English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Benim için hava hoş

Benim için hava hoş translate French

116 parallel translation
Benim için hava hoş.
Bien siDri
Benim için hava hoş.
M. Furusawa est heureux, j'en suis sûre.
Benim için hava hoş.
Ça me va.
Peki, benim için hava hoş.
Comme tu veux. Avec plaisir.
Eh, benim için hava hoş.
Pour moi, c'est d'accord.
Savaşa gireceğimiz konusunda kumar oynamak istiyorsa... benim için hava hoş.
S'il mise sur la guerre, je suis d'accord avec lui.
- Benim için hava hoş.
- Ce n'est pas moi qui trinquerai.
Benim için hava hoş.
Pas une grande perte!
Ha Richard olmuş tahtta ha sen, benim için hava hoş.
Ou Richard monte sur le trône ou c'est toi.
Ama benim için hava hoş.
Mais ça me va.
Benim için hava hoş.
Rassure-toi.
Bayım, ne derseniz deyin, benim için hava hoş.
Je crois ce que tu dis.
Benim için hava hoş.
Ça m'est égal.
Benim için hava hoş.
Pas de différence pour moi.
- Benim için hava hoş!
- Alors tu devrais pas amener ce sac!
Benim için hava hoş.
Je suis d'accord.
- Benim için hava hoş.
- Je marche.
- Benim için hava hoş.
- Après toi.
Benim için hava hoş, ikinizden de hoşlanıyorum.
C'est plus facile pour moi. Je vous aime tous les deux.
- Benim için hava hoş.
Très bien dans ce cas.
Benim için hava hoş.
Ça me va très bien.
Benim için hava hoş, şimdi bahsetmemiz şart değil. Hatta hiç bahsetmeyebiliriz.
- D'accord, on n'est pas obligés d'en parler.
Tamam, benim için hava hoş.
Oui, pas de problème.
- Yapma, ne olur. - Benim için hava hoş.
Ça ne changera rien pour moi.
Yemeğinizi getiririm! Benim için hava hoş, şarabım var!
Parfait, je vais aller boire ma bonne bouteille de vin.
Bilmeni isterim ki, aşıksan, benim için hava hoş.
Je veux que tu saches que si tu es amoureux, je n'ai rien contre.
Sizi bu istasyondan çıkarabilecek tek kişi ile konuşmak istemiyorsanız benim için hava hoş.
Vous ne voulez pas parler à la seule personne qui peut vous aider à partir, très bien.
Benim için hava hoş.
Tant mieux.
Benim için hava hoş.
Ca me va.
Burada kardeşlerinle ölmek istiyorsan, benim için hava hoş.
Si tu veux périr avec tes frères et soeurs, tant mieux pour toi.
Benim için hava hoş!
Ca ne me dérange pas!
- Benim için hava hoş.
- D'accord.
- Benim için hava hoş.
- Je t'en prie.
Benim için hava hoş! Yarın öğleden sonra otobüs durağında.
Demain, 4 h, à l'arrêt de bus.
Benim için hava hoş. Bu sıçramayı yapmak için, ne kadar hevesli olduğunu biliyorsunuz?
- Elle est impatiente d'essayer.
- benim için hava hoş.
- Faites.
Benim için hava hoş. Buraya geldiğimden beri hiç eğlenmiyorum zaten.
Pas de problème, je m'ennuie ici.
"Harika, harika. Benim için hava hoş" deme tarzı çok komikti.
Sa facon de dire : " Très bien.
Eğer beni bir tür kan emici vampir olarak görmek istiyorsanız benim için hava hoş.
Si vous me voyez comme un vampire assoiffé de sang, soit.
Onu rahat bırak. Erkekler yerine futbol peşinde koşmak istiyorsa benim için hava hoş.
Si elle préfère jouer au foot que de courir les garçons, ça me convient parfaitement.
Kimi içeri alacaksan, Penguen, benim için hava hoş.
Tu peux introduire qui tu veux, Pingouin, ça me convient.
Halka sınırsız erişim sözü verdik. - Benim için hava hoş.
Nous promettons au public un accès complet.
Benim için hava hoş. Clark hakkında bana yalan söyledin.
Tu m'as menti au sujet de Clark.
- Benim için hava hoş.
C'est d'accord pour moi.
"Harika, harika. Benim için hava hos" deme tarzı cok komikti.
Sa façon de dire : " Très bien.
Benim için hava hoş.
Ici?
Benim için hava hoş.
Ça me convient.
Eğer sen iki memeli insanları görmekten hoşlanacaksan benim için hava hoş.
Moi, ça va.
Diyorum ki eğer Lane ile diğer okula gitmek istersen benim için hava hoş.
- C'est moi qui dis ça - Tu penses que je devrais arrêter?
Benim için hava hoş.
C'est bon pour moi.
Benim için hava hoş.
Très bien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]