English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Ş ] / Şükürler olsun ki

Şükürler olsun ki translate Spanish

708 parallel translation
Şükürler olsun ki o zaman ölmedin ve hayatta kalmanın bir yolunu buldun.
Y afortunadamente, su vida no terminó... pudo encontrar una forma de seguir con su vida como se suponía que debía ser.
Tanrıya şükürler olsun ki, dostumdan bir şey gizlemek hiç huyum değildir.
Gracias a Dios no está en mi naturaleza ocultar nada a un amigo.
Madam Colet, babanız olsaydım... ki şükürler olsun ki değilim... ve işlerinizi kendiniz yürütmek için girişimde bulunsaydınız... popunuza güzel bir şaplak atardım... mesleki deyiş icabı tabi ki.
Madame Colet, si yo fuera su padre... que, afortunadamente, no soy... e hiciera cualquier intento de manejar sus asuntos financieros, le daría una buena azotaina, en un sentido comercial, por supuesto.
Önceden burada olmak büyük bir keyifti. Şükürler olsun ki yine buradayız.
Es un placer venir aquí, siempre
"Tanrı'ya şükürler olsun ki bitti."
"Gracias a Dios que todo ha acabado."
Şükürler olsun ki sağ sa... - - Shh!
Gracias a Dios que está bien ¿ Qué tiene ahí?
Şükürler olsun ki buraya da gelmediler.
Gracias a Dios que no vendrán aquí.
Şükürler olsun ki, ikiniz de güvendesiniz.
Gracias al cielo que estáis los dos a salvo.
Şükürler olsun ki, Honda'dan silahları aldık.
Gracias a eso, hemos recuperado el resto de pistolas de Honda.
Şükürler olsun ki sensin.
- ¡ Gracias a Dios eres tú!
Şükürler olsun ki arabacı hala bekliyor.
¡ Qué espanto! Menos mal que me ha esperado.
- Evet, şükürler olsun ki. Yoksa o da diğerleri gibi beni bırakırdı. Onun karısı ve hizmetçisi oldum.
- Sí, afortunadamente, de lo contrario, hace mucho que me hubiese dejado como a las otras, he sido su mujer y su criada.
Tanrıya şükürler olsun ki.
Gracias a Dios.
Şükürler olsun ki, yok.
- Felizmente, no.
Şükürler olsun ki yaralanmamışsınız.
Gracias a los dioses que no estás herida.
Katia, şükürler olsun ki zamanında geldim!
¡ Katja, gracias a Dios, he llegado a tiempo! Sí.
Şükürler olsun ki Londra'da hiç kaplan yok.
Por suerte no hay tigres en Londres.
- Allah'a şükürler olsun ki.
- ¡ Loado sea Alá!
Şükürler olsun ki yaşına uygun davranmayı akıl ediyor.
Agradezcan a las estrellas que tenga el sentido común de actuar según su edad.
Tanrıya şükürler olsun ki görevimi yaptım!
Gracias a Dios, mi deber está cumplido.
Tanrıya şükürler olsun ki size memeler vermiş madam.
Agradeced a Dios, madame, que os diera pechos.
Tanrı'ya şükürler olsun ki cevap vermek zorunda değilim!
Menos mal que no hace falta.
"Şükürler olsun ki beni buraya yolladınız, var olun!"
"Gracias a Dios que lo hicieron. ¡ Buen trabajo!"
Şükürler olsun ki çok azımız buna ihtiyaç duyuyor.
Afortunadamente, pocos la piden.
Şükürler olsun ki haklı, diye düşünüyorum.
Así pienso yo, gracias a Dios tiene razón.
Şükürler olsun ki değildim.
Por suerte, no estaba.
Şükürler olsun ki, hipodontikal moleküller hasar görmemiş.
Agradece al cielo que las moléculas no se hayan dañado.
"Talihime şükürler olsun ki kızlarımdan birinin beni üzdüğü tek bir an bile olmadı."
"Le agradezco a los santos que jamás tuve que preocuparme con ninguna de mis hijas".
Ama şükürler olsun ki elimde kalan bir şey var :
Pero, gracias a Dios, todavía me queda una cosa :
Başkalarından bize gelen nimet için sana şükürler olsun ki, başkalarıyla paylaşalım kendimiz kazandığımızda daha cömert olalım.
Le damos las gracias por la comida que comemos de otras manos y que la compartamos con nuestro projimo y que seamos aun mas generosos cuando es de lo nuestro.
Balık yüzmek zorundadır ama Tanrılara şükürler olsun ki bir şey satın almak zorunda değilim.
Los peces deben nadar... pero gracias a los dioses, no tengo que comprar nada.
Ve Tanrı'ya şükürler olsun ki insanlar öğrenmek zorunda kalmayacak.
Y la población no sabrá en la vida nada de esta historia...
Şükürler olsun ki bana dediklerine kimse inanmadı.
Menos mal que nadie le ha creído cuando me ha insultado.
Tanrı'ya şükürler olsun ki atlattık.
Y gracias a Dios, lo peor ya ha pasado.
Şükürler olsun ki! Bizim açımızdan en azından.
- Gracias a Dios, al menos desde nuestro punto de vista.
Şükürler olsun ki o Almanların yanında usta bir avcı yok. - Niye?
Gracias a Dios, que los alemanes no tienen un cazador de verdad.
Tanrı'ya şükürler olsun ki atlattık.
Y gracias a Dios, nos hemos librado.
Şey, şükürler olsun ki, ben beni rahatsız öteki şeyin yanıtını buldum.
Menos mal que hallé la respuesta del otro asunto que me estaba molestando.
Tanrım, sana şükürler olsun ki...
Gracias os doy, Señor, porque en vuestra...
Şükürler olsun ki bir ses beni uyandırdı.
Gracias al cielo que algo me despertó.
İstediği şeyin bedeli her ne olursa olsun, ona bunu ödeyebilme... imkanı tanıyan yüksek sosyal statüsüne şükürler olsun ki, bu sayede... bu duruma düşmüş kadınların hiçbirini ıskalamamayı başarıyordu.
Gracias a una posición social elevada, que le permitió a pagar cualquier precio, nunca logró perder uno.
Ay şükürler olsun ki bir kadın olarak doğmuşum.
Oh, me hace feliz Yo nací mujer
Şükürler olsun ki, evde değilmiş.
Gracias a Dios que no estaba en casa.
Julian, şükürler olsun ki mesajımı aldın.
Julian, gracias a Dios que recibiste mi mensaje.
Şükürler olsun ki sensin Peter.
Peter, eres una bendición.
Şükürler olsun ki sen varsın Peter.
Tú eres una bendición, Peter.
Sana şükürler olsun ki, bu çocuğu bana getirdin... en sonunda Nazarene'le karşı karşıya... geleceğim.
Alabado seas, porque me trajiste a este niño que me conducirá cara a cara con el Nazareno al fin.
Profesör Muller'e şükürler olsun ki, daha da güzel bir yerde.
En un lugar más lindo, gracias al profesor Muller.
Yakalandı mı? Şükürler olsun! Demek ki...
Oh, gracias al cielo, entonces no está...
- Tanrıya şükürler olsun ki hayır.
- Dios nos ampare.
Tanrı'ya şükürler olsun ki sen ölmeden önce ölmeme izin verdin. Senin Azize'n.
Debes saber, amor mío, que no te culpo de nada y que doy gracias a Dios por hacerme morir antes que a ti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]