English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Bak sana ne diyeceğim

Bak sana ne diyeceğim translate French

680 parallel translation
- Bak sana ne diyeceğim.
- Ailleurs, alors.
Bak sana ne diyeceğim hadi gün ağarmadan biraz yüzelim.
Voilà ce qu ´ on va faire. On va piquer une tête, ça nous fera du bien.
Bak sana ne diyeceğim.
Voilà, ce que vous allez faire.
Bak sana ne diyeceğim, Ficco.
Voici ce que je vais faire.
Bak sana ne diyeceğim, genç dostum.
Mais je vais vous dire une chose.
Bak sana ne diyeceğim. Sen bana bir içki ısmarladın.
Écoute, tu m'as payé un verre.
Hayır mı, bak sana ne diyeceğim.
Non. Je vais vous dire.
Komik olan ne? Ne? Bak sana ne diyeceğim.
Écoute, je vais te dire.
Bak sana ne diyeceğim.
Tu sais quoi?
Bak sana ne diyeceğim, Paul.
Tu veux que je te dise, Paul.
Bak sana ne diyeceğim doktor. Beni düzelt, ben de sana tüm rüyalarımı anlatayım.
Stabilisez-moi et je partagerai mes rêves avec vous.
Bak sana ne diyeceğim.
Je vais vous dire.
Bak sana ne diyeceğim. Biz bugün hiç karşılaşmadık.
Faisons comme si on ne s'était jamais rencontrés aujourd'hui.
Bak sana ne diyeceğim, bu tekinde üçü oynayacağım ve ikincisinde...
Écoute, je mise à trois contre un sur celui-là et deux...
Hart, bak sana ne diyeceğim? Bunda sihir falan yok.
Que voulez-vous que je vous dise?
Heydrich beni Rus sınırına, bu eylemlerin muntazaman ve gizlilik içinde yapıldığını kontrol etmem için gönderdi ve siz 2 konuda da yanlışsınız. Bak sana ne diyeceğim evlat...
Heydrich m'a envoyé sur le front russe, pour vérifier que ces actions sont menées efficacement, et discrètement, vous avez échoué sur les deux points.
Bak sana ne diyeceğim.
Ecoutez.
Bak sana ne diyeceğim Horn.
Je te préviens, Horn.
Bak sana ne diyeceğim, o tanktan maymuna benzer bir şekilde çıkarsan... kendi rızamla bir akıl hastanesine yatacağım.
Je te préviens, si tu sors à l'état de singe... je demande l'internement volontaire!
- Öyle mi? Bak sana ne diyeceğim?
Eh bien, je vais te dire.
Bak sana ne diyeceğim, o piç, sıçan kılıklı serserinin tekidir.
Je vais te dire un truc. C'est une balance et un vaurien.
"Bak sana ne diyeceğim", "Söylemek istediğim şey şu".
"Laisse-moi te dire une chose" et "Je veux juste dire que".
Bak sana ne diyeceğim.
Je vais te dire.
Bak sana ne diyeceğim, sen ne istediğini söyle ben de yapayım.
Je vais vous dire, vous me dites ce que vous voulez, je le ferai pour vous.
Bak sana ne diyeceğim.
Je te propose un truc.
Bak sana ne diyeceğim, pislik, eğer kurallarımı beğenmiyorsan, buraya kadar gelip popomu sevebilirsin.
Je vais vous dire, enfoiré... Si vous n'aimez pas mon règlement, vous n'avez qu'à vous le mettre au cul et aller vous faire foutre.
Bak sana ne diyeceğim.
Eh bien, voyons.
Bak sana ne diyeceğim dostum, herkes seni tanıyor.
On sait d'où tu sors.
Bak sana ne diyeceğim bebek, sen benimkini tutarsan ben de seninkini tutarım.
Je vais te dire, bebe, je tiens la tienne si tu tiens la mienne.
Bak sana ne diyeceğim.
C'est bon.
Bak ne diyeceğim. Tüm şirket için sana 250 bin veririm.
Je t'offre 250000 $ pour le tout.
Bak ne diyeceğim. Sana peşin 10 bin vereceğim, seçim gecesi Paul'u yenersek 10 bin daha kumarhane teklifim de geçerlidir.
Je vais te dire... 10 000 $ maintenant, autant après l'élection si nous battons Paul.
Bak ne diyeceğim. Bir ara gelip sana bazı tüyolar vereyim.
Je te donnerai des leçons.
Karım ve ben de onunla çok az vakit geçiriyoruz. Bak ne diyeceğim? Onunla konuşup sana haber vereyim.
Ma femme et moi, on passe du temps avec elle, je lui parlerai et je vous ferai savoir.
Bak sana ne diyeceğim.
Écoute.
Bak ne diyeceğim, yarın uğrasana. Sana küçük bir kutu vereceğim.
Viens demain, je t'offrirai une boîte.
Bak sana ne diyeceğim?
Tu sais quoi?
Bak ne diyeceğim. Manzaranın resmini çekip sana yollarım.
Je t'enverrai une photo de la vue.
Bak, sana ne diyeceğim?
Tenez.
Bak ne diyeceğim, sana bir çek yazayım.
En voilà cinq. Je te fais un chèque?
Bak ne diyeceğim, sen bir içki daha iç, ben de sana yatak yapayım.
Reprenez un verre.
Bak sana ne diyeceğim.
Calmez-vous.
Bu onun tarzi degil. Ama bak sana ne diyecegim.
Ce n'est pas comme ça qu'il fonctionne, mais je vais te dire une chose :
Bak sana ne diyeceğim.
Je vais te dire un truc.
Bak, sana ne diyeceğim.
Laisse-moi te dire un truc.
Bak, sana ne diyeceğim.
Tu sais quoi?
Bak, sana ne diyeceğim. Evet, ne?
- Je vais te parler d'un truc.
Bak sana ne diyeceğim.
Ecoute.
Bak ne diyeceğim? Yarın, çocukları alıp sana geliriz. Sen de bize öğlen yemeği ısmarlarsın.
J'emmènerai les enfants demain et on sortira déjeuner.
Bak sana ne diyeceğim?
Je vais vous expliquer.
Bak ne diyeceğim. Sana bugün izin veriyorum.
Latimer, je vous donne un jour de congé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]