Bir yıl translate French
55,588 parallel translation
Kızım bir yıl önce öldü.
Ma fille est morte il y a un an.
Bir gökdelene duvar resmi yaptım ve bu yüzden bir yıl hapis aldım.
On m'a condamnée à un an de prison pour un graffiti.
Bir yıl önce benden yardım istedin.
Il y a un an, tu m'as demandé de t'aider.
Bir yıl önce öldü.
Il est mort depuis un an.
Birçok kişi bir yıl önce gerçekleşen Westchester olayıyla benzerliğe dikkat çekti. Oradaki olayda 600 kişi yaralanmış ve aralarında X-Men üyelerinin de olduğu birçok mutant hayatını kaybetmişti.
On remarque une ressemblance avec l'incident de Westchester l'an dernier, qui a fait plus de 600 blessés alors que sept mutants sont morts, y compris plusieurs des X-Men.
Deli bir adam bir yıl yetecek kadar koli bandıyla kapına dayanabilir.
Un homme qui a pété un plomb viendra peut-être chez toi avec beaucoup de scotch.
- Hayatta bir yılı nasıl ölçersin?
- Comment on mesure une année de vie?
Halen bir umut var BlackHand.
Il y a toujours de l'espoir, Blackhand.
Sekiz yıl neredeyse bir ömür gibi!
Huit ans, ça semble si long!
Siber suç bir Tip 1 suçtur. Minimum ceza : 15 yıl hapis cezası.
Le cybercrime est un délit passible de 15 ans d'emprisonnement.
Önemli olan... O parayı almanın bir yolunu bulmalıyım. Böylece buradan defolup gidebiliriz.
L'important, c'est de trouver un moyen d'obtenir cet argent pour qu'on se tire d'ici.
Birkaç yıl önce bir meth laboratuvarı kazasında beyni kızardı.
Il s'est grillé les méninges dans un accident de labo.
Başarılı bir iş adamıyım.
Je suis un brillant homme d'affaires.
Adım Walter, başarılı bir iş adamıyım, ben de ergenliğe girdim.
Walter. Brillant homme d'affaires, j'ai aussi terminé ma puberté.
Ben de Walter, en sevdiği kitabı okumayı seven başarılı bir iş adamıyım.
Je suis Walter, un brillant homme d'affaires qui aime lire son livre préféré.
Adım Walter ve başarılı bir iş adamıyım.
Walter. Je suis un brillant homme d'affaires.
Ha, bir de geçen yıl uçuk olmuştum ama Jalapeño havlumu kullandığı içindi.
Et l'an dernier, j'ai eu un bouton de fièvre, mais c'est parce que Jalapeño a utilisé ma serviette de bain.
Düşünürsen, bu aslında bir iltifat sayılır.
C'est un genre de compliment, si tu y penses.
- Evet. Evet, yani işimiz sandığından çok daha fazlası. Çıtamız epey bir yüksek.
Tu comprends enfin que l'emploi est plus dur que tu t'y attendais et que les enjeux sont élevés.
Ama bu yıl 25 olacak. Ve bir tanesinden fazlası Patrick'ten gelse iyi olur.
Mais, j'aurai plus de 25 cette année, et Patrick ferait mieux de m'en donner plus qu'une.
Geçen yıl Matt bana tam bir düzine kırmızı gül yollamıştı.
L'an dernier, Matt m'a carrément envoyé 12 roses rouges.
Gülen birisi var ve bir de gülünen birisi var.
Il y a quelqu'un qui rit, et il y a l'autre dont on se moque de lui.
Neden binlerce yıl önce olmuş bir şeyden bahsedeyim ki?
Pourquoi je parlerais d'un truc qui s'est passé il y a des milliers d'années?
Şu tuvalette, senin gibi gürültü çıkartan bir adam vardı.
Il y avait un homme qui faisait un raffut à l'intérieur, comme vous.
Ya da ormanda, ailesinden yeteri kadar uzak kalan bir ev hanımı.
Ou y a l'épouse. Seule dans le bois. Séparée de sa famille.
Şurada düzlük bir yer var.
Il y a de l'eau calme là-bas.
Bir sınırımız vardı ve sen o sınırı aştın.
Il y avait une limite, et tu l'as franchie.
Bir gün, yaklaşık 5 yıl önce, karmanın talihlisi o oldu.
Puis, il y a cinq ans, le destin l'a rattrapé.
Ama bir önemi yok.
Nous recueillerons l'âme de ton ami et tu ne pourras rien y faire. Peu importe.
Bir Tanrı'yı yenebileceğini nasıl düşünürsün?
Tu espérais défaire un dieu?
Bir 20 yıl daha yaşayabilirim.
Il se peut que je vive encore 20 ans.
" 20 yıl boyunca sürekli denedim ama her denemem başka bir felakete yol açtı.
" J'ai essayé, essayé et essayé pendant 20 ans et tout ce que j'essaie est un autre désastre.
Yıllardır bir konuk gelmedi Takıntılıyız biz!
