Şimdi değil translate Spanish
9,086 parallel translation
Şimdi değil.
- Este no es el momento.
Şimdi değil, bu lanet durumda değil.
No ahora, no en este maldita situación ahora.
Şu sıralar ayrılmak istemiyorum, En azından şimdi değil.
Mire, no voy a ser capaz de ello, al menos, no en este momento.
- Eğer bir moda eleştirmeni şimdi değil mi?
¿ Usted es un crítico de moda ahora?
Şimdi değil.
Ahora no.
Şimdi değil.Şimdi olmaz!
Ahora no. Ahora no. ¡ Ahora no!
- Şimdi değil, çok önce.
No ahora, hace mucho tiempo atrás.
Ana kondüktörü kaldır dedim mi kaldır, şimdi değil!
¡ Cuando diga, eleva el conductor principal!
Ve şimdi kaçıyoruz, bize zarar vereceklerden değil onun zarar vereceğinden.
Y ahora huimos, no de los que nos lastimarán, sino de los que ella lastimará.
- April, şimdi hiç sırası değil. - Ya şimdi?
Avril, no es el momento.
Um... şimdi değil.
Ahora no.
Şimdi lütfen, yalvarırım bunu bir düşün ve bana sonra para önemli değil de.
Ahora, por favor, por favor, imagínelo. y dime que el dinero es lo de menos.
Bu konuyla ilgili şimdi hiçbir şey bilmiyorsundur, değil mi, Ty?
¿ Por casualidad sabes algo al respecto, Ty?
Şimdi de olayı sana yıkıyor, değil mi?
Ahora te tendió una trampa, ¿ no?
Şimdi ikiniz arkadaş olduğunuza göre babamla avlanmaya gidersiniz değil mi?
Ahora que Uds. dos son amigos, puedes ir cazar animales con mi papá, ¿ no?
- Şimdi de pek iyi değil.
Te diré que, no... No mucho ahora tampoco.
Şimdi baş başayız, değil mi?
Ahora solo estamos nosotros, ¿ cierto?
Şimdi zamanı değil, anladınız mı?
No es el momento, ¿ entendieron?
Yandığında ağlamıştın, ama şimdi ağzını bile açamıyorsun, değil mi?
Cuando se quemó lloraste pero ahora ni siquiera puedes abrir la boca, ¿ eh?
Şimdi gülemiyorsun, değil mi?
Ahora no te ríes, ¿ verdad?
Ancak yollarımız şimdi kesişti, değil mi?
Ya nos conocemos ahora, ¿ no?
Kadının şimdi çenesi kapandı, değil mi?
Bueno, ahora está callada, ¿ no?
Şimdi o kayaya yüzecek kadar güçlüsün, değil mi? Heyecanlı mısın?
Ahora... ahora si eres lo bastante fuerte para nadar a la roca, ¿ verdad?
Tatlım, şimdi değil.
- Cariño, no ahora.
Şimdi barış getiren değil, bir pala getirdiğimi anlıyorum.
Ahora siento que no vine para traer paz, sino espada.
Otobüs şimdi sizinle yoktur yukarıya değil mi?
¿ No hay un autobús ahí donde estás?
Donny, moral verecek zaman değil şimdi.
Donny, no es hora para moralizar.
Evet, şimdi onu düşünmek istiyorumdur, değil mi?
Ahora no quiero ni pensar en eso, ¿ si?
Şimdi, o kadar hızlı değilsin, değil mi Sikik Şişko?
No tan rápido ahora, ¿ cierto, maldito gordo?
Neyse, şimdi seninleyim değil mi?
Bueno, estoy aquí contigo, ¿ no?
- Bir daha değil, şimdi gidiyor.
No... se va ahora mismo.
Avans olarak bir şeyler verecektik ama şimdi bir peni bile vermemiz mümkün değil.
Le íbamos adelantando algo, pero ahora, posiblemente, no podremos darle un centavo.
Bu kızlar değil olmalarını iddia ne olursa şimdi ödemek için cehennem olacak.
Ahora bien, si estas chicas no lo que ellos dicen ser son, no habrá mucho que pagar.
Ava, şimdi sırası değil.
Ava, por favor, no aquí.
- Şimdi bana uygun değil.
Bueno, ahora no es un buen momento para mí.
Şimdi de sana elini bile süremeyecek, öyle değil mi?
Y ahora nunca podrá tocarte, ¿ verdad?
Şimdi soru sormanın sırası değil.
- No es momento de hacer preguntas.
Yine de aynı gotradan evlendiler. Şimdi bu yanlış değil mi?
Igualmente, ellos se casaron dentro de la misma sub-casta.
Yeniden başlamayalım şimdi, değil mi?
No empecemos con esto, ¿ vale?
- Şimdi sırası değil teyze.
Tía, no es el momento.
- Yani şimdi, tamamı kötü değil.
Bueno, ahora. No está tan mal.
Şimdi yapmazsın değil mi?
- Oh. No puedes no saber, ¿ No?
- Şimdi bunu konuşacak zaman değil.
- No es momento para hablarlo.
Şimdi sana 500 dolar veririm olur mu? Ama mesele para değil ne dersin?
Podría pagarte 500 dólares... pero no es por el dinero, ¿ verdad?
Şimdi çok ilginç bir çıkmaza girdik, değil mi?
Ahora tenemos un curioso dilema, ¿ verdad?
Hayatın, ahlaksızlıktan ihanetten ve şimdi de cinayetten ibaret değil mi sanki?
Tu vida es un catálogo de depravaciones traiciones, y ahora homicidios.
Her şey 150 yıl önce her yerin tamamen tarla olduğu Victoria döneminde bir adamın köşkü Fields halkına miras bırakmasıyla başladı. Fields şimdi bir toplu konut bölgesi ve Pagford'taki bazı insanlar süslü bir otel ve SPA olabilecekken duvar yazılarıyla kaplanmış olan bu binayı o bölgedekilerin kullanmasından hoşnut değil.
Todo empezó hace cincuenta años cuando un tipo Victoriano heredó una... mansión de los habitantes de los Prados, entonces todavía eran prados, ahora... los Prados es un complejo residencial, y algunos de los habitantes no están... contentos de que todos los del estado vengan a la villa a usar este viejo... edificio grafiteado, cuando podría ser un hotel lujoso con spa.
Neyse. Şimdi önemli değil.
De todas maneras, vale.
Bak şimdi, sen 36 ay sonra çıkacaksın, değil mi?
Mira, saldrás dentro de 36 meses, ¿ no?
Gidiyorum şimdi... Ama şeyden değil...
Ya me iba... pero no es porque...
Şimdi onun küçük bir kadın mahkûm olduğunu hayal edelim Hightower olduğunu değil.
Imaginemos que tenemos aquí a una reclusa diminuta y no a este hombre gigante.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25