Uzun boylu translate Spanish
1,443 parallel translation
Yanında beyaz bir kadın bulunmakta, kadın ise uzun boylu ve kafası tıraşlıdır. Kadının adı ;
Vuelo en Primera Clase 330.
Zekam kadar uzun boylu olmak isterdim!
Desearia ser tan alto como mi logica!
Uzun boylu, güzel, çok alımlı biri çok da iyi dans ederdi.
Alta, guapa, muy atractiva y muy buena bailarina.
Uzun boylu sayılır.
Es bastante alto.
Emeklilik partime getirdiğin, uzun boylu adam.
El tipo que traiste a mi fiesta.
Nedense yaşadığım zaman daha uzun boylu görünüyordun.
Parecíais más alto cuando estaba vivo.
Tam benim tipim. Uzun boylu, zayıf. DiCaprio ailesinden bir tip gibi.
Es mi tipo : alto y desgarbado, una rama de la familia DiCaprio.
Uzun boylu, esmer, yakışıklı ve gizemli, ha?
Alto, apuesto y misterioso, ¿ eh?
En uzun boylu ve en ağır benim!
¡ Soy el más alto y peso más!
Uzun boylu, mükemmel.
Alto, perfecto.
- Uzun boylu, zayıf. Beyaz. Koyu sarı saçlı.
- Alto delgado, blanco, con el pelo claro.
Her nasılsa, senin gibi olmak... istedim uzun boylu.
En cierta forma, esperaba que usted fuera... más alta.
Uzun boylu. Daha önce de onu gördüm. Baca gibi sigara içiyor.
Lo he visto antes, fuma como una chimenea.
Uzun boylu olan.
El más alto.
Uzun boylu. Çok uzun.
Es alto muy alto.
- Bilirsin, uzun boylu çocuk?
El tipo alto.
Uzun boylu, atletik yapılı, 30 yaşlarında bir adam arıyoruz.
Buscamos a un hombre alto... fuerte y atlético de unos 30 años.
Uzun boylu esmer mi yoksa sarışın mı...
Una morena alta o una rubia.
Uzun boylu, yaşlı adam.
Un viejo alto...
Uzun boylu, esmer, zengin, rüyalarında ki... erkek, yakışıklı prens.
Alto, moreno, rico, culto, el hombre de los sueños el príncipe azul.
Mesela, o bir tane uzun boylu artist vardı, neydi o?
Cómo se llamaba ese actor alto?
Mesela o, o kadar uzun boylu değil.
No es tan alto.
Sevimli olmalı, çok uzun boylu değil, güzel elleri yani bakımlı demek istiyorsun?
Debe ser amigable. no muy alto, buenas manos.. Uds se refiere a bien formado?
O uzun boylu yakışıklıyı hatırlıyor musun.. ... köşedeki evdeki?
¿ Recuerdas aquel hermoso hombre alto que vivía en la casa....... en la casa al fondo de la plaza?
Resim yapıyor. Uzun boylu.
Es pintor, y es alto.
- Pekala, uzun boylu.
- A ver. Es alta.
- Ama, Angel, şu uzun boylu, siyah palto giyen adam olmasın?
- Pero, Angel, ése... ¿ No será el tipo de la gabardina negra?
O uzun boylu erkek arkadaşın olsaydım, başkaydı.
Deseabas que yo fuera tu novio.
Uzun boylu kumral bir kurbanın daha peşine düşecek ve daha kötü işkence edecek.
Irá tras otra morena alta y la tortura será aún peor.
Ne kadar uzun boylu olduğunu unutmuşum.
Habia olvidado lo alto que eras.
Uzun boylu, yakışıklı koyu renk saçlı...
Un tipo alto, guapo, y de cabello oscuro.
- Uzun boylu, yakışıklı adam.Koyu renk saçları var
- Un tío alto y macizo.
Demek istediğim, uzun boylu, güzel görünüşlü bir adamdır. Yani, baksanıza bir bana.
El es alto, tiene buena apariencia Quiero decir, mírame.
Ama önümde oturan uzun boylu bir sürü insan var.
Pero hay personas muy altas sentadas enfrente de mí.
Uzun boylu, kır saçlı.
Alto, cabello canoso.
Eğer uzun boylu sırf Bak demek istemiyorum seni büyümüş ediyoruz,
Que seas alto no quiere decir que seas mayor.
Bu sadece bir uzun boylu çocuk yapar,
Solo eres un niño alto.
- Uzun boylu ve yakışıklı mı?
- ¿ Es alto y atractivo?
- O uzun boylu,
- Es alto.
Afedersiniz, uzun boylu, kel ve yakışıklı,
Disculpe, alto, calvo y atractivo.
Yani çok uzun boylu olacağım.
Voy a lucir tan alta, carajo.
Uzun boylu sevgilimi bu akşam yemeğe çıkartayım mı?
¿ Qué te parece si te invito a cenar esta noche?
Hayatımda bir kez olsun, uzun boylu oldum.
Por una vez en mi vida, soy alto.
Buralarda, esmer, uzun boylu, yakışıklı bir adam gördün mü?
¿ Has visto a un tipo alto, moreno y apuesto por aquí?
Ne Cheyenneler kadar uzun boylu, ne de Crowlar kadar yakışıklı.
No tan alto como un cheyenne, de facciones más toscas que un crow.
- Uzun boylu olan olabilir
- Podría ser el alto.
En uzun boylu ve en ağır benim!
Me preocupa.
Ona ulaşamıyorum. - Uzun boylu, siyah saçlı?
- ¿ Sujeto alto, cabello oscuro?
Mel Gibson. Uzun boylu, kızıl, hafif topallıyor.
Mel Gibson.
Genç, kumral, uzun boylu.
Joven, morena y alta.
- Luka'yı çağırın.O uzun boylu
Es más alto.
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun bir zaman 22
uzun mu 25
uzun zaman önce 180
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun bir zaman 22
uzun mu 25
uzun zaman önce 180