda.
Yardımcı olabilir miyim? Evet lütfen.
¿ Puedo ayudaros?
Sana yardımcı olabilir miyim?
¿ Puedo ayudarte con algo?
Size yardımcı olmaya çalışıyorum bayan.
Estoy intentando ayudarte, señora.
Doğum yardımcısı dersinde böyle diyorlar.
Así llaman... así llaman a las contracciones en mi clase de doula.
Devam etmekte olan bir davada bize yardımcı olması için.
Nos ayudará en el curso de una investigación.
Beth'in fikrini falan istemiyorum, acilen Trish Winterman'ı ifade vermeye hazır hale getirip bize yardımcı olmasını istiyorum.
No quiero pasar por encima de Beth, quiero que nos ayude a conseguir que Trish Winterman haga la declaración urgentemente.
Sana yardımcı olabilmek dışında hiçbir beklentim yok tamam mı?
No tengo nada en la agenda, excepto para ayudarte. ¿ vale?
- Ne kadar da yardımcı.
- Muy conveniente para ella.
Hafızanı tetiklemek ve hatırlamana yardımcı olmak.
Cualquier cosa que le refresque la memoria o que la ayude a recordar.
Ben de aynı yollardan geçtim ancak anlatmazsan sana yardımcı olamam.
He estado donde tú estás, pero no puedo ayudarte a no ser que me digas qué pasa.
Yardımcı olabilir miyim hanımefendi?
¿ Puedo ayudarla con algo, señorita?
Crowley hala yardımcı olmuyorsun.
Crowley, sigues sin ayudar.
Fazladan birinin yardımcı olabileceğini düşündük.
La Dra. Hess me envió de la noche a la mañana.
yardımcı olabilir miyim 707
yardımcı olabilirim 30
yardımcım 21
yardımcı olamam 23
yardımcı olabilir miyiz 17
yardımcı olayım 24
yardımcı ol 23
yardımcı olabildiğime sevindim 17
yardım 237
yardım edin 2172
yardımcı olabilirim 30
yardımcım 21
yardımcı olamam 23
yardımcı olabilir miyiz 17
yardımcı olayım 24
yardımcı ol 23
yardımcı olabildiğime sevindim 17
yardım 237
yardım edin 2172
yardim edin 16
yardım et 1629
yardımına ihtiyacım var 284
yardım edebilir miyim 558
yardım etmek istiyorum 79
yardıma ihtiyacınız var mı 48
yardıma ihtiyacın var mı 120
yardım etmeme izin ver 21
yardım eder misin 112
yardıma ihtiyacım var 172
yardım et 1629
yardımına ihtiyacım var 284
yardım edebilir miyim 558
yardım etmek istiyorum 79
yardıma ihtiyacınız var mı 48
yardıma ihtiyacın var mı 120
yardım etmeme izin ver 21
yardım eder misin 112
yardıma ihtiyacım var 172