English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ A ] / Aptallık

Aptallık translate French

2,911 parallel translation
Varlarmış gibi davranmak aptallık.
Ce serait idiot de le nier.
Dünya tarihini okuduğunda bir kan, hırs ve aptallık efsanesi okursun. Bunun önemini inkar etmek imkânsızdır.
L'histoire du monde n'est qu'une saga où le sang versé, l'avidité et la folie revêtent une importance criante.
Aptallık etme, duydun mu?
Pas de folies, tu m'entends?
Aptallık etme.
Non, ne t'excuse pas...
Akşam vakti oraya gitmek aptallık olur kızlar.
Nous devons marcher jusqu'a la nuit les filles. - Bouger de ce putain de trou.
Bir aptallık yaparsan ikiniz de St. Peter'a pizza dağıtırsınız.
Si tu merdes, vous irez livrer des pizzas au cimetière.
Aptallık.
C'est stupide.
İşte açgözlülük ve aptallık bizi meşgul eden iki şey.
Buvons à la stupidité et à la cupidité... les deux éléments qui nous assurent un travail.
Bak, muhtemelen aptallık ediyorum,... ama, bugün ben gerçekten üzüldüm.
Le monde va mal mais on s'en fiche! On l'a retrouvé! - Ellie?
Ne büyük aptallık ettiğimizi anlıyor musun?
Tu te rends compte à quel point on a été stupide?
Kalbimin sesini dinlememe izin vereceklerini düşünerek aptallık ettim, bir kaç günlüğüne bile olsa.
J'étais idiot de penser que je serais autorisé à suivre mon coeur, même si ce n'était que pour quelques jours.
Ama aptallık daha eğlenceli.
- C'est tellement plus amusant.
Peki neden aptallık edip kaldı ve kendini öldürttü?
Pourquoi il est bêtement resté là, à se faire tuer?
Aptallık tacı mı giydirdiler sana?
T'es bas de plafond?
Uzatma, gel hemen şuraya! Aptallık etmeyi bırak!
Arrête de faire l'imbécile.
Buraya gelmekle büyük aptallık ettim. Demek istediğim o deği...
- Je suis stupide d'être venue ici.
Aptallık ettim.
C'était con.
Aptallık yapma Hector.
No seas tan pendejo, Hector.
Aptallık yapıyorsun!
- T'es trop con, mec!
Kendimi kaybettim, aptallık ettim.
C'était dans le feu du moment, et c'était vraiment bête.
Aptallık olurdu.
Ç'aurait été stupide.
Aptallık etme.
Lâche-moi!
- Aptallık ettin!
- C'était stupide.
Aptallık ettin!
Tu as été idiot.
Ne aptallık
- Quelle bande d'imbéciles!
Muhtemelen bende de aptallık var.
J'ai sans doute un penchant crétini.
Bu gece içinizdeki bütün dürtülere karşı koyup hiçbir aptallık yapmamanızı istiyorum.
Luttez contre les pulsions que vous pourriez avoir, et ne faites rien de stupide.
Bu aptallık değil...
Pas un âne, un che...
Aptallık yaptığın için cezalandırılacaksın.
Vous serez puni pour avoir été stupide.
Bunun tekrar olmayacağını düşünmek aptallık olur.
Ce serait stupide de croire que ça ne peut pas se reproduire.
Doğru olanı yapmak beyhude bir çaba, dürüstlük de aptallık olmuş çıkmış.
Vouloir bien agir est vain. L'honnêteté est une idiotie.
Aptallık etme Adam...
Tu es fou, Adam!
Aptallık etme!
Lâche-moi!
- Aptallık. Bu şirk demek.
- C'est atroce.. blasphématoire.
Bayrağın yakın zamanda değişeceğini sanmıyorum o nedenle bunun için kavga etmek aptallık olur.
C'est pas demain que ça va changer, c'est donc stupide d'entrer en conflit à ce sujet.
Aptallık etme. O benim torunum!
Qu'y a-t-il à savoir?
Aptallık yapıyorsun, Momon.
Tu fais une connerie, Momon.
Bence bu aptallık ama geri çevirdiler.
Il faut être fou pour faire ça.
Bir daha asla böyle bir aptallık yapmayacağım.
Je ne serais plus jamais aussi stupide.
Bahane arıyorlar. En ufak bir aptallık, sonumuz olur.
Le moindre prétexte, la moindre connerie, et on sera morts, tous!
Sanki her gün aptallık limitini zorlamak için yeni bir yol buluyorsun.
On dirait que chaque jour, tu trouves une nouvelle façon de repousser les frontières de l'incompétence.
Nedir bu yaptığınız aptallık?
Quelle est cette folie insensée?
Ben de seni aptallık ettiğin için gebertirdim.
Et je te tuerais pour être à ce point idiot.
- Aptallık etme.
- Ne sois pas bête.
Aptallık ettim, özür dilerim!
Pardon, Anders, attends!
- Aptallık ettim ha.
- J'ai été bête.
Kıza makarna mı sokmaya çalıştın? Hiç sevmezler dostum. Az önce ağzından çıkan lafın aptallığına diyecek yoktu.
Ce que tu viens de dire est extrêmement bête, mais le fait que tu portes des lunettes,
Ama bu aptallık.
Livrez-moi Harry Potter.
Aptallık etme!
Tu fais n'importe quoi!
Ne aptallık ama.
- Lâche-moi, misérable petit serf!
Aptallık derim.
C'est des conneries.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]