English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Bundan şüpheliyim

Bundan şüpheliyim translate French

499 parallel translation
- Bundan şüpheliyim.
J'en doute.
Benim için dua ettiysen, ki bundan şüpheliyim, bana nedenini söyler misin?
Mais si tu as prié pour moi, ce dont je doute, me dirais-tu pourquoi?
- Bundan şüpheliyim.
- J'en doute.
Bundan şüpheliyim, ama buraya zekâmı geliştirmek için gelmediniz, değil mi?
Vous n'êtes pas là pour savoir ça.
- Ama bundan şüpheliyim. - Evet, ben de.
Je doute qu'elle vienne.
Ama bundan şüpheliyim.
Mais j'en doute.
Bundan şüpheliyim.
J'en doute.
- Bundan şüpheliyim öyle olsa negatifi geri almak için bu kadar uğraşmazlardı.
Ils n'avaient probablement que ce négatif.
- Dave, sana bir ikramiye bile verebilirim. - Bundan şüpheliyim.
- Dave, tu auras une prime.
Bundan şüpheliyim. Babam bir işçiydi. - Polisleri de sevmezdi.
- Papa était ouvrier, mais il n'aimait pas les flics non plus.
- Bundan şüpheliyim.
- Mais si!
- Müsaadenle bundan şüpheliyim.
- Permets-moi d'en douter.
Bundan şüpheliyim.
— Franchement, non.
Bundan şüpheliyim.
Je n'en doute pas.
- Bundan şüpheliyim.
- J'y comptais bien.
Bundan şüpheliyim.
Oh... Est-ce bien sûr?
İşte bundan şüpheliyim.
Mais non.
Çemberi yarabilsen bile, ki bundan şüpheliyim açık olan tek yer Port Moresby.
Et même si tu passais à travers, ce dont je doute, Port Moresby serait le seul port ouvert, et c'est à plus de 300 km.
Bundan şüpheliyim. Erkeklere güvenmek zor.
On dit ça... je ne crois jamais les hommes.
Ben bundan şüpheliyim.
Moi, j'en doute.
Bundan şüpheliyim.
Je m'en doutais.
Bundan şüpheliyim, efendim.
J'en doute.
- Belki ben istemedim. - Bundan şüpheliyim.
C'est peut-être moi.
Şey, bundan şüpheliyim, Frank.
J'en doute, Frank.
Bundan şüpheliyim...
J'en doute.
- Kraliçe, kolyeyi getirirse, ki bundan şüpheliyim, elmasları sayın, Majeste.
Simplement... Si la reine revient avec ses ferrets, ce dont je doute, comptez-les, sire.
Belki bir gün domuzlar da uçabilir ama bundan şüpheliyim.
Et puis quoi encore?
Bundan şüpheliyim. Dinle, annem arabasını almama izin verdi.
Ma mère me prête sa voiture.
Gerçekten bundan şüpheliyim, Renfield.
J'en doute Renfield.
Babamın gönderdiğini söylüyor ama bundan şüpheliyim.
Il dit que père l'envoie mais je me méfie.
- Jagielski onları bastırır. - Bundan şüpheliyim.
- Jagielski les mettra dans sa poche.
Bundan şüpheliyim.
J'en doute fort.
Bundan şüpheliyim!
Penses-tu?
Bundan şüpheliyim. Dişi vampirin bakir kanına ihtiyacı vardır.
J'en doute fort parce que les femmes-vampires se nourrissent de sang de puceau.
- Belki baş ağrını geçirebilirim. - Bundan şüpheliyim.
- Je peux arrêter ton mal de tête.
Bundan şüpheliyim Kaptan.
- C'est impossible!
Bundan şüpheliyim.
- J'en doute fort.
Bundan şüpheliyim, Clara.
J'en doute, Clara.
- Bundan şüpheliyim. - Evet öyle.
- J'ai du mal à vous croire.
Ben bundan şüpheliyim.
Mais j'en doute fort.
Geleceğimize içelim. Barbara'yla çok mutlu olmanız şerefine ki bundan çok şüpheliyim.
Buvons à notre avenir... et à l'espoir que tu seras heureux avec Barbara, ce dont je doute.
Çünkü Liz'in bundan hoşlanacağını sanmıyorum ve senin de hoşlanacağından emin değilim ve hatta kendimden bile şüpheliyim.
Parce que ça ne plairait pas à Liz... Et à vous non plus, finalement... ni à moi, peut-être.
Eğer istersem, ki bundan süpheliyim... apartmanımın çatısından izleyebilirim.
Je peux le voir depuis mon appartement. C'est vrai.
Bundan şüpheliyim.
C'était un de ces types qui picolent toute la journée.
Aslında bundan da şüpheliyim.
C'est bien ce que je suspectais.
- Ama ben bundan şüpheliyim.
- Mais non.
- Bundan süpheliyim.
- J'en doute.
Tabii eğer avukatsa, bundan da şüpheliyim. Adamın bir ofisi bile yok.
Enfin, je doute qu'il soit véritablement avocat.
Bundan şüpheliyim Bayan Sullivan.
J'en doute.
Bundan sorumlu olduklarından şüpheliyim.
Je doute que ce soit eux.
Bundan sonra yaşamamıza izin vereceklerinden şüpheliyim.
Après ça, je crois qu'on ne va pas vivre du tout.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]