English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Bir yolu var

Bir yolu var translate French

2,846 parallel translation
- Bunu öğrenmenin tek bir yolu var.
Eh bien, il y a un seul moyen de le découvrir.
- Öğrenmenin tek bir yolu var.
Il n'y a qu'un moyen de le savoir.
Kutlamanın daha iyi bir yolu var mı Gusto?
- Tu en connais une meilleure?
Burada bir iş istesdiğinde, sana söyledim, bunu hak etmenin tek bir yolu var... gerçeği her şeyin üzerinde tutmak.
Je t'ai dit que si tu voulais un boulot ici, il n'y avait qu'une seule façon de l'obtenir, en plaçant... La vérité avant tout le reste.
Bu seferlik sadece bir uyarıyla kurtulmamın bir yolu var mı?
Vous me donnez un avertissement?
Dr. Glass, yürüyerek gitmemizin bir yolu var mı?
Dr Glass, pouvez-vous sortir et y aller à pied.
Stewie, korkarım Meg'i tekrar görmemizin tek bir yolu var.
Stewie, je pense qu'il n'y a qu'un seul moyen pour que nous revoyons Meg un jour.
Bunu yapmanın kolay bir yolu var mı acaba?
Je me demande s'il y a une manière simple.
Tekneye binmenin bir yolu var mıdır?
Est-il possible de s'échapper en bateau?
- Öğrenmenin tek bir yolu var.
Seulement un moyen de le découvrir.
- Bu adamları yakalamanın bir yolu var mı?
- Y a-t-il une chance d'attraper ces hommes?
Ama bunu anlamanın tek bir yolu var.
Mais il n'y a qu'un seul moyen de le savoir.
Bir yolu var.
Il y a un moyen.
Dikkatlerini çekmenin bir yolu var.
La bonne nouvelle c'est que vous pouvez attirez leur attention.
Durdurmamın herhangi bir yolu var mı?
Est-ce qu'il y a un quelconque moyen de stopper ça?
Moira'nın lanetinden emin olabilmemizin bir yolu var.
il y a une façon d'être sûr à propos de la malédiction de moira.
Bunu öğrenmenin sadece bir yolu var.
Il n'y a qu'un moyen de le savoir.
Başka bir yolu var mı -
Il y a un autre moyen...
Hala kurtulmanın bir yolu var.
Tu peux encore t'en tirer.
Bu sorunu çözmenin ve birbirinizi bir kez daha vurmanıza engel olmanın bir yolu var bence.
Il y a une solution. Elle vous empêchera même de vous tirer dessus.
Onu geçersiz kılmanın bir yolu var. Streckler Otomotivi mi?
- On peut l'invalider.
Bunu öğrenememesinin bir yolu var mı?
Comment pourrait-il l'ignorer?
Bir yolu var görebilmenin.
Il y en a un.
Sanırım bunu öğrenmenin tek bir yolu var.
Bien, je suppose qu'il n'y qu'un moyen de le savoir.
Ona yardım edebilmemizin tek bir yolu var.
Il y a un seul moyen de l'aider
Helikopterin geçen akşam nereye uçtuğunu bilmenin bir yolu var mı?
Y a-t-il un moyen de savoir où l'hélicoptère a été, hier soir?
Liv, Sally'nin bana şantaj yapmasına engel olmamın bir yolu var mı?
Liv, y a-t-il une quelconque manière de s'en sortir avec Sally? Je peux faire quelque chose pour l'empêcher de me faire chanter?
Onu durdurmanın tek bir yolu var.
Il n'y a qu'un seul moyen de l'arrêter.
Bu bağı çözmenin bir yolu var mı?
Est-ce qu'il il y a un moyen de le briser?
Bir yolu var.
Il y en a un.
Bir yolu var.
Il y a une solution.
Öğrenmenin tek bir yolu var.
Il y a une seule manière de savoir.
Aslında barışmanın daha iyi bir yolu var.
Tu sais, en fait... Il y a un meilleur moyen pour que tu rachète au près de moi.
Öğrenmenin bir yolu var mı?
Alors, y a-t-il un moyen pour le découvrir?
Dibbuk'u durdurmanın tek bir yolu var Ona adıyla emirler vererek kutuya geri girmesini sağlamak
L'unique façon de l'arreter, c'est de le remettre dans la boite.
Öğrenmenin tek bir yolu var.
Seul moyen de savoir...
Bir yolu var.
Tu peux.
Mesaj göndermenin tek bir yolu var.
Il n'y a qu'une seule façon de sortir un message.
Çok uzak değil, en fazla bir günlük yolu var.
Ce n'est pas loin. Un journée au pire.
- Absaroka'nın yukarısında Ducaine yolu üzerinde bir depo var.
Seulement jusqu'à une épicerie sur Ducaine Road après le conté de Absaroka.
Öğrenmenin tek bir yolu var.
Un seul moyen de le savoir.
Gidip gelmenin bir yolu yordamı varsa şayet biri cennetin bilgi birikimini buraya getirebilirse bu topraklarda başaramayacağı ne var ki?
Si vous connaissez le chemin pour aller et venir, vous serez en mesure d'apporter ici le savoir du Ciel! Et avec ça, je pourrais accomplir ce que je veux sur cette terre.
Ama daha derinlere inmenin bir yolu olabilir. Ama onu daha uygun bir tesise nakletmemiz gerekiyor. New York akıl hastanesinde güvenli bir birim var.
Je pense qu'il y a peut être une façon de creuser plus loin, mais on a besoin de le déplacer dans un environnement plus agréable, et l'hôpital psychiatrique de New York a une, heu, unité sécurisée.
Efendim, 2010 Halana yolunda, DOA * yolu arkasında bir ihbar var.
Monsieur, nous avons un mort dans la ruelle derrière 2010 Halana Drive à Manoa.
Başka bir yolu daha var.
Il y a un autre moyen.
Hâlâ bir çıkış yolu var.
Il n'y a qu'une sortie.
Purgatory'den bir kaçış yolu var. Melek dostumu bilmiyorum.
Le Purgatoire a une échappatoire, mais je n'ai aucune idée si c'est possible pour les anges.
Uzun bir dönüş yolu var.
On a une longue marche faire pour rentrer
O çatıya çıkmanın bir sürü yolu var halbuki. Tabii giriş için Şangay Tünelleri'ni kullanabileceğinizi hesaba katmazsak.
Il y a une douzaine de façons de monter sur ce toit jusqu'à ce que vous considérez les tunnels Shanghai.
Elbette bir çıkış yolu var.
Il y a toujours une issue.
Denver yolu için bir şişe viskiye yetecek kadar var.
Assez pour une pinte de whiskey d'ici Denver.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]