Bu harika bir şey translate French
936 parallel translation
Dokuz var! Bu harika bir şey, değil mi?
Un 9...!
- Bu harika bir şey!
dis donc, c'est pas du toc, c'est un bronze art!
Bu harika bir şey! - Kendiniz mi yaptınız?
Vous avez fait ça tout seul?
Bu harika bir şey Jeff!
Jeff, c'est fabuleux!
Ve bu harika bir şey.
Et c'est magnifique!
Bu harika bir şey!
Quoi? C'est merveilleux!
Dalga geçmiyorsun değil mi, Cody. Bu harika bir şey.
Formidable.
Bu harika bir şey!
Il est superbe!
Bu harika bir şey, canım.
Il est authentique, mon chéri.
Bu harika bir şey.
Mais j'en serais ravi.
Şunun sesini bir dinle ve hiçbiryere gitmek zorunda olmadığını bir düşün. Bu harika bir şey.
L'entendre sonner et savoir que je ne n'ai pas aller quelque part.
Mike, bu harika bir şey.
C'est superbe. Où l'avez-vous trouvé?
Bu harika bir şey. Teşekkür ederim, efendim.
Merci amiral!
- Bu harika bir şey.
- C'est pas génial, ça?
İşte bu harika bir şey.
Quelle chance.
İşte bu harika bir şey. Harika, olağanüstü.
Quel merveilleux gadget.
Bu harika bir şey.
- C, est fabuleux.
Hiç şüphe yok ki, bu harika bir şey.
Qu'en dites-vous?
Evet, delirdim, harika bir şey bu!
Mais t'es un peu fou, Pépé! Oui, je suis fou, et ça fait du bien!
Bayanlar ve baylar bu harika gösteride son olarak baş şovmen Stromboli, yani ben yönetimin özel izniyle ki o da ben oluyorum size asla inanamayacağınız bir şey takdim ediyorum!
Mesdames et messieurs, pour conclure ce grand spectacle, Stromboli, l'immense forain... C'est moi.
Bu kadar çabuk karar verebilmen harika bir şey.
C'est merveilleux de decider aussi vite.
Bu yaptığın harika bir şey.
C'est bien, de faire ça.
Henry, bu harika. Bu kız hakkında bir şey bilmiyorum ama durulmak istemene yönelik arzun beni çok mutlu etti.
L'idée que tu veuilles travailler me rend heureuse!
- Oh, sevgilim, bu harika bir şey.
- Formidable!
- Harika bir şey bu.
- C'est formidable.
Senin gibilerin çuvallaması harika bir şey. Benim gibilere bu dünyada bir şansımız olabileceğini düşündürüyorsun.
Quand des types comme toi perdent, ça donne de l'espoir à des types comme moi.
Bu endişeli bekleyişe eşlik etmek için ta Gallup'tan birilerinin geldiğini görmek harika bir şey.
C'est quelque chose de merveilleux de voir un homme et sa famille venir de Gallup pour se joindre à nous durant ces jours terribles.
Bayanlar ve baylar, bu harika çifte baktığınızda bütün dünyada herkesin dilinde olmalarının şaşılacak bir şey olmadığını anlıyorsunuz
Quel couple merveilleux! Notre Lina est à notre Don ce que le café est au lait.
Çocuklar, harika bir şey bu.
C'est parfait!
Harika bir şey. Yazdığımız en iyi senaryo bu.
C'est ce qu'on a écrit de mieux!
- Bu harika bir şey. Görmüyor musun? - Neyi?
- Le Doyen a demandé que je vous parle.
Harika bir şey bu!
C'est génial!
Bu harika bir şey tatlım.
John, vous êtes bouleversé, car vous avez vu un homme mourir.
Muhteşem bir şey değil tabii, ama biraz hoşuna gidecektir Antonina memnun kalacaktır. Bu harika!
Ce n'est pas le luxe, mais si vous y attachez un petit rien, notre Antonina sera aux anges.
Harika bir şey. Bu hayat.
C'est la vie.
Bence bu başıma gelen, harika bir şey.
Ce quí m'arríve me semble vraíment merveílleux.
Harika bir şey bu!
C'est délicieux!
- Harika bir şey bu Olympia.
- C'est merveilleux, Olympia.
- Bu harika bir şey.
Regarde.
Bu da çok doğal ve sağlıklı bir şey. "Karşı cins" denen o harika yaratıklara... ilgi duymaya başlamalı artık.
Il est naturel et sain qu'elle s'intéresse aux fascinantes créatures du sexe opposé.
Doğru dedin. Harika bir şey bu.
C'est vrai, je m'en rends compte.
O kadar harika bir şey mi bu yav? Boş ver.
C'est vraiment si bien que cela?
Bir şey demedim zaten, bu harika olur.
Je n'ai rien dit, ça me convient.
- Harika bir fikir bu. - Haklısınız. - Her şey hazır mı?
Il a ete une idee brillante.
- İnsanın bu kadar arkadaşı olması harika bir şey!
Réveillons-nous! C'est merveilleux d'avoir tant d'amis dévoués!
Bu harika. Bu, yeni bir şey.
C'est formidable.
Bu harika bir kitabın yarısına kadar gelmek gibi bir şey.
C'est exactement comme si nous étions au milieu d'un roman d'aventure.
Bu benim için yaptığınız harika bir şey.
C'est un geste magnifique que vous me faites.
İnsanlar bu özel duygunun harika bir şey olduğunu iddia ediyorlar.
Les humains attribuent beaucoup de choses à cette émotion.
Harika bir şey bu.
C'est incroyable!
Harika bir şey. Patlayıcıyı Çinliye veriyorlar... onu içeri yolluyorlar, 45 - 50 ton kaya aşağı iniyor... Çinli de bu arada ölüyor.
Ils font descendre le jaune avec l'explosif, ils déblaient 50 tonnes de roches pour un chinetoque mort.
bu harika 2100
bu harika olur 97
bu harika olacak 41
bu harika bir fikir 102
bu harika bir haber 54
bu harika olurdu 46
bu harikaydı 137
bu harika işte 21
bu harika değil mi 46
harika bir şey 123
bu harika olur 97
bu harika olacak 41
bu harika bir fikir 102
bu harika bir haber 54
bu harika olurdu 46
bu harikaydı 137
bu harika işte 21
bu harika değil mi 46
harika bir şey 123
harika bir şey bu 19
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17