English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ U ] / Uyan

Uyan translate Spanish

23,494 parallel translation
Marthe'ın tarifine uyan tek müşteri bu kişi. - Silahlı mısın?
Este es el único cliente que corresponde con la descripción de Marthe.
Kusura bakma, çok geç oldu ama Mildred uyanık mı?
Perdón, es tarde. ¿ Mildred sigue despierta?
Ta ki diş ağrısı çeken şerifin teki kötü bir ruh halinde uyanıncaya kadar.
Hasta que algún alguacil se despierte de mal humor, con un dolor de muelas.
Mutlu uyanıyor.
Se despierta feliz.
Hiç olmadığım kadar uyanığım.
Estoy más despierto de lo que jamás he estado.
Jay... uyan.
Hola, Jay... despierta.
Eğer ben uyanık kalmak zorundaysam, o da uyanık kalacak.
Hombre, si tengo que estar despierto, que llegó a estar despierto.
Mary, uyan.
Mary, despierta.
- Ya adam uyanırsa?
- ¿ Y si se despierta?
Uyan salak.
Despiértate, chiflada.
Uyanık mı?
¿ Él está despierto?
Fred'in bir gün uyanıp, kız kardeşinin verebileceğinden daha fazlasını verebilecek bir kadına ihtiyaç duymasından endişeleniyorum.
Me preocupa que él se despierte un día y recuerda que necesita más de una mujer de lo que una hermana puede darle.
Uyan artık peder.
Despierta, reverendo.
Barnes, uyan.
Barnes, despierta.
Cidden mi? - Gecenin çoğu uyanıktım.
Estuve levantado casi toda la noche.
İnsanlar uykudan uyanır.
La gente despierta
Her gün, uyanınca kendi kendime dövünüyorum.
Todos los días, me despierto lamentándome.
Uyan.
Despertarse.
Tamam, uyan. Uyan, tamam mı?
Esta bien, despierta Despierta, ¿ bien?
Sadece sen ve ben, gecenin bir vakti, dükkanın üstündeki küçük stüdyo dairede uyanık bir şekilde uzanıyoruz.
Tú y yo solos en la madrugada, despiertos en la cama en el estudio arriba de la tienda.
Dakikası dakikasına uymuyor, sürekli ilgi istiyor. Sadece doğru dokunuşu yapınca uyanıyor.
Temperamental, de alto-mantenimiento, solo responde al toque correcto.
Ve kendine geldiğinde boğazında bir kesikle uyanır ve her yeri kan olmuş görürsün.
Y ahi es cuando te despiertas con el cuello cortado, sangrando por todo el piso.
Walker, sen... Sen uyanık mısın?
Walker, ¿ estás despierto?
Magarac uzun bacaklı ve esmer olduğunu söylemişti ama ben kulüpte tarife uyan birden fazla kızın olduğunu düşünüyorum.
Magarac dijo que estaba de piernas largas y morena, que llegué a pensar que describe más de unas cuantas chicas en ese club.
Uyan.
Despierta.
Bazılarının riskin çok büyük olduğunu düşünebilir. Ama bir uyanışa şahitlik ediyoruz.
Algunos pensareis que el riesgo es demasiado grande, pero somos testigos del despertar.
Belki de yeteneklerin tekrar uyanır.
Quizá se vuelvan a despertar tus habilidades.
"West Yorkshire, Calderdale'de polis şefleri, civarda son 5 ayda 3 kadının öldürüldüğünü belirtip halkı uyanık olmaları gerektiği konusunda uyardı."
En Calderdale, en West Yorkshire, los jefes de policía han incrementado la vigilancia en la comunidad tras relacionar los asesinatos en la zona de tres mujeres en los últimos cinco meses.
O gün sahile gelen Sawle, Mellin ve Grambler'ın köylüleri sıradan insanlardı. Buradaki herhangi biri gibi kanunlara uyan, sadık tebaalardı.
La gente de Sawle, Mellin y Grambler que vino a la playa ese día eran personas ordinarias, ni más ni menos, leales súbditos respetuosos de la ley que cualquier aquí.
Uyanınca yanına gidersin.
Ahora cuando se despierte la vas a poder ver.
Uyan.
¡ Despierta!
Ziyaretine geldiği gece çiziklerle uyanırsın.
Despertarás con arañazos de cuando te haya visitado en la noche.
Hadi Bree, uyan, uyan.
Vamos, Bree, despierta, despierta.
Uyan hadi!
¡ Despierta, vamos!
Uyan artık!
¡ Despierta tu culo!
Uyan!
¡ Despierta tu culo!
Uyurken uyanıkken yalnızca seni düşünüyorum.
Mis pensamientos despierto, mis pensamientos dormido, son para usted.
Gecenin çoğunu sizinle görüşeceğim düşüncesiyle için uyanık geçirdim. Kendimin bu kadar cüretkâr olacağını tahâyyül edemezdim.
Aunque admito pasar la mayor parte de la noche en vela, pensando en verte, no me imagino a mí mismo siendo tan atrevido.
Gerçek şu ki, ben de gecenin çoğunu sizi tekrar göreceğim için uyanık geçirdim.
La verdad es que yo también pasé la mayor parte de la noche despierta, pensando en volver a verte.
Güvenlik görevlilerinin sana verdiği tanıma uyan bir kadın şehir dışında terk edilmiş bir binada saklanırken bulundu.
Una mujer coincidiendo con la descripción que te dieron los guardias de seguridad fue encontrada escondiéndose en un edificio abandonado al norte.
Makbuza uyanı bulmak için birden fazla yasadışı medikal bakım tedarikçisi gezmek zorunda kaldı.
Tuvo que visitar a más de un turbio proveedor de asistencia médica ilícita en busca de alguno que se ajustara perfectamente.
Uyanık olduğunu biliyorum.
Sé que estás despierto.
Uyan, anne.
Despierta, mami.
Uyan!
¡ Despierta! ¡ Despierta!
Ariel uyan?
Ariel, despierta.
Uyan Cam.
Despierta, Cam.
Uyan!
¡ Despierta!
Wes, uyan.
¡ Wes! Wes. Wes, despierta.
Hâlâ uyanık mısın?
¿ Estás todavía despierta?
"'Pek uyuyamıyorum. " "'Belki o sırada uyanıksındır diye. "
Y entonces pienso que quizás tú también estés despierto.
Lütfen uyan anne.
Mamá, por favor, despierta.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]