Uzun zaman translate Spanish
16,988 parallel translation
Bu uzun zaman evveldi.
Eso fue hace mucho tiempo.
Senin çok uzun zaman önce yumuşadığını biliyorum ama sen ve ben bir yemin ettik diğer askerlerle birlikte ülkemizi içten ya da dıştan tüm düşmanlara karşı korumak için.
Sé que fuiste blando hace mucho tiempo, pero tú y yo hicimos un juramento, junto con todos los otros soldados, para defender nuestro país contra todos los enemigos, extranjeros y nacionales.
Hayır, uzun zaman önce bağlarımız koptu.
¡ Claro que no! Cortamos nuestros lazos hace mucho tiempo.
Uzun zaman önce kaybolmuştu.
Desapareció hace mucho tiempo.
- Uzun zaman oldu.
- Hace mucho tiempo.
- Uzun zaman oldu, değil mi?
- Mucho tiempo, ¿ verdad?
# Uzun zaman önceki hatıraları geri getirir
♪ Trae de vuelta a los recuerdos de antaño
Doğru mu dedim Tech? Bunu duymayalı çok uzun zaman olmuştu.
Si no me equivoco, Tech, hace rato que no escuchábamos algo como eso.
Uzun zaman evveldi
Hace mucho
Bak, uzun zaman oldu.
Ya pasó suficiente tiempo.
Uzun zaman önceydi.
Eso fue hace mucho tiempo.
Her şey çok uzun zaman önceydi.
Todo esto pasó hace mucho.
- Uzun zaman önce kaybettim.
- Lo perdí hace mucho.
Bunları uzun zaman önce telafi etsek olmaz mıydı?
¿ No podríamos haber resuelto esto hace tiempo?
Uzun zaman önce bir fikrim vardı.
Hace mucho tiempo, tuve una idea.
Gelmen uzun zaman aldı Jason.
Te llevó mucho tiempo llegar, Jason.
Çok uzun zaman önceydi.
Hace mucho tiempo.
Uzun zaman oldu.
Ha pasado tanto tiempo.
Uzun zaman önceydi. - Öyledir.
Fue hace mucho tiempo.
Bundan kurtulmam uzun zaman aldı.
Tomó mucho tiempo el recuperarse de eso.
Uzun zaman önce o köprü üzerinde bitmesine inandığın şekilde bitmesini istiyorsun.
Quiere acabar con esto de la manera que cree que debería haber terminado hace tiempo sobre aquel puente.
-... ama öyle uzun zaman geçti ki- -
Ella es mi esposa.
Kurtarma operasyonu uzun zaman ve aşırı dikkat gerektiriyordu.
El rescate tomaría tiempo y extremo cuidado.
Bütün yeminler uzun zaman önce kırıldı.
Todos mis juramentos se rompieron hace mucho tiempo.
Bu, uzun zaman önce, benim takımım.
Esto es todo mi equipo, mucho antes de tu tiempo.
Çok uzun zaman oldu.
Ha pasado mucho tiempo.
- "Cats" seçmeleri için değil - "Cats" uzun zaman önceydi.
- no una audición para "Cats". - "Cats" cerró hace tiempo.
Evet. Bu uzun zaman önceydi.
Sí, pero eso fue hace mucho tiempo.
Çok uzun zaman önceydi.
Fue hace mucho tiempo.
Bunlar uzun zaman önceydi.
Eso fue, fue hace mucho tiempo.
Lee, uzun zaman oldu.
¡ Lee! ¡ Largo tiempo!
Uzun zaman önce olmuş ufak bir kaza.
Fue un ligero incidente hace mucho tiempo.
"O çok uzun zaman önce öldü."
Lleva muerto mucho tiempo ".
- Çok uzun zaman oldu.
- Fue hace mucho tiempo.
Görünüşümü bağışlayın en son misafirimizden bu yana çok uzun zaman geçti.
Por favor perdona mi aspecto, ha pasado mucho tiempo desde que tuvimos compañía.
Çok uzun zamanımız yok.
- ¿ Cuándo regresará a casa?
Aman Tanrım. O kadar uzun zaman oldu ki.
Dios mío, ha pasado mucho tiempo.
- Öyle bir şey, uzun zaman oldu.
- Algo así. Mucho tiempo.
Doğru mu bilmiyorum. O kadar uzun zaman oldu ki. Anlıyor musun?
No sé si esté bien, es muy largo, ¿ entiendes?
Uzun zaman önce.
Hace mucho tiempo.
Kunta'nın neden bu dünyada doğduğunu anlaması uzun zaman alacaktı. Ancak anladığında Kamby Bolongo üzerindeki gökyüzü kadar netti.
Le llevaría a Kunta mucho tiempo... el entender por qué había nacido en este mundo, pero cuando lo hizo, era tan claro como el cielo, por encima de Kamby Bolongo.
Uzun zaman önce yemin ederim ki ben satılmadan önce büyükannem bu şarkıyı söylerdi.
Hace mucho tiempo... Juro que mi abuela cantaba esa... antes de que me vendieran.
Uzun zaman oldu.
Ha pasado mucho tiempo.
Ben uzun zaman önce emekli oldum.
Me retiré hace mucho tiempo.
Sekiz sene uzun zaman.
Ocho años es mucho tiempo.
Çok uzun zaman önce.
Hace mucho tiempo.
Bu çok uzun zaman önceydi.
- Eso fue hace mucho tiempo.
Zamanla gastrostomy tüpüne ihtiyacı olacak ki bu uzun vadede her zaman başarılı olmaz.
Con el tiempo necesitará una sonda gástrica... que no siempre funciona en el largo plazo.
Ama bu, Genel uzun bir zaman.
Pero eso es hace mucho tiempo, General.
Beş ay uzun bir zaman.
Cinco meses es mucho tiempo.
Hayır. O zaman ne diye bana astım diyorsun? Bir sonraki gün gazetelerde, televizyonlarda bu şerefsiz, bu götveren bir yerlerde bir panayırda arkasında inekler, kocaman bir dönme dolap ve şu uzun otuzbircilerden sırıtarak poz veriyor.
No. ¿ Y por qué diablos me hablas de asma... cuando, al día siguiente... los diarios y la televisión dijeron... que esa basura, ese afeminado total... estaba en una feria de condado, muy sonriente... con unas malditas vacas de fondo, montadas en una noria... con ese imbécil alto?
uzun zaman oldu 409
uzun zaman önce 180
uzun zamandır 69
uzun zamandır görüşmedik 21
uzun zaman önceydi 90
uzun zaman olmuştu 17
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
uzun zaman önce 180
uzun zamandır 69
uzun zamandır görüşmedik 21
uzun zaman önceydi 90
uzun zaman olmuştu 17
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanımız azalıyor 34
zamanın var 16
zamanım var 22
zamanım yok 137
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanımız azalıyor 34
zamanın var 16
zamanım var 22