English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Harika bir şey

Harika bir şey translate French

2,831 parallel translation
Yarabbim! iPad sahibi olmak harika bir şey değil mi, çocuklar?
ça troue le cul!
Harika bir şey değil mi?
N'est ce pas énorme?
Seninle çalışmak harika bir şey.
Travailler avec toi, ça serait génial.
- Harika bir şey.
Je me réjouis de son retour.
Harika bir şey oldu.
Attendez. Une chose merveilleuse vient de se produire.
Harika bir şey kokuyor.
Mmm, ça sent bon.
Peki. Hayranların ilgisi harika bir şey.
L'attention des fans est géniale.
Kusmaya ve titremeye başlar ve tüm gece onunla ilgilenmem gerekir. ki bence harika bir şey!
Oui, elle vomit partout, elle dort pas, donc je m'en occupe toute la nuit, ce que j'adore... faire.
Hukuk dünyasından olmayan birini bulman harika bir şey sanırım.
C'est bien d'être avec quelqu'un qui n'est pas juriste.
Dürüstlük harika bir şey. Ve tekrar söylüyorum, rehabilitasyonun sana bu kadar iyi gelmesine çok sevindim.
Bien, l'honnêteté est bien, et, encore une fois, je suis vraiment contente que cette cure marche aussi bien pour toi.
Barınaktakiler yardım götürmen gerçekten harika bir şey.
C'est super que tu t'investisses pour le refuge.
Richard'ın bu kadar çok dostunun olması harika bir şey.
Je suis ravie de voir que Richard avait tant d'amis.
Harika bir şey değil mi?
Oh. C'est cool, non?
- Harika bir şey bu!
C'est trop cool!
Buna alınmanı istemiyorum. Çünkü aramızdaki harika bir şey.
Dr D, je ne veux pas vous offenser, parce que vous savez, ce que nous avons est super.
Harika bir şey.
C'est agréable
- Yepyeni bir Mercedes'in var... Harika bir şey.
- Tu as une Mercedes flambant neuve... superbe.
Aslında bebeğim, söylemeliyim ki şu yumurta meselesi başlarda beni ürkütmüştü ama sonra düşündüm de bu yaptığın, harika bir şey.
Tu sais, je dois dire, j'ai un peu flippé à propos de ce don d'ovule. Mais j'y ai repensé, et je trouve ça génial.
Sizi baba kız olarak bırakmak harika bir şey ama...
Je pense que c'est génial que tu aies pris un congé paternité, c'est juste...
- Ki bu harika bir şey.
Ce qui est génial.
Burada hayat kurtarıyorsunuz ve bu harika bir şey.
Et je pense que c'est génial.
Ama Ji Sunbae'nin kuzeni olması harika bir şey!
Mais c'est étonnant qu'il soit ton cousin.
Seninle Brad'in çiftler doğaçlama dersi alması harika bir şey.
Je trouve ça super vos cours d'impro avec Brad.
Eğer bu konseri kazanmak istiyorsak harika bir şey çalalım, "Eye of the Tiger" gibi.
Si on veut gagner ce concert, on joue quelque chose de cool, genre "Eye of the Tiger."
Cüzdanım dahi değil, ama Grace'in ilgisini balık sopalarından, alabalığa kaydırdım şimdi ise en sevdiği şey oldu, ki bu da harika bir şey.
Et mon porte-monnaie aime pas ça, { \ pos ( 192,230 ) } mais j'ai fait goûter ce poisson à Grace et maintenant c'est son préféré.
Şikayetçi değilim, harika bir şey bu. Bak gördün mü, daha iyi bir konuşma olmadı mı?
Pas de désaccord, là, c'est génial.
Düğmeye basar gibi kolay bir şekilde kendi kötü davranışlarını haklı çıkarabilmek harika bir şey olmalı.
Cela doit être tellement génial de pouvoir faire ça, d'effleurer juste un commutateur et pouvoir se justifier de sa mauvaise conduite.
