Öyle dedin translate Spanish
1,053 parallel translation
- Neden öyle dedin?
- ¿ Por qué has elegido ésas?
Neden öyle dedin?
¿ Les dijo que era familiar suyo?
- Neden öyle dedin?
- ¿ Por qué lo dice? - ¿ Decir qué?
Niye öyle dedin ki?
Nada.
- Az önce öyle dedin.
Tú lo dijiste.
Gerçekten güzel durduğumu söyledin. Aynen öyle dedin.
Dijiste que estaba estupenda.
Lundy'ye öyle dedin yalnızca.
Le mintió a Lundy.
- Neden öyle dedin o zaman?
- ¿ Por qué lo dijiste, entonces?
Neden öyle dedin ki?
Por qué haz dicho eso?
- Neden öyle dedin?
- ¿ Por qué un idiota?
Neden öyle dedin?
¿ Por qué dices eso?
Neden öyle dedin Virginia?
¿ Por qué dijiste eso Virginia? .
Neden öyle dedin?
¿ A qué te refieres?
Niye öyle dedin?
¿ Por qué?
Niye öyle dedin?
¿ Por qué has dicho eso?
Aynen öyle dedin.
Eso mismo dijiste.
- Öyle dedin.
- Sí.
Niye öyle dedin?
Si eres malo te pegaré.
"O." Şimdi öyle dedin!
"Ésa." ¡ La acabas de decir!
- Neden öyle dedin?
- ¿ Por qué lo dices?
- Öyle dedin ama!
- Dijo que no quería ninguna chaqueta.
Neden öyle dedin?
¿ Por qué lo dices?
Neden öyle dedin?
¿ Qué? ¿ Por qué lo dices?
Tatlı Tokmak, öyle demek istemedim biliyorsun. Öyle dedin işte be!
- No me refería a eso.
- Neden öyle dedin?
¿ Qué te hace creerlo?
Yarım saat önce de öyle dedin.
Hace media hora dijiste lo mismo.
Tabi ki öyle dedin Fiaman ama sen bir salaksın ve üç aldığından haberimiz var.
Sí, pero te has portado como un gilipollas y te doy tres. - Hijo de puta.
- Öyle dedin.
- Eso dijiste.
Neden öyle dedin Nanako?
Hey, ¿ Porque tenías que decir todo éso? Nanako, ¡ Rayos!
- Sen öyle dedin, diye mi?
¿ Porque tú lo dices?
- Şey, ben... - Bence, öyle dedin.
Habías dicho que sí.
- Ne dedin öyle?
- ¿ Qué dijiste?
-'Ölü adam fasilitesi'mi ne? Öyle bir şey dedin.
- ¿ Un freno de seguridad?
Öyle mi? Tamam. Bana bir şey mi dedin evlat?
Ah, sí, me hablabas a mí, hijo.
Neden öyle dedin?
¿ Y eso?
- Neyi dedin? Gülme, anne. Öyle.
- No te rías, que es cierto.
Ne dedin de o kadın öyle arkasına bakmadan kaçtı?
¿ Qué dijiste para que esa mujer escapara así?
"Babam geliyor," dedin ve parayı verdi, öyle mi?
¿ Le dijiste "Vendrá el viejo", y te lo dio?
- Niye dedin öyle?
¿ Por qué lo dices?
Geçen hafta yedin. En sevdiğim yemek, dedim. Sen de "Benim de öyle." dedin.
La semana pasada dije que era mi favorito y dijiste : "Y el mío".
- Oh, evet o zaman ne dedin? - Ben öyle birşey demedim
- Oh, si, Entonces ¿ Qué dijo?
Öyle mi? - Yoksa bilmesine gerek yok mu dedin?
o piensa que ella no necesita saberlo.
Hayır, 6'sı dedin. Öyle not ettim.
Dijiste el 6, lo anoté.
Hayır mı dedin? Öyle mi dedin?
¿ Ha dicho que no?
Niye öyle dedin?
¿ Sí?
Niye öyle dedin?
- ¿ Por qué?
Neden öyle dedin?
¿ Por qué?
Öyle mi dedin?
¿ Es eso lo que me estás diciendo?
Ne dedin öyle?
¿ Qué has dicho?
Öyle mi dedin?
¿ De verdad?
Öyle bir "Samuel" dedin ki.
Tú lo pronuncias "Samuel".
dedin 389
dediniz 105
dedin ki 68
dedin mi 21
dediniz ki 18
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
dediniz 105
dedin ki 68
dedin mi 21
dediniz ki 18
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81
öyle ki 92
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81
öyle ki 92