Çok var translate Spanish
57,301 parallel translation
Bizden daha çok var Chet.
Somos muchos, Chet, créeme.
Bundan daha çok var.
Tenemos más para ustedes.
Elimde çok gizli bir hükümet bilgisi var.
Y tengo información clasificada del gobierno.
O kadar çok kimliği var ki insan karıştırıyor.
Tiene tantas identidades, es difícil de recordar...
Çok fazla var.
¡ Es fácil, vamos a volver allí y mataremos a todos! Hay demasiados.
Çok güzel bir evin var John.
Tienes una casa hermosa, John.
- Çok farklı yemek var.
Hay muchas opciones.
Bu haftalar sürebilir. Çok fazla vahşi atları var. Yani öylece...
Podrían tardar semanas, hay muchos caballos salvajes.
Evet, çalıştığım programın çok sıkı bir bütçesi var onun için...
Sí, estoy trabajando con un programa... que tiene un presupuesto restringido, por lo que...
Hayatım, sana karşı çalışan çok güçlü biri var.
Darling, tiene a alguien muy poderoso en su contra.
- Var ya, bu "çok iyi" olur.
Eso me daría... "Mucho gusto".
- Şimdi daha çok sorum var.
- Ahora tengo más preguntas. - Claro que las tienes.
Evet Mac, çünkü o z'li kelimenin arkasında çok karanlık bir geçmiş var.
Bueno, Mac, porque hay una historia bastante oscura - asociada a la palabra con'N'. - Sí.
- Bugün ne çok hışımla çıkıp giden var.
Muchos cabreos hoy, ¿ no?
Oğlum var ya, çok tuhaf bir rüya gördüm.
Dios mío, tío, he tenido un sueño rarísimo.
Müdavimimiz var, daha çok olabilir.
Tenemos una habitual, quizá hasta consigamos más.
- Daha çok zehir var bende.
¡ Y aún queda mucho más veneno!
Gerçekten. Sandığından daha çok ortak yanımız var.
Y además, creo que tenemos más en común de lo que crees.
Jose, sanki burada yüzümden çok fazla var gibi.
José. Veo demasiado de mi rostro por aquí.
Sana daha çok ihtiyacım var.
Te necesito más a ti.
Christian'ın çok fazla kravatı var.
Christian tiene muchas corbatas.
Çok tuhaf bir çocuğum var.
Tengo una niña muy extraña.
- Anlayamadığın öyle çok şey var ki.
Tantas cosas que no entiendes.
Ah canım, öğrenmen gereken çok şey var.
Querida, tienes tanto por aprender.
Bu sefer, her şeyden daha çok ihtiyacım var.
Mas que nada...
Ancak bunu yapmak için bir vericiye ihtiyacı var. Çok güçlü ve anten Çok büyük,
Pero para hacerlo funcionar, necesita un transmisor poderoso y una gran antena.
Ve menajerin olarak, genişleme konusunda çok agresif planlarım var.
Y, como tu mánager, te digo que tengo planes agresivos de expansión.
Şimdi bile, bu hafta, çok büyük bir proje var.
Incluso ahora, esta semana, hay algo muy grande.
Bunun içinde içilebilecek şeyden çok toz toprak var.
Esto es basura. No se puede fumar.
Düşünecek çok şey var.
Tanto que pensar.
Verecek çok hesabın var Cipher.
Tienes mucho que pagar, Cipher.
Sana anlatacağım çok şey var.
Tengo mucho que contarte.
Çok ortak yanınız var.
Tienen mucho en común.
Ama bizim de çok ortak yanımız var.
Pero tú y yo también tenemos mucho en común.
Ve ona vermek isteyen pek çok adam var.
Y hay una larga lista de tipos que quieren dar a ella.
Samoalı olması sorun değil tabii ama bazılarının çok ilginç soy isimleri var, bazılarının.
No es que haya nada malo en ello... Algunos tienen apellidos difíciles, algunos de ellos.
O köpeğin çok ciddi bağırsak sorunları var.
Ese perro tiene problemas intestinales.
Çok ama çok ateşli bir ilişkimiz var.
Sólo de repente. Sólo muy... Muy climatizada, de una manera respetable...
Anlayacağınız üzere elimde ulusunuz için çok kıymetli bir şey var.
Mira, tengo algo de gran valor para tu nación.
Daha çok baruta ihtiyacım var.
Necesito más pólvora.
Nehirde çok fazla ceset var. "
Hay demasiados cuerpos en el río.
Böyle vaktimiz yoktu ama artık çok vaktimiz var.
No era el momento para... Y ahora tenemos mucho tiempo.
Çok miktarda zehir bu ama yine de sıçanlarımız var.
Eso es mucho veneno. Aun así, seguimos teniendo ratas.
Elimde ulusunuz için çok kıymetli bir şey var.
Tengo algo de gran valor para su nación.
Delilik, vahşet, hırsızlık ve çok daha kötü hikâyeler var.
Historias de locura, salvajismo, hurto y cosas peores.
Çok uykum var ama geleceğim.
Tengo mucho sueño, pero iré.
Çok paraları var.
Ellos tienen mucho dinero.
Bu çok iyi bir soru ve buna çok iyi bir cevabım var.
Muy buena pregunta. Esa es una pregunta muy buena... y te tengo una muy buena respuesta.
Hala tartışacak çok şeyimiz var.
Todavía tenemos mucho que discutir.
Bugün oryantasyon günü var ve okul saat konusunda çok katı.
Es el día de orientación y este colegio detesta la impuntualidad.
- Orada çok fazla sülük var.
Hay demasiadas sanguijuelas ahí abajo.
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19