Bence bu harika bir şey.
Je trouve ça merveilleux.
- Köşelerdeki tozları unutma. - Aşkım, bu harika bir şey.
c'est merveilleux.
Kızarsan anlarım. Ama- - Bence harika bir şey.
Je comprendrais pourquoi, mais ça pourrait être super.
Bu harika bir şey!
- Quoi? C'est génial.
Harika olduğunu düşünüyorum. - Çok teşekkür ederim. - Bir şey değil.
vu quelqu'un comme eux dans la série.
Tanrım, bu civarda gerçekleşmiş en harika şey oldu ve sen sadece taşakları sarkmış bir ödlek misin?
Tu fais un truc exceptionnel, mais en réalité, tu n'es qu'une couille molle?
- Harika bir şey.
Il est génial.
Bu gerçekten harika Alan, çünkü bir şey daha var.
Tant mieux. Il y a autre chose.
Evet, bu harika bir fantezi. Ama olacak bir şey değil.
Oui, c'est un fantasme merveilleux, mais ça n'arrivera jamais.
Bu çok harika bir sey, Bay Bale.
- ce qu'il y a de mieux dans la vie. - Très audacieux.
Harika bir şey. Gerçekten. Teşekkürler.
Merci. waouh!
Hukuk dünyasindan olmayan birini bulman harika bir sey sanirim.
Je trouve très bien d'avoir trouvé quelqu'un qui ne soit pas dans le droit, qui travaille dans la vraie vie.
Bu gerçekten harika. Yıllarca hücremdeki bir çatlağa baktım ve bir gün içinden bir şey çıktı.
J'ai fixé des années une fissure sur le sol ma cellule, et un jour, un truc en est sorti.
- Harika bir sey degil mi?
Génial, pas vrai?
Sana harika bir sey bulacagiz. Hizlica ilerleyecegiz Melinda, gerçekten.
On vous trouvera vite un super projet.
Sana gelip, harika gözlerin olduğunu, gülümsemenin çok tatlı olduğunu söyleyebilir. Ya da başka bir şey. Gerçekten.
Elle pourrait te draguer, te dire que t'as des yeux magnifiques ou un sourire craquant, ou, n'importe quoi, vraiment.
Evet, harika bir şey!
- Vous parlez anglais?
Şimdi sizinle 20 yıI önce burada ne olduğunu konuşamam... Fakat bildiğim şey Tome Kane'in benim ve Bensenville yurttaşları için harika bir müttefik olduğunu biliyorum.
Je ne sais pas ce qui s'est passé ici il y a 20 ans, mais je sais que Tom Kane a été un grand allié de la ville de Bensenville.
- Ki bu harika bir şey.
Je comprends, on est pressés.
Bana kendimi kötü hissettirmeye uğraşıyorsun. Burada hayat kurtarıyorsunuz ve bu harika bir şey.
Assez pour transplanter avec du rab de tissu mort à tester.
Harika bir şey ama sanki siz sanatçı gibisiniz, anlıyor musun?
T'es une artiste.
Bir şey söyleyeceğim. Şimdi söyleyeceğim. Harika olduğumuz en iyi şey...
Je vais vous dire... le meilleur truc pour lequel on est doués...
Sana bir şey söylemem gerek. Terapist cidden harika.
Faut que j'te dise, c'est une putain de thérapeute.
Sanırım ailemin söylemeye çalıştığı şey şu 16 yaşımdayken ne okumak istediğimi biliyordum dersem yalan olur, ama harika bir okulunuz var, ve farkettim ki elinden geleni yaparsan, sevdiğin birşeyi yapma şansın olabilir.
Ce que mes parents veulent dire, c'est qu'à 16 ans, je ne sais pas encore quelles études choisir, mais votre école est formidable, et si on fait de notre mieux, on finit par faire ce qu'on aime.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]