English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ U ] / Ut

Ut translate Spanish

120 parallel translation
At toynakları, bağrışmalar ve çalan bir ut.
Cascos de caballo, voces. Y un laúd.
On telli ut ile senin adına övgüler dizeceğim. Çünkü sen, beni olağanüstü bir biçimde yarattın.
Cantaré Tu nombre con el arpa de diez cuerdas porque me has creado de una forma maravillosa.
Credo ut intelligam, sevgili dostum.
Credo ut intelligam, amigo, credo ut intelligam.
Burası bizim yerimiz Koon-ut-kal-if-fee.
Aquí tiene lugar nuestro Koon-ut-kal-if-fee.
Ne dedi, Koon-ut mu?
¿ Lo ha llamado Koon-ut qué?
Bu şekilde zihinlerimiz birbirine kenetlendi uygun an geldiğinde Koon-ut-kal-if-fee'ye çekilmemiz için.
Así, nuestras mentes quedaron trabadas, para que en el momento adecuado los dos fuésemos atraídos al Koon-ut-kal-if-fee.
Ben bir Kahn-ut-tu kadınıyım.
Soy una mujer Kahn-ut-tu.
Beni iyileştirmek için bir Kahn-uh-tu bulacağını biliyordum.
Sabía que encontrarías a una Kahn-ut-tu que me curara.
Kahn-uh-tu buranın büyücüleridir.
Las Kahn-ut-tu son las brujas de por aquí.
Ben bir Kahn-ut-tu'yum, Kaptan.
Yo soy una Kahn-ut-tu, Capitán.
Bu sorunuza yanıut olur mu?
- ¿ Eso responde su pregunta?
"Bütün cömertliğinle, Oğlun İsa eliyle gönderdiğin..." "... bütün nimetler için şükranlarımızı sunuyoruz. "
Et concede ut illis salubriter... a te nutriti.
När den killen nyser, ser det ut som en konfettismällare.
cuando este tipo estornuda parece una fiesta de confetis
Jag ville bara komma ut på turnering igen. Ni har haft en jäkla turné.
quise pasar un momento e interesarme por esto no estuvieron muy bien hoy
Och det ser ut som om du kan behöva en vän.
¿ y tu me dejarías disfrutar de eso?
"Tanrım, ben seninle aynı çatı altında beraber olacak kadar, değerli biri değilim, bunu biliyorum genede yalvarırım, yalvarırım bana o kelimeyi söyle, söyle ki ruhum huzura kavuşsun."
"... ut intres sup tectum meum, sed tantum dic verbo, et sanibitur anima mea. "
- Ut çalmak istiyorum.
Quiero aprender el laúd.
Çok güzel bir ut.
Es hermoso.
Ben T'Pel. Ve tam karşında, çalmayı çok sevdiğin ut'un duruyor.
Soy T'Pel y ahí, delante de ti, tienes tu laúd.
Sizin eşiniz olabilmeyi istediğimden dolayı Koon-ut-so'lik deklare etme fırsatına müsaade ediniz.
Permítame aprovechar esta oportunidad para declarar Koon-ut so'lik. - Mi deseo de ser su pareja.
Efendim, Koon-ut kal-if-fee ilan ettim.
- Declaro Koon-ut-kal-if-fee.
Ut da çalıyor.
Y toca el laúd.
- Baba ona ut deniyor.
Papá, que se llamaba un laúd.
The Kol-Ut-Shan... inançlarımızın köşe taşı.
Leco Vu Chan, la piedra angular de nuestras creencias.
Eyes wide Shut'ı sonuna doğru, şöyle demeye başlamıştı :
Al final de ut,
- Kar bebeğim, kar.
- A ut ¡ l ¡ dades, guapo, ut ¡ l ¡ dades.
UT'leri var.
Llevarán sus traductores universales...
Belki de çeviriciyi unutup.
Tal vez debería olvidarse de la UT.
Birkaç tane daha ve UT söz dizimi oluşturmaya başlayabilir.
Sólo un poco más y el T.U. podrá comenzar a construir una sintaxis.
Sesin lirikti, bir ut sesi gibi!
Tu voz es lírica, como las cuerdas de un laúd.
Geleceğinizi yudumlayın
Imbibo ut vestri posterus.
Kadın beni kullandı. Ve ölümün eşiğinde hayatım gözlerimin önünden geçti. Birdenbire 10 yıl terapi mantıklı göründü.
Esa mujer me ut ¡ l ¡ zó y al estar tan cerca de la muerte v ¡ en un ¡ nstante toda m ¡ v ¡ da y como s ¡ los d ¡ ez años que llevo de ps ¡ coanál ¡ s ¡ s de pronto hub ¡ eran serv ¡ do de algo me d ¡ cuenta de m ¡ s equ ¡ vocadas elecc ¡ ones de pareja.
Etrafında uyuyan kadınları, aslına bakarsanız, tüm nezaket kurallarını hiçe sayarak ut yerindeki zevk dalgalarının onu kendinden geçirmesine izin verdi.
Sin ninguna consideración por las otras mujeres a su alrededor o decencia en general, las palpitantes explosiones de sus zonas bajas invadieron su mundo.
Çok komik. Ben tam bir yolculuk vardı biliyorum UT mimarlık okuluna.
Tenía una beca para estudiar Arquitectura.
Herkesi Haberleşme Birimine, Başkanı Akustik odasına götür.
Lleven a la gente a la UT y al Presidente a la SCA.
Bayan Whitman Haberleşme'de değil efendim.
Señor, la Srta. Whitman no está en la UT.
Michael Dell, 16 milyar. UT'den terk.
Michael Dial, 60 millones dejo la univ tambien.
Fakat o yüksek notlu bir öğrenciydi ve UT'ye girecekti.
Pero era una alumna ejemplar, con beca completa para la universidad.
UT, Texas Tech, LSU, USC, Ohio State.
UT, Texas Tech, LSU, USC. Ohio State,
UT için oynamıyorsun.
No juegas para la UT.
UT'de beraber futbol oynadık.
Jugamos football juntos en UT.
Hedefimdeki okul UT.
Oh, eso es- - Tengo mis ojos puestos en UT ahora.
Ut Prosim!
¡ Ut Prosim!
- Ut prosim, çocuklar.
- "Ut Prosim", amigos.
Ut prosim!
¡ Ut Prosim!
UT'nin yardımcı koçu.
Era un entrenador asistente de la UT.
Ee, UT'deki konseri beğendin mi?
así que, uh, ¿ Te gusto el concierto en UT?
- O bir Kahn-ut-tu.
- Es una Kahn-ut-tu.
Üç tas has hoşaf. Üç tas has hoşaf. Üt sat... hat...
El cielo está enladrillado.
Kurt'u öldürmek için ihtiyacımız olan herkes aynı hapiste.
En esa cárcel hay muchos elementos út ¡ les.
Via, concursus, tempus, spatium, audi me ut imperio.
Al diablo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]