Taksi geldi translate Spanish
113 parallel translation
- Taksi geldi.
- Llegó el taxi.
- Taksi geldi.
- El taxi está aquí.
Taksi geldi.
Es el taxi.
Sokak boş, taksi geldi.
La calle está vacía y el taxi está aquí. Mis botellas.
Taksi geldi.
El taxi está aquí.
Taksi geldi.
Viene un taxi.
Taksi geldi mi?
¿ Ha llegado el taxi?
Taksi geldi.
Tenemos un taxi esperando.
Teyze, taksi geldi. Bombay'da değil mi?
Tía, su taxi está aquí
Bagno Vignoni'ye gidecek Rus için taksi geldi.
El taxi para el ruso ya está aquí. ¿ Quién va a Bagno Vignoni?
Taksi geldi.
El taxi esta aquí.
Taksi geldi.
Bueno... mi taxi me espera.
- Taksi geldi.
Ese es mi taxi.
Taksi geldi!
El taxi está listo.
- Taksi geldi mi? - Hayır efendim.
- ¿ Llegó el taxi?
Taksi geldi.
Taxi. Me tengo que ir.
Baba, taksi geldi.
Papá, llegó el taxi.
- Grace Adler için bir taksi geldi.
Llegó un taxi para Grace Adler.
- Taksi geldi.
- Se acerca el taxi, señor.
- Taksi geldi.
- Tu taxi está aquí.
- Taksi geldi. Aslında, sadece kadraja giriyorsunuz. Hayır.
- Llegó el taxi.
- Baba taksi geldi.
- Ya llegó el taxi.
Taksi geldi.
Llegó Jeff.
Taksi geldi! Acele edin!
¡ El taxi ha llegado!
Sandy, taksi geldi.
- Sandy, el taxi está aquí.
Taksi geldi.
El taxi está aquí
- Taksi geldi!
- ¡ Ya llegó el coche!
Tam olarak emin değilim efendim ama sanki iki adam bizi takip etmek için taksi tutmuş gibi geldi.
No estoy seguro, señor pero me parece que dos hombres subieron a un taxi para seguirnos.
Taksi geldi.
- Ahí está el taxi.
Taksi geldi.
El taxi.
Taksi mi geldi?
¿ Ha llegado el taxi?
Taksi mi geldi? Geliyorum!
Taxi, estoy a punto.
Taksi çoktan geldi bile.
Ya está aqui el taxi.
- Taksi şoförü polislerle geldi.
- El taxista vino con la policía...
Bir taksi gördüm gibi geldi.
Me pareció que nos venía siguiendo un taxi.
- Quick taksi ile geldi.
- Quick llegó en taxi.
Otobüsten indiğimde, aklıma bir fikir geldi... yani, bir saniyeliğine, hiç taksi tutmamak gibisinden.
Ni bien bajé del autobús, la idea me cruzó la mente... por un segundo, de no tomar el taxi...
Taksi mi geldi?
¿ Llegó el taxi?
Ve ben de saldırı ıslığımı çaldım ve... üç taksi daha çıka geldi.
Y empecé a soplar mi silbato para urgencias y luego llegaron otros tres taxis.
* Maggie, taksi geldi.
Irma debería ser...
Taksi de geldi.
¡ Nos marchamos!
Sanırım taksi çağırma vakti geldi.
- ¿ Sí, Eva? - Creo que es hora de llamar un taxi.
Ölen taksi şoförü mü? Taksi durağından sonunda haber geldi.
Noticias del taxista muerto, han llamado del registro.
Taksi ile geldi, öğleden sonrayı ve akşamı birlikte geçirdik.
Ella llegó en un taxi y pasamos la tarde y la noche juntos.
Bence bir taksi bulup, eve gitmenin zamanı geldi.
Creo que llegó la hora de llamar un taxi.
- Taksi geldi.
Ahí tienes el taxi.
Taksi şimdi geldi. - Yerinizde kalın.
- El taxi acaba de llegar.
Selam. Taksi az önce geldi. Hala eve dönmediklerine inanamıyorum!
Hola, el auto ya llegó, no puedo creer que no hayan llegado todavía.
Selam. Taksi az önce geldi.
El servicio de taxis llegó.
Uçağım biraz erken geldi. Bende bir taksi tutup size sürpriz yapmak istedim Şaşırdın mı?
El avión llegó temprano. tome un taxi para sorprenderte. ¿ Estás sorprendido?
Taksi geldi.
¡ Stella!
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70