Bir bebek translate French
6,585 parallel translation
Aman Tanrım, bir bebek!
Oh mon Dieu, un bébé!
Bir bebek doğacak.
Elles vont avoir un bébé.
Çok dandik bir bebek bakıcısısın.
Tu es un nul comme babysitter.
O'da, senden daha iyi bir bebek bakıcısı olabilir.
Ce serait un meilleur babysitter.
Ben bir bebek bakıcısı değilim, tamam mı Winter?
Je ne suis pas un putain de Babysitter, d'accord, Winter?
Sanırım annen seni bir bebek gibi pudralamış.
Je pense que votre mère vous poudrait comme une petite poupée.
Çok şeker bir bebek. İhtiyacını karşılar sanmıştım.
Je pensais qu'il ferait l'affaire.
Bir bebek başka ne için ağlar ki?
Quels sont les autres raisons pour qu'un bébé pleure?
Cinsel organı belirsiz bir bebek doğurttum.
J'ai accouché un bébé avec des organes génitaux ambigues.
Bir keresinde çocukken Kaliforniya'daydım ve yataktan oyuncak bir bebek gibi odanın karşı tarafına savrularak uyandım.
J'étais en Californie une fois étant enfant, et je me suis réveillée à terre, jetée de mon lit comme une poupée. J'avais volé à travers la pièce.
İşyerinde merdivenleri polyo bir bebek gibi topallayarak çıkıyorum.
Au travail, je grimpe les escaliers comme un bébé avec la polio.
Ve o küçük bir bebek şeytan.
Et elle est un petit bébé du démon mauvais.
Lütfen, lütfen şimdi iyi bir bebek ol ve annenin işini bitirmesine izin ver.
Maintenant, s'il te plait, s'il te plait soit un bon bébé et laisse maman finir.
- Mükemmel bir bebek.
- Il est parfait.
Cevaplamak istemediğimiz bir soru sorduğu zaman Lily'nin eline bir bebek sıkıştırmamız gibi dikkatimi başka yere yönlendiriyorsun.
Tu dévies la conversation comme quand Lily nous pose des questions et que tu lui jettes une poupée à la gueule.
Cevaplamak istemediğimiz bir soru sorduğu zaman Lily'nin eline bir bebek sıkıştırmamız gibi dikkatimi başka yere yönlendiriyorsun.
Tu me détournes du sujet. Comme avec les poupées pour Lily si elle pose une question gênante.
Bir bebek partisinde çalmanı istiyorum.
Je veux que tu chantes pour une fête prénatale. - Attends, quoi?
Bir bebek!
Un bébé!
Bir bebek tarafından kovuluyordunuz.
Vous allez être incendié par un bébé.
Evet, tıpkı babası gibi küçük bir bebek.
Oui. Une petit poupée... comme son père.
Severide, bayan bir kazazede ve bir bebek var bodrumda.
Severide, il y a une femme et un bébé au sous-sol.
Ben bir bebek adım biliyorum, ama...
Je sais que c'est un pas de bébé, mais...
Eskiden ünlü bir bebek fotoğrafçısıydım.
J'étais photographe de bébés de stars.
Peki ama neden sadece bir bebek için önce okula, sonra da eve kadar o kadar yol gitti?
Bon, mais pourquoi elle irait à l'école et puis à la maison juste pour la poupée?
Nasıl bir bebek peki?
C'est quel genre de poupée?
Sadece bir bebek ve yardımımıza ihtiyacı var.
C'est juste un bébé, et elle a besoin de notre aide.
Bebek doğmadan anlaşma imzalandığı sürece bir sorun yok.
Tant que le contrat est signé avant la naissance du bébé, c'est bon.
Yani bebek doğup eğlence diye bir şeye vakit kalmamasından önce. Veya gezip tozmaya veya âşk hayatına.
Avant que le bébé arrive et qu'il n'y est plus de moment fun, ou de voyage, ou de romantisme.
Bebek konusunda ilgimi temsil etmesi için bir avukat tuttum.
Je voulais te dire que j'ai engagé un avocat pour représenter mes intérêts concernant le bébé
En erken doğan bebek 24 hafta yaşayabilir ve öyle bile olsa % 35'lik bir yaşama şansı var.
Un prématuré peut vivre dès 24 semaines au plus tôt et même à ce stade, il n'y a que 35 % de chance qu'il survive.
Hangi bebek böyle bir eve gelmek ister?
Quel bébé voudrait naître dans cet endroit?
Ve ayrıca bebek yapma çalışmamızdan bir hafta kaybedemeyiz.
