Benim için çalışıyorsun translate French
258 parallel translation
Sen benim için çalışıyorsun, değil mi?
C'est pour moi que tu travailles, non?
Eve dönemeyebiliriz, David, ama halen benim için çalışıyorsun.
Nous ne sommes pas chez nous, mais vous travaillez encore pour moi.
Yani benim için çalışıyorsun.
Et par conséquent, le mien.
Benim için çalışıyorsun.
Tu travailles pour moi.
18 aydır benim için çalışıyorsun.
Vous êtes sous mes ordres depuis 18 mois.
Sen de benim için çalışıyorsun.
Et toi, tu travailles pour moi.
Johnny, benim için çalışıyorsun.
Johnny, tu travailles pour moi.
Benim için çalışıyorsun.
Vous travaillez pour moi.
Benim için çalışıyorsun, onun için değil!
Tu crois que je te paye pour rien foutre?
- Hala benim için çalışıyorsun.
- Vous travaillez encore ici.
Benim için çalışıyorsun, unuttun mu?
Tu travailles pour moi, n'oublie pas. Je suis encore la patronne.
Sen benim için çalışıyorsun, Shannon.
Vous travaillez pour moi, Shannon.
- Benim için çalışıyorsun.
- Vous travaillez pour moi.
Sana yüzde 10 veririm ama şunu bil ki ; benim için çalışıyorsun.
Je te donne 10 %, mais tu travailles pour moi, c'est compris?
Unutma, benim için çalışıyorsun.
C'est pour moi que vous travaillez!
( Morales ) Şimdi dikkatlice dinle! Artık benim için çalışıyorsun.
Vous travaillez pour moi, désormais.
Benim için çalışıyorsun değil mi?
Tu travailles pour moi, non?
Ama sen benim için çalışıyorsun!
Mais tu travailles pour moi!
Ben senin için çalışmıyorum,.. .. ben benim için çalışıyorsun.
C'est vous qui travaillez pour moi, pas le contraire.
Sen benim için çalışıyorsun.
Je sais ce que tu gagnes.
Hâlâ benim için çalışıyorsun.
Vous travaillez toujours pour moi.
- Hiç de bile. Benim için çalışıyorsun. Seni bir süredir tanıyorum.
Tu travailles pour moi, je te connais depuis longtemps.
Hala benim için çalışıyorsun.
Tu travailles toujours pour moi.
- Sen benim için çalışıyorsun, değil mi?
Vous travaillez pour moi, non?
Unutma, benim için çalışıyorsun.
N'oubliez pas que vous travaillez pour moi!
Sen benim için çalışıyorsun. Ben bunu söylüyorum.
C'est ce que je cherche à vous dire.
Kaç yıldır benim için çalışıyorsun Auggie?
Depuis quand tu bosses pour moi?
Ne kadar zamandır benim için çalışıyorsun?
Depuis combien de temps travaillez-vous pour moi?
Benim için çalışıyorsun.
Tu bosses pour moi.
Artık benim için çalışıyorsun.
Tu travailles pour moi, à présent.
- Unutma, benim için çalışıyorsun.
- Vous travaillez pour moi, non?
Alooo. Benim için çalışıyorsun.
tu travailles pour moi.
Benim için çalışıyorsun, Kai.
Tu bosses pour moi.
İlgilendirir, çünkü benim için çalışıyorsun.
Tu travailles pour moi.
Artık benim için çalışıyorsun.
Ton nouveau patron.
Artık benim için çalışıyorsun.
Brody Davis.
Vazgeç! Benim için çalışıyorsun.
Tu bosses pour moi.
Artık benim için çalışıyorsun.
Tu travailles pour moi!
- Benim için çalışıyorsun. - Evet ve bunu istiyorum da sadece...
- Et je veux continuer.
Benim için çalışıyorsun, ve ben parmaklarını yalamak istiyorum.
Tu es mon employée et je désire sucer tes orteils.
Sen benim için çalışıyorsun. Renda benim için kötü.
Vous travaillez pour moi, il est mauvais pour moi.
- Bayan Dunk için mi yoksa benim için mi çalışıyorsun?
- Tu travailles pour Mme Dunk ou moi?
Artık benim için çalışıyorsun.
Maintenant, tu bosses pour moi.
Tıpkı Ficco gibi benim için mi çalışıyorsun?
Comme Ficco.
Oh, yani onun bazı akrabalarının benim için buraya gelebileceğini mi söylemeye çalışıyorsun?
La famille va me courir après, c'est ça?
Neden benim için çalışmıyorsun, 100 altına ne dersin?
lt s a tough job. Veux-tu travailler pour moi contre 100 pièces d'or?
Benim ihtiyacım olan şeyleri vermektense sen istediğimi sandığın şeyleri vermek için çalışıyorsun.
Casey, je t'aime aussi... mais tu me fais vraiment chier. Tu mets tellement du tien pour devenir ce que tu penses que je veux que tu sois... au lieu de me donner ce dont j'ai réellement besoin.
Madem bu kadar dürüst, namuslu ve ahlaklısın neden benim için çalışmıyorsun?
Si t'es si droit et si honnête que ça, pourquoi tu ne travailles pas pour moi?
Lo'Laan, benim için endişelenmeyi bırakmalısın. Çok fazla çalışıyorsun.
Lo'Laan, arrête de t'inquiéter pour moi, tu te donnes trop de mal.
- Yeter! Partiyi böldüğüm için özür dilerim ama yüzüğü benim için geri almaya çalışıyorsun sanıyordum.
Kevin Désolée d'interrompre la fête, mais je croyais que tu essayais de récupérer la bague pour moi.
Onu tanıyorsun. Benim için çalışıyor.
II travaille pour moi.
benim için fark etmez 98
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39