Après dix ans d'ennui mortel
Mack ve Nan 18 yıl mutlu bir evliliğe sahiplerdi.
Mack et Nan étaient mariés depuis 18 années pour la plupart heureuses.
Aramızda nasıl büyük bir uçurum var biliyorum, Mack.
je sais qu'il y a un énorme gouffre entre nous, Mack.
Yâni, şey, eğer yürümeyi düşünüyorsan, gölün uzak tarafında sana göstermek istediğim bir şey var.
Alors, si tu es partant pour une balade, Il y a quelque chose dans l'autre côté du lac que j'aimerais te montrer.
Düğünler, doğum günleri, sevgililere gönderilenler ve teşekkür kartları. Hepsi satış rekorları kırıyor, her yıl tekrarlanan özel günler sayesinde düzenli bir kâr elde ediliyor.
Mariages, amours, remerciements et anniversaires ont le plus de succès, en plus des fêtes qui génèrent des bénéfices stables.
İki yıl önce daha kuvvetli bir yapıştırıcı kullanılması için uğraştım.
J'ai plaidé pour mettre de la colle plus forte il y a deux ans.
İşlemediğim bir nefret suçu yüzünden maksimum güvenlikli cezaevinde iki yıl yattım.
Après deux ans dans une prison de haute sécurité pour un crime haineux que je n'ai pas commis.
Hemşire sana bir yığın zırvalık anlatmış.
L'infirmière l'a bourrée d'idioties.
Suya yakın bir yer...
Il y a de l'eau et...
Böyle bir seçenek yok.
Il n'y a pas l'option.
Çünkü hâlâ inceleme altındasın ve bugün başıma bir yığın bela açtın.
Tu es toujours à l'étude, et tu m'en as fait voir, aujourd'hui.
Bu öğrenciler her gün okulun içine sıçıyor ve kimse bir şey yapmıyor.
Ces élèves pissent sur l'école toute la journée et personne n'y fait rien.
Burada okuldan sonra benimle yumruk yumruğa kavga etmek isteyen bir öğretmen var.
Il y a un autre prof, ici, qui veut se battre contre moi après l'école.
Artık aptal bir sürtük gibi kimsenin farkında olmadığı kurallara uymak yok. Okul yıllar önce kural kitabını yok etmiş.
Je ne suivrai plus les règles comme un couillon qui n'a pas vu que les autres, dans l'école, ne les suivent plus.
15 yıl önce, bilimsel bir deney sırasında çıkan bir sorun zeki bir maymun türünün BAŞLANGIÇ'ına ve maymun gribi olarak bilinen virüsün insanlığın büyük kısmını yok etmesine sebep oldu.
Il y a quinze ans, une expérience scientifique a mal tourné a donné RISE a une espece de singes intelligents et a détruit la plus grande partie de l'humanité avec un virus connu sous le nom de Simian Flu.
Bana bir planın olduğunu söyle. Var... Saldırı 45 dakika önce gerçekleşti.
- Bien... l'attaque a eu lieu il y a 45 minutes environ.
Hayatının son yılında James Moriarty dört siyasi suikaste 70 çeşitli soyguna ve Kuzey Kore'de bir kimyasal silah fabrikası da dahil olan terörist saldırılara dahil olmuş ve sonrasında hala kayıp olan Borgia Ailesi'nin Siyah İncisi'ni bulmakla ilgilenmişti.
Lors de la dernière année de sa vie, James Moriarty était impliqué dans quatre assassinats de politiciens. plus de 70 braquages, et attaques terroristes, incluant une usine d'armes chimiques en Corée du Nord, et avait montré de l'intérêt à traquer la Perle Noire des Borgia, qui est toujours portée disparue, au fait,
10 yıl önce bir dava vardı.
Une affaire il y a... 10 ans.
Son dört yıldır çok gizli bir görevde, karınız olarak sadece dairenizin karşısındaki Amerika büyükelçiliğine yaklaşmaya çalışıyor.
Elle agit sous couverture depuis quatre ans comme votre femme pour s'approcher de l'ambassade américaine, en face de votre appartement.
bir yıl sonra 30
bir yıl önce 51
bir yıldız 18
bir yıl mı 27
bir yılan 29
bir yıl kadar önce 19
yıldız 71
yıllardır 65
yıllar 31
yıldırım 48
bir yıl önce 51
bir yıldız 18
bir yıl mı 27
bir yılan 29
bir yıl kadar önce 19
yıldız 71
yıllardır 65
yıllar 31
yıldırım 48
yılan 116
yıldızlar 59
yıllarca 52
yılda 34
yıldönümü 20
yıllar sonra 22
yılanlar 49
yıldönümümüz 20
yıllar geçti 27
yıllar boyunca 24
yıldızlar 59
yıllarca 52
yılda 34
yıldönümü 20
yıllar sonra 22
yılanlar 49
yıldönümümüz 20
yıllar geçti 27
yıllar boyunca 24