Uzak durun translate Spanish
2,495 parallel translation
Bizden uzak durun dedim!
¡ Sólo aléjense de nosotros!
Kaza yerinden uzak durun dememiş miydim size?
Le he dicho que no se acercara a la escena.
Bu işten uzak durun.
No se meta.
"Finans araçlarından ve ağır kredi kartı borcundan uzak durun"
No se metan en ningún plan de financiamiento o deudas en tarjetas de crédito.
Uzak durun!
¡ Aléjense!
uzak durun!
Mantener distancia!
Millet, kütüphaneden uzak durun.
"Que todo el mundo salga de la Biblioteca."
Uzak durun benden! Uzak durun benden!
¡ Aléjate de mí!
Pencereden uzak durun. - Ne?
- Alejaos de la ventana.
- Pencereden uzak durun diyorum.
- ¿ Qué? - Alejaos de la ventana, coño.
- Dükkandan uzak durun.
- Aléjense de la tienda.
Lütfen kordondan uzak durun.
Viene el auto de la policía.
Uzak durun!
¡ Corred!
- Uzak durun, lütfen.
- Fuera del camino, por favor.
Uzak durun lütfen.
Cúbranse, por favor.
Gözlerden uzak durun. Anlaşıldı mı?
Manténgase fuera de la vista, ¿ está claro?
Lütfen Lord Vader'dan uzak durun.
Por favor, aléjense del lord Vader.
Uçan daireden uzak durun!
¡ Aléjense del platillo volador!
Bizden uzak durun ulan amına koyduklarım! - Orospu çocukları! Lanet olsun!
Pasen de nuevo por aquí, cabrones, ¡ hijos de puta!
- Benden uzak durun, Bay Kirk.
- Aléjese de mí, Sr. Kirk.
- O kızdan uzak durun!
- ¡ No se acerquen a ella!
Tamam mı? Oldukça basit, hayatımdan uzak durun yeter.
Muy sencillo, no se metan en mi vida. ¿ Sí?
Şu yeşil taşlardan uzak durun ve sadece korkusuz olun.
Eviten las piedras verdes. Y simplemente no tengan miedo.
- Sudan uzak durun!
- ¡ Alejaos del agua!
Yetkililerin uyarısı : Ne olursa olsun şehir merkezinden uzak durun.
Las autoridades dicen que nadie debe ir al centro por ningún motivo.
Problem yaratan şeylerden uzak durun.
Pensándolo, es alejarse de lo que puede causar problemas.
- Uzak durun.
- Déjame.
Çocuklar ondan uzak durun.
Chicos, aléjense de eso.
O bölgeden uzak durun.
No vayan a esa área.
- Yoldan uzak durun!
- ¡ Quítense!
.. ya da uzak durun.
O te alejas.
.. ya da uzak durun.
O te alejes.
Beladan uzak durun.
Manténganse fuera de la cárcel.
Bu yüzden : UZAK DURUN! Yüksek derecede radyasyon bulunduran yerde asla durmayın.
Nunca permanezcas en un área con una tasa alta de radiación.
Bu yerden uzak durun ve rahatsız etmeyin.
Que se alejaran y no lo alteraran.
Biber uzak durun lütfen her sey yolunda ise.
Pepper por favor aléjate si, todo está en orden.
Deliklerden uzak durun!
Mantenga! Distancia! De los agujeros!
Evimden uzak durun!
Por última vez, largate de mi propiedad!
Evet ve benim insanlarımdan uzak durun
- Exactamente... y mantengase lejos de mis humanos, "hermana"
Şimdi uzak durun benden.
Ahora, alejate de mi.
- Uzak durun benden.
- ¡ Suéltame!
Onlara "Uzak durun!" dedim.
Les he dicho, "Váyanse a la mierda"
Benden uzak durun!
¡ Aléjate de mí!
Parkı gerçekten kurtarmak istiyorsanız gözden uzak durun. İnsanlardan uzak durun. Benim için bunu yapar mısınız?
Lo que harás si quieres salvar el parque es ser discreto y alejarte de las personas, ¿ podrías hacer eso por mí?
Uzak durun!
¡ Atrás!
Lütfen vatandaşlar, o suçludan uzak durun!
Por favor, ciudadanos, aléjense de ese criminal.
Bekle. Size kaç defa "Ershon'dan uzak durun" dedim ben?
¿ Cuántas veces les dije que dejaran en paz a Ershon?
Benden uzak durun dedim!
¡ Suéltenme!
Benden uzak durun.
? Fuera de aquí conmigo!
Oradan uzak durun!
Quítate de ahí.
Uzak durun lütfen.
¡ Atras!
uzak durun benden 23
durun 4322
durun bir dakika 392
durun tahmin edeyim 23
durun biraz 225
durun bir saniye 43
durun çocuklar 22
durun artık 29
durun dedim 46
durun orada 26
durun 4322
durun bir dakika 392
durun tahmin edeyim 23
durun biraz 225
durun bir saniye 43
durun çocuklar 22
durun artık 29
durun dedim 46
durun orada 26
durun lütfen 31
durun bakalım 152
durun bakayım 25
uzak dur benden 215
uzak dur 425
uzak dur ondan 40
uzak değil 34
uzak mı 36
durun bakalım 152
durun bakayım 25
uzak dur benden 215
uzak dur 425
uzak dur ondan 40
uzak değil 34
uzak mı 36