Bir yere kaybolma translate French
144 parallel translation
- Bir yere kaybolma. Erken yiyeceğiz.
Agnès, nous dînons tôt.
Bir iki gün bir yere kaybolma, eski günlerin hatırına bir kutlama yapalım.
"Restez donc chez moi. On causera du bon vieux temps."
Sakın bir yere kaybolma.
Je reviens tout de suite.
O ayın üzerine tekrar çıkmam gerekiyor Bir yere kaybolma, duydun mu?
Je remonte sur mon croissant. Ne pars pas...
Bir yere kaybolma.
Vous êtes blanche comme un linge.
Bir yere kaybolma.
Ne partez pas.
Bir yere kaybolma.
Reste l .
Bir yere kaybolma, böcek.
Ne bouge pas insecte!
Bir yere kaybolma güzelim.
Bouge pas, ma belle.
Bir yere kaybolma.
Ne pars pas.
Sen bir yere kaybolma.
Attends, Wenke.
Sherry, bugün bir yere kaybolma.
Sherry, restez avec moi, ma chérie.
Bir yere kaybolma.
T'en va pas.
Sakın bir yere kaybolma, olur mu?
Et ne partez pas, ok?
Sen bir yere kaybolma, tamam mı?
Vous restez en poste?
Bir yere kaybolma.
Ne bouges pas d'ici.
İçeri gir. Beni 2 saat sonra uyandır ve bir yere kaybolma.
Réveille-moi dans deux heures, et va pas te promener, boy!
Bir yere kaybolma.
Ne bougez pas.
Bir yere kaybolma. Yoksa yatağımın altına büzülüp ebediyen toz yutmak zorunda kalırım.
Ne partez pas, sinon je serai obligé de ramper sous mon lit et d'aspirer la poussière à jamais.
Bir yere kaybolma. Polisi arayacağım.
Ne bougez pas, j'appelle la police.
Bir yere kaybolma hayatım.
Ne bouge pas, chérie.
- Denise. Bir yere kaybolma, olur mu?
- Denise, resre là.
- Bir yere kaybolma.
- Ne bouge surtout pas!
Sakın bir yere kaybolma.
Tu restes là.
- Bir yere kaybolma, Milo.
- On ne bouge plus, Milo!
Bir yere kaybolma, tamam mı?
- Bon. Ne t ´ en va pas.
Bir yere kaybolma lütfen.
S'il te plaît, ne t'en va pas.
Bir yere kaybolma.
Reste là.
Sen şimdi otele git, kendi başına bir yere kaybolma.
Ah bon! Je vais trouver un boulot pour toi. Oui...
- Bir yere kaybolma.
- Ca prendra une minute.
Bir yere kaybolma.
A présent, ne bougez plus.
Bir yere kaybolma!
Ne partez pas, surtout!
Sakın bir yere kaybolma.
N'essayez pas de filer.
Bir yere kaybolma.
Restez par ici.
Bana bak, akşama seninle işim var sakın bir yere kaybolma tamam mı?
Ecoute, j'ai besoin de toi ce soir. Alors ne t'éloigne pas, ok.?
Bir yere kaybolma.
Bouge pas de là.
Sadece burada bekle, bir yere kaybolma.
Attends ici. Ne bouge pas.
Bir yere kaybolma.
Tu bouges pas d'ici.
- Bir yere kaybolma. Konuşacağız.
- Restez dans le coin, qu'on parle.
Anthony bir yere kaybolma.
Anthony, ne t'éloigne pas.
Bu bizden tatlım, bir yere kaybolma, [br] hemen geliyorum.
C'est ma tournée. Bouge pas, je reviens.
Bir yere kaybolma.
- Ne bougez pas.
Bir yere kaybolma, Max.
Reste avec nous, Max.
Bir yere kaybolma, Clay, Kincade'i kasaba dışına çıkaracaksın.
Vous escorterez Kincade hors de la ville.
Bir yere kaybolma.
Ne partez pas!
Burada kal, bir yere kaybolma.
Tais-toi et bouge pas.
- Hey, kaybolma bir yere!
Je reviens, maman...
Ve bir yere kaybolma çünkü müfettişler peşinde.
L'IGS t'a à l'œil.
- Bir yere kaybolma, A.J.
- Ne te perds pas.
Senin gittiğin yere, Agent Doggett. Mulder'ın bir adamı öldürüp ortadan kaybolma numarası yaptığını mı iddia edeceksin.
Vous prétendez que Mulder a tué un homme avant de disparaître?
Bir yere kaybolma.
Ne te sauve pas.
bir yere gitme 51
bir yere gitmiyorum 43
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yere gidemezsin 16
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere ayrılma 38
bir yere gitmiyorsun 28
bir yere mi gidiyorsunuz 17
bir yere ayrılmayın 18
bir yazar 32
bir yere gitmiyorum 43
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yere gidemezsin 16
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere ayrılma 38
bir yere gitmiyorsun 28
bir yere mi gidiyorsunuz 17
bir yere ayrılmayın 18
bir yazar 32