Artık gitmeliyim translate French
363 parallel translation
Artık gitmeliyim.
Je devrais m'en aller, à présent.
- Şey, artık gitmeliyim.
- Bien, il faut que j'y aille.
Sanırım artık gitmeliyim.
Je crois que je dois partir maintenant.
Artık gitmeliyim.
Je dois y aller.
Artık gitmeliyim.
Je dois rentrer.
Artık gitmeliyim David.
Je veux partir, David. Bien sûr.
Artık gitmeliyim. Ama ayrılmadan önce söylemek zorundayım.
Puisque je pars, je dois te le dire,
- Artık gitmeliyim. Zeena bekliyordur.
Allons-y, Zeena m'attend.
Artık gitmeliyim. Ardıç meyvesi toplamam gerekiyor.
Je dois aller cueillir des fruits.
Artık gitmeliyim.
Je dois vous quitter à présent.
- Lütfen artık gitmeliyim.
- Je dois me dépêcher.
Hoşçakal, artık gitmeliyim.
Adieu, je dois partir!
Bunu kabul etmeliyiz. Artık gitmeliyim.
Faisons-nous une raison.
Ben artık gitmeliyim.
J'ai plus qu'à m'en aller.
Artık gitmeliyim.
J'ai du travail.
Lütfen, artık gitmeliyim. Tanıştığımıza sevindim.
J'étais contente de te voir.
- Artık gitmeliyim, Lloyd.
- Il faut que j'y aille. Bonne chance.
Kimliğim hakkında sanırım bir kuşkunuz kalmadı. Artık gitmeliyim.
Et toi, Cochepaille, je ne te demande pas de remerciements...
Artık gitmeliyim.
Bien, je dois y aller.
Görürüz. Artık gitmeliyim.
Je file, je suis pressé.
Artık gitmeliyim.
Je dois y aller maintenant.
Artık gitmeliyim.
Je dois partir.
Hayır, şimdi değil, sağolun. Artık gitmeliyim.
Il faut que je parte.
- Artık gitmeliyim. - Bu kadar çabuk mu?
- Je crains de devoir partir.
Artık gitmeliyim hayatım.
Je dois partir, chéri.
Artık gitmeliyim.
- Je vous laisse.
- Artık gitmeliyim.
Bon, je vais te laisser maintenant.
Artık gitmeliyim.
- Bon, il faut que je me sauve.
Belki de artık gitmeliyim.
Je peux peut-être partir.
Ben artık gitmeliyim.
Je dois y aller.
Artık gitmeliyim.
Il faut que je parte.
Ben artık gitmeliyim.
Il faut que j'y aille.
- Ama artık gitmeliyim.
- Mais je dois y aller.
Artık gitmeliyim.
Laissez-moi partir. Attendez!
Artık gitmeliyim.
Je dois m'en aller.
Bunu tekrar edip durma. Artık gitmeliyim.
Ne dites pas toujours ça.
- Artık gitmeliyim, anne.
Va-t'en! Va-t'en!
Gitmeliyim artık, yoksa öğlen yemeğine geç kalacağım.
II faut que je rentre déjeuner.
Alec, gerçekten artık eve gitmeliyim.
Il faut que je rentre.
Artık eve gitmeliyim.
Il faut que je rentre maintenant.
Sara, artık gitmem gerekiyor. Bir yere gitmeliyim, tamam mı?
Je dois y aller, j'ai promis d'aller quelque part.
Artık gitmeliyim ben.
Adieu, en hâte.
- Artık gitmeliyim.
Je vais me coucher.
Artık gitmeliyim.
Va, mon chéri.
Artık gitmeliyim.
II le faut.
Padua'dan.. Peki, ben gitmeliyim artık.
II faut que je me sauve.
Sanırım artık gitmeliyim.
Je dois partir, maintenant.
Neyse, artık işe gitmeliyim.
Il faut que j'y aille.
Özür dilerim. Ama artık eve gitmeliyim.
Pardon, mais je dois rentrer chez moi.
Artık işe gitmeliyim.
- Je vais au bureau maintenant.
- Artık eve gitmeliyim.
Je dois rentrer maintenant.
gitmeliyim 1495
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık yok 173
artık istemiyorum 47
artık özgürsün 32
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık yok 173
artık istemiyorum 47
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık var 39
artık çok geç 412
artık her şey bitti 29
artık senin 35
artık gidebiliriz 26
artık korkmuyorum 38
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık değilsin 23
artık var 39
artık çok geç 412
artık her şey bitti 29
artık senin 35
artık gidebiliriz 26
artık korkmuyorum 38
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık değilsin 23