Uzun vadede translate Spanish
612 parallel translation
Uzun vadede harika bir aktör olmaktan ziyade harika bir insan olmayı tercih edene rastlamadım.
Hace mucho que me dedico a esto. Nunca conocí un artista que a la larga no prefiera ser una mejor persona que actor.
Ancak uzun vadede onun için daha kolay olacak.
Pero a la larga, sería mejor para él.
Uzun vadede, ayrıyken çok daha mutlu olacağız.
Yo sé que a la larga, estaremos más felices separados.
Ailelerin masraflarını karşılamaları gerektiğini söyledi. Uzun vadede bunun ekonomik olduğunu da söylüyor. Erkek daha iyi çalışır ve bebekler daha sağlıklı olurlar.
¿ Y no mencionó Buckley quién iba a financiar las bodas infantiles?
Uzun vadede benim için daha sağlıklı olacağını düşünüyorum.
Creo que será más saludable para mí a largo plazo.
Uzun vadede hiç bir şey anlam taşımıyor.
Nada tiene sentido a largo plazo.
Uzun vadede, bu insanlardan kurtulmakla en iyisini yapmış olacaksın.
A la larga será bueno acabar con esa gente.
Uzun vadede yok.
No a largo plazo.
Şey, uzun vadede kilidi bozmaktan daha ucuza gelir.
saldrá más barato que cambiar Ia cerradura.
Ama öyle bir şey uzun vadede asla yürümez.
Y a la larga, esas relaciones no funcionan.
Uzun vadede hiçbir şey fark etmez, demiştin.
"A la larga, no tiene importancia".
Uzun vadede kendi başına altından kalkamazsın.
No puedes seguir solo.
Belki maliyeti biraz daha yüksek olacak... ama uzun vadede kar sağlayacak.
Caro para hacer, talvez... más lucrativo al final de cuentas.
Uzun vadede, Mars ve Venüs yeterli olmayacak. Daha uzağa gitmemiz gerekecek!
¡ No nos conformaremos con Marte o con Venus... hará falta ir más allá...!
Fakat uzun vadede, en iyisi bu.
Pero después de todo, es lo mejor.
O ekipmanlar, herkesi bir anlığına geri getirir ancak uzun vadede...
Este equipo traerá de vuelta a cualquiera un tiempo, pero a largo plazo...
Anlamanız lazım : Her şeyi tek başına yapmaya çalışmak uzun vadede çok fazla şeyi değiştirmeyecek.
Es necesario entender... que conseguir una buena situación para uno sólo... a la larga, no cambia gran cosa.
Uzun vadede pişman olmayacaksınız. Görürsünüz.
A la larga no lo lamentara Ya vera.
Bu tür yerde kendimi evde hissediyorum, yanmış kalıntılarıyla üzüntülü özgür dünya! Uzun vadede Japonya'dan çıkış yok.
El tipo de lugar en el que me sentiría en casa, el despreocupado mundo en ruinas ya no existe en Japón.
Uzun vadede temel stratejisi, müttefik kuvvetleri Almanlar ile teçhizat ve asker sayısı bakımından eşitlenene dek yani en azından 1941'e dek beklemekti.
Su estrategia a largo plazo era esperar a que los Aliados lograran igualar a los Alemanes en hombres y armamentos, hasta de lanzar ninguna ofensiva importante aunque eso significara esperar hasta 1941 entretanto estaba preocupado por mantener la guerra alejada de Francia
Ama uzun vadede, ne kadar sahtekarsan, o kadar ileri gidersin.
Y al final, cuanto más falsos parecían, más lejos iban.
Uzun vadede bu yeterli değil, canım...
- Pero eso, a la larga, no sirve.
Bunların uzun vadede daha geniş bir özgürlüğe götürdüğünü düşünüyorum.
Pienso que, a la larga, conduce a una mayor libertad.
Kimse bunun bizi fiziksel olarak nasıl etkilediğini bilemiyor. Uzun vadede ne olacağını da.
No sabemos cómo afectará físicamente a largo plazo.
Ve uzun vadede bu, başka birisi olmaktan daha iyidir hatta Marcellus ya da Marcus Agrippa olmaktan bile.
