English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ D ] / Durumu nasıl

Durumu nasıl translate French

2,161 parallel translation
İşte kalp atışı. Durumu nasıl?
Voilà les battements de coeur.
Durumu nasıl?
Comment va-t-elle?
Durumu nasıl kontrol altına alacağını anlatır mısın?
Comment comptez-vous maîtriser la situation?
- Durumu nasıl?
Comment va-t-elle?
- Durumu nasıl? - Değişiklik yok.
- Comment va-t-elle?
Durumu nasıl?
Comment il va?
Durumu nasıl?
Comment va-t-il?
Bayan Gallin'in ameliyat sonrası durumu nasıl?
Mme Gallin se remet bien?
- Durumu nasıl?
- Elle me pince.
- Ryerson, Figgins'ın kollarında ağlayarak uykuya daldı ve Ken Tanaka kendini açık büfeye vurdu. - Diğer çocukların durumu nasıl?
Et les autres?
İşte orada. Durumu nasıl?
- Comment est-elle?
- Callen'ın durumu nasıl?
Comment va Callen?
- Durumu nasıl?
La fille... ça va?
Yemek ve su durumu nasıl? Hey, geri çekil, Smithers.
{ \ pos ( 120,260 ) } Et pour les réserves de nourriture et d'eau?
Ne oldu? Durumu nasıl?
Que se passe-t-il?
- Durumu nasıl?
- Comment va t-il?
Moo-myoung'un durumu nasıl?
Bien, mais qu'en est-il de Moo-myeong?
Katy'nin durumu nasıl?
Comment va Katy?
Lisbon durumu nasıl?
Comment va Lisbon?
Durumu nasıl?
- Comment va-t-il?
Durumu nasıl?
- Comment il va?
Durumu nasıl?
Je me souviens.
- Durumu nasıl? - Çok daha iyi.
- Beaucoup mieux.
- Durumu nasıl?
- Il est stable.
Peki, okul listesinin son durumu nasıl?
Alors finalement... t'as choisi quelles écoles?
Ajan Hawk'ın durumu nasıl?
- Comment va Hawk?
Durumu nasıl?
- Comment elle va?
Yaralanmış mı? Durumu nasıl?
- Elle est blessée?
- Durumu nasıl?
Il va bien? - Il se retire?
- Durumu nasıl?
Verdict?
- Durumu nasıl?
Grave?
Durumu nasıl?
Il est dans quel état?
Çin vatandaşlarının durumu nasıl?
Où en sont les ressortissants chinois?
- Durumu nasıl?
- Comment va-t-il?
Midesinin durumu nasıl?
Et son estomac?
- Durumu nasıl?
- Elle va bien?
Sağlık durumu nasıl?
Quel est son état?
Dün akşam vurulan adamın ailesi sizce bu durumu nasıl karşılayacak?
Qu'est-ce que la famille du mort va en penser, tu crois?
Vatikan sözcüsünden, tehdidin boyutlarına ve bu durumu nasıl ele aldıklarına dair resmi bir açıklama gelmesini bekliyoruz.
Nous attendons une annonce officielle du porte-parole sur la nature exacte de la menace et s'ils la traite comme une menace réelle.
Hastamızın durumu nasıl?
Comment va le malade?
Bana katılmadığını biliyorum anne ben de durumu zorlaştırmaya gelmedim. Ama aklıma bir fikir geldi. Bu sene nasıl farklı yapabileceğimizle ilgili.
- Je sais que tu n'es pas d'accord, et je ne suis pas venue pour compliquer les choses, mais j'ai eu une idée sur la façon dont on pourrait faire les choses autrement cette année.
Bu durumu nasıl düzeltebilirim?
Je veux me rattraper.
Durumu nasıl? Daha iyi mi?
Comment va-t-elle?
Jüriye şeyi söylerken nasıl hissederim bilemiyorum Şey olmanın bir ortalamanın üstü bir kiloda olmanın maluliyet durumu olduğunu.
Je ne suis pas sûre d'être à mon aise pour dire au jury qu'être gr... plus ronde que la moyenne est une infirmité.
"Katherine'in durumu nasıl?"
"Mon Dieu, comment va Katherine?"
Onun durumu nasıl?
Comment va-t-il?
Kolunun durumu nasıl?
- Bien.
Skipper'in durumu hakkında nasıl bilgi alabiliriz ki...
Comment savoir s'il va bien si on peut pas...
Marie'nin durumu nasıl?
Et pour Marie?
Nasıl oldu da kuleden çıktın? Başrahip durumu anlamadan geri dönmelisin.
Retournes-y avant que l'abbé ne s'en aperçoive.
Durumu baya umutsuz ve eğer bitişikte yaşarsa, başka biriyle nasıl tanışacaksın?
Il y a peu d'espoir que sa situation s'améliore. S'il vit à côté, comment rencontrer quelqu'un?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]