Artık git translate French

Artık git.

Que vous partiez maintenant.

Sen artık git de şu kamyoneti tamir ettir Jett.

Va réparer la voiture, Jett.

Artık git bakalım.

Maintenant, va-t'en, petite fille.

- Bu işe yaramayacak, artık git.

- Ça ne marchera pas Partez

Artık git.

Mais va-t'en un moment.

Neyse, artık git.

Va t'en maintenant.

Hadi buranın yerlisiymiş gibi davranma artık. Git de oğlanı bul.

Essaie de me le retrouver.

Şimdi eve git ve ona herşeyin yolunda olduğunu ve ovada artık silahların olmayacağını söyle.

Rentre chez toi, et dis à ta mère que tout va bien. Il n'y a plus de tueurs dans la vallée.

Bu kadarı yeter, Sefton. Git yat artık!

Retourne te coucher, Sefton!

Kovuldun, artık eşyalarını topla ve git.

Vous êtes viré.

Şimdi git artık, önemli bir iş görüşmem var.

Rentrez à la maison.

Hadi git artık, acele et!

Allez, vite.

Hadi hatırım için git yat artık.

Rends-moi un service. Va te coucher.

Hadi, Clint. Git artık.

Bon, vas-y.

Git artık başımdan!

Va te faire...

Lloyd, lütfen git artık.

Je t'en prie, va-t'en.

Git artık, yoksa kızı bekleteceksin.

Maintenant, allez-y. Sinon, vous allez la faire attendre.

Çocuğu gördün, git artık.

Vous avez vu le petit. Du vent!

Eve git, sana ihtiyacım yok artık.

Qu'est-ce vous attendez, je n'ai plus besoin de vous, allons.

Sen git artık.

Tu devrais y aller.

- Tamam... git artık!

- Oui, allez, allez.

- Git artık Anders. Git.

- vas-t'en maintenant, Anders.

Git artık.

Fous le camp!

Tamam, git artık.

Bon, allons-y.

Artık git.

Allez-vous-en.

Tamam, git artık.

En route.

Artık canlan ve git!

- Exécution! - Oui.

Git artık.

Partez.

Hayır! Git artık!

Non, va-t'en!

Lütfen git artık.

S'il te plaît, va-t'en.

Def ol git gözüm görmesin seni! Yetti artık tamam gidiyorum işte gidiyorum!

Oui, je m'en vais!

Zaten kendin de söylüyorsun. Git başımdan artık.

Et tu l'avoues aussi.

Sadece üst kata git ve bazı giysilerini giy işte, hepsi bu! Bana o ses tonu kullanma. Biz artık evli değiliz, hatırlıyor musun?

J'ai mis tellement de temps à l'attraper.

Yeter, artık. Junior. Git ve Darcey'nin orangutanlarını buraya getir.

Junior, amène les orangs-outans de Darcey.

Git artık! Git artık!

Va-t'en!

- Git, artık seni görmek istemiyorum.

Je ne veux plus te voir! - Où vas-tu?

Haydi git artık, tamam mı?

Allez, pousse-toi de là!

Def ol git! Paşalık günlerin artık sona erdi!

Il n'aura plus rien, cet imbécile!

Git artık.

Va-t'en!

Sen git artık. Tamam.

Fais attention en chemin.

Hadi, git artık.

Va-t'en.

Git buradan Eleanor, artık seni istemiyoruz, burada kalamazsın.

Pars, Eleonor... Nous ne voulons plus de toi! Tu ne peux pas rester...

Aman Tanrım, günaha sokma beni. Artık evine git.

A présent, rentrez.

Artık yok dedim. Kes şunu. - Bayan evine git.

Señorita, rentrez chez vous.

Git hadi hallet. Hallet artık.

Elle a été super, non?

Haydi git artık.

Partez.

Yeter artık, David. Şu kâğıdı ver ve bas git.

Donnez-moi ce papier et sortez d'ici.

- Evet tabii ki. - Hadi git artık.

- Oui, oui, bien sûr.

- Hadi git artık.

- En avant.

Şimdi çık git artık!

Maintenant, pars!

Git artık.

Maintenant, va-t'en, vite.