A la larga será mucho más de lo que tiene ningún otro sea Marcelo o Marco Agripa.
Uzun vadede bir önemi olmayacak ki.
A la larga no importará.
Bu yüzden, seni beslemek isteseydim bu hayır işi olurdu. Ki bu şu an için iyi görünebilir ama uzun vadede zararlı olur.
Por lo tanto, si te doy de comer, sería un acto de caridad, que sería bueno ahora mismo, pero que te perjudicaría a la larga.
Mesleğini uzun vadede düşünmelisin.
Es un riesgo para su carrera.
Sïrtïnda bu varken, ölmüs olmasï uzun vadede iyi.
Con esto aquí, así estará mejor.
Uzun vadede, canavara bu krallıkta eşi görülmemiş bir refah dönemi borçlu olduğumuzu göreceğiz.
A la larga, se verá que le debemos al monstruo un período de prosperidad, sin precedentes en el reino.
Kesinlikle iyi. Korkunç hissediyor ama yaşayacak. Uzun vadede önemli olan bu değil mi?
Está bien, se encuentra mal pero vivirá, es lo importante.
Uzun vadede bu gibi görevlerin önemi insanlığı çok gezegenli bir türe dönüştürmekten az değildir.
A la larga la trascendencia de la misión sería nada menos que la conversión de la humanidad en una especie multiplanetaria.
Sanırım uzun vadede sizin ve Franz'ın yararına olacak.
Creo que... Creo que al fin y al cabo será mejor para usted y para Franz.
Uzun vadede ekonomiye ne yapacağını bir düşün!
¡ Piensa en la economía a largo plazo!
- Halk uzun vadede yemiyor.
- No se come a largo plazo.
Hepimiz biliyoruz ki... Uzun vadede, köpekle yaptıklarımız uygun.
Sabemos que a la larga... lo que estamos haciendo con el perro es lo apropiado.
Sanırım uzun vadede bana teşekkür edeceksiniz.
Creo que a la larga, me agradecerás.
Uzun vadede bundan memnun kalacağını düşünüyorum.
Pienso que sera lo mejor a largo plazo.
Benim gibi zavallı bir asker için, uzun vadede sessiz kalmak, hırsları zedelemeye başlıyor.
Incluso para un pobre soldado como yo, grandes ambiciones pueden ser un problema.
Polisi haberdar etmek demek, uzun vadede, kamuoyuna duyurmak demek.
Informar a la policía supondría, a la larga informar al público.
Evet, uzun vadede yanar.
Bueno, eso sería el resultado final, sí.
Birşeyler yapsak iyi olur, uzun vadede, denemiyorsun bile
Mejor haz algo. Ni siquiera lo estás intentando.
Eğer şimdi bırakırsak ve birbirimizi bir daha görmezsek uzun vadede ikimiz için çok daha iyi olur. - Bilmiyorum.
- No lo sé.
Bu merkezlerin kapatılması... bu şirketin nakit durumunu zorlayacaktır. Uzun vadede bu kesintiler şirketin asli değerine zarar verir.
Cerrar esos centros fatigará la liquidez de esta compañía... y a largo plazo, lastimarán el valor innato de la compañía.
Uzun vadede sana para tasarrufu sağlayacak.
A la larga, te ahorrará dinero.
Bu makine uzun vadede tasarruf yapmamızı sağlayacak.
Ahora, esta máquina... va a recuperar nuestro dinero... en poco tiempo.
- Uzun vadede... - Neden bahsediyorsunuz?
- ¿ De qué estás hablando?
Diğer konu da gıda toptan satışları,... uzun vadede iyi bir sektör.
ÉL miente Lo último es venta para mayoristas... un buen rubro por ahora.
Uzun vadede, biz birbirimizi sefil hale düşürebilirdik.
A la larga, nos habríamos hecho la vida imposible.
Hepsi gibi, uzun vadede bağımlılık yapıyor.
Y se termina transformando en una adicción.
İyi değer verir, uzun ya da kısa vadede.
Rinde bien, a corto y a largo plazo.
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun bir zaman 22
uzun mu 25
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun bir zaman 22
uzun mu 25