Et, entre outre, on ne peut pas rater une semaine pour concevoir un bébé.
Unutmayalım ki bir kadının vajinası, bebek kafası geçecek kadar genişleyebilir.
Le vagin d'une femme peut faire passer la tête d'un bébé, ne l'oublions pas.
Bebek bir "o" değil, Bay Bombeck.
Ce n'est pas "ça", Mr. Bombeck.
Bebek bir erkek.
C'est un garçon.
Bir sen, bir ben, bir de bebek.
Toi et moi et notre bel enfant.
Bebek bir an önce gelse iyi olur.
Mieux vaudrait avoir ce bébé rapidement.
" Bebek gelmeden önce son bir hafta sonu kaçamağı yapalım işte.
" Partons pour un dernier week-end avant que le bébé n'arrive.
- Yani bebek bakicin olmak gibi bir sey bu.
C'est comme être ta babysitter.
Bir süre sonra, bebek Michael'in kurtarıldığı haberleri yayıldı. Büyüdüğünde insanlığın kurtarıcısı olacak bir çocuk.
Bientôt, la rumeur d'un bébé sauvé par Michael se répandit, un enfant qui grandirait pour devenir le sauveur de l'Humanité.
Bir çok bebek yaşadı.
Beaucoup de bébés ont survécu.
Sadece sana bebek sahibi olmayı çok isteyen bir adam olduğunu ve karına yeteri kadar sevgi göstermen gerektiğini hatırlatıyorum.
Je te rappelles juste que tu es un homme qui va avoir le bébé qu'il a désespérément voulut et montre à ta femme l'attention appropriée quelle mérite.
Ama eğer seni şimdi hastaneye yatırırsak güvende olursun ve bebek güvenli bir şekilde doğar.
Si vous allez à l'hôpital maintenant, vous serez en sécurité et l'accouchement se passera bien.
- Kim bebek bir koyunu yiyebilir ki?
- Qui mangerait un bébé mouton? - Pas moi.
Sanırım bebek arabasıyla dolaşan bir anne gördüm.
Je pense avoir vu une mère avec une poussette.
Peki bir ara yanında olan Hintli bebek?
Et le bébé indien que vous avez parfois?
- Aramız bebek doğduğunda kısa bir süre gayet iyiydi. - Anladım. Ama hala benden saklıyor.
Cela allait mieux entre nous pendant une minute après le truc avec le bébé... mais il me met encore de coté.
Ben bir beyin cerrahıyım en büyük kişisel harcamam bebek kıyafetleri.
Bien, je suis neurochirurgien, et mes principales dépenses vont dans les vêtements de poupées.
Bir kere kızla giderken yolda bebek ayakkabısı gördük diye sevişememiştim.
Une fois, un chausson de bébé perdu sur la route m'a pourri un coup. C'est la course contre la montre.
Görünmeyen gizli bir güç Madison'ı bir bez bebek gibi odada sağa sola fırlattı.
{ \ pos ( 192,220 ) } C'est comme si une force invisible avait balancé Madison dans la pièce.
Demek istediğim yeni bir uyku lanetinin bebek için iyi olacağını sanmıyorum.
Je ne pense pas qu'un sort de sommeil soit bon pour le bébé.
bebek 1147
bebek geliyor 31
bebeklerim 28
bebekler 60
bebek mi 61
bebek gibi 18
bebek nerede 56
bebek nasıl 31
bebek yüz 17
bebek adımları 21
bebek geliyor 31
bebeklerim 28
bebekler 60
bebek mi 61
bebek gibi 18
bebek nerede 56
bebek nasıl 31
bebek yüz 17
bebek adımları 21
bir bira 56
bir bak 140
bir bilsen 22
bir bardak su 34
bir bardak su alabilir miyim 42
bir bakıma 183
bir bardak 18
bir bakar mısın 19
bir baksana 40
bir bakabilir miyim 22
bir bak 140
bir bilsen 22
bir bardak su 34
bir bardak su alabilir miyim 42
bir bakıma 183
bir bardak 18
bir bakar mısın 19
bir baksana 40
bir bakabilir miyim 22
bir baba 17
bir beyefendi 18
bir bu eksikti 116
bir bakalım 968
bir bayan 21
bir bakacağım 28
bir bakarım 16
bir b 23
bir bakın 70
bir bakıma evet 17
bir beyefendi 18
bir bu eksikti 116
bir bakalım 968
bir bayan 21
bir bakacağım 28
bir bakarım 16
bir b 23
bir bakın 70
bir bakıma evet 17