Bu sefer translate French
15,157 parallel translation
Bu sefer "benimki sana girsin" i yapacakmış çocuklar.
Elle va sucer celle-là.
Bu sefer cidden canı yandı.
Il ne l'a pas raté, cette fois.
- Kızım, bu sefer işi harbiden mahvettin.
T'as vraiment fait ça.
Bu sefer daha çok Ymbryne kullanacak.
Cette fois, il utilise plus d'Ambrines.
Jake, bu sefer ona sen cevap versen iyi olur.
Jake, je pense que ce soir, tu devrais répondre.
Evlat, bu sefer başardın.
Tu as assuré ce coup-ci.
Bu sefer ekipmanının işe yaradığından emin ol.
Assurez-vous que votre matériel est au point, cette fois.
Ve bu sefer Küçük Tony işini doğru yaptı.
Et cette fois-ci, Little Tony réussit.
Bennie, onu bu sefer yakalayacağız.
Bennie, on va le coincer, cette fois.
Evet, bu sefer çok fena çuvalladım gibi görünüyor.
Ouais... je crois que j'ai chié dans la colle, sur ce coup-là.
Bu sefer kaçıyoruz.
- Non, c'est le moment de courir.
Ama buna rağmen bu sefer seni küçümsemiş olabilirim.
Mais cette fois, je t'ai sous-estimé.
Bu sefer numara değil.
C'est du sérieux.
Bu sefer cidden kırılmış.
Cette fois-ci, c'est vraiment cassé.
Bu sefer... Daha iyiydin!
C'était mieux.
Ve bu sefer beni durdurmak için orada olmayacaksın.
Et cette fois, tu ne seras pas là pour m'arrêter.
Acaba bu sefer nasıl bitecek?
Je me demande comment cela finira cette fois.
Bu sefer de tuttu. Yönetimle görüşmelisin Carl!
Tu dois en parler aux supérieurs, Carl!
Gezi yazarı olmak istediğimi söylemiştim, ama bu sefer gerçekten!
Envisagé que je devienne journaliste, pour de vrai.
Ama bu sefer yem, çok daha uzun olmalı.
Cette fois, l'appât doit danser plus longtemps.
Oda numarasını da öğren bu sefer.
Mais cette fois, - il faut le numéro de la chambre. - Très bien.
İyi haber ; bu sefer ki bir hindi avı kadar kolay. - Öyle mi?
La bonne nouvelle, c'est que ça va être du gâteau.
Bu sefer olsa iyi olur Albert, çünkü zamanımız daralıyor.
C'est bon? Le temps presse, Albert.
- Hayır, bu sefer yokum.
Non, pas cette fois.
Bu sefer neyimiz var?
C'est quoi?
Bu sefer hazır olalım.
Tenons-nous prêts, cette fois.
Bu sefer kendim yapacağım.
Je veux le faire moi-même cette fois.
Bu sefer gerçekten gitme.
Cette fois, c'est sérieux.
Bu sefer sana yardım ederim. Söz.
Cette fois, je vous aiderai, c'est promis.
Bu sefer işleri gerçekten mahvettin.
- Non elle n'est pas... réelle. Tu as vraiment déconné cette fois.
Bu sefer benden kaçamayacak.
Il ne nous échappera pas cette fois.
En azından bu sefer boş bir gezegen seçmiş.
Au moins, il a choisi une planète déserte cette fois-ci.
- En azından bu sefer girmedim.
Du moins, pas cette fois.
Bak ne diyeceğim bu sefer hayatımı kurtarmış olabilirsin.
Tu sais quoi? Tu m'as peut-être sauvé la vie.
- Bu sefer ben süreceğim.
- Je conduis.
- Bu sefer çok üzgün gibi.
Elle est très énervée.
Umarım bu sefer köpüklü almışsınızdır.
J'espère qu'il est mousseux cette fois.
Bu sefer de beni senin tarafını tutmakla suçladı.
Elle me reproche de prendre ton parti.
Bu sefer de, şimdi ne yapacağız Alan, dedi.
Puis il m'a dit : Il nous faut quoi, maintenant?
Bu sefer kızmayacağına söz ver bana.
Promets de ne pas te fâcher.
Bu sefer tepki süresine 35 saniyelik gecikme ekliyoruz.
Retour à LaGuardia, en retardant la réaction de 35 secondes.
Seni sevmiyorum biliyorum Bu sefer çok, Ve anlıyorum, ama belki de elimden gelebiliriz. Kampı bir gün bırakın ve bir yere gidin.
Je sais, tu n'es pas folle de moi en ce moment, et je comprends, mais on pourrait sortir du camp, faire une virée.
Bu sefer gitmek hiç o kadar kolay değil.
C'est pas si facile de m'en aller cette fois.
Kesinlikle bu sefer lanet şeyi fark ettim Sadie.
Tu vois, je m'en suis carrément bien aperçu, Sadie.
Kâbusları bu sefer farklıydı.
Ses cauchemars étaient différents.
Umarım bu sefer geç kalmazsın.
Pas cette fois, espérons.
Bu sefer farklı gibi.
Ca a l'air différent cette fois.
Bu sadece işin yürümediği ilk sefer oldu.
Ce n'était pas une première. Mais c'est la 1re fois que ça n'a pas marché.
Bu sefer polisi çağırıyorum! Polis mi?
La police?
Bu sefer çok ileri gittik, Tan.
C'est allé trop loin, Tanner!
Kayıtlar için belirteyim. Bu, US Havayolları'nın 1549 sefer sayılı uçağının 15 Ocak 2009 gününe ait kokpit ses kaydıdır.
Voici l'enregistrement de la boîte noire du vol US Airways 1549, le 15 janvier 2009.
bu seferlik 30
bu sefer olmaz 49
bu sefer değil 66
bu sefer ne oldu 28
bu sefer farklı 22
bu sen misin 162
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu sensin 203
bu sen değilsin 47
bu sefer olmaz 49
bu sefer değil 66
bu sefer ne oldu 28
bu sefer farklı 22
bu sen misin 162
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu sensin 203
bu sen değilsin 47
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin için 282
bu sebeple 59
bu senin düşüncen 27
bu seni ilgilendirmez 244
bu senin hakkın 21
bu ses 55
bu senin fikrin 31
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin için 282
bu sebeple 59
bu senin düşüncen 27
bu seni ilgilendirmez 244
bu senin hakkın 21
bu ses 55
bu senin fikrin 31