Eğer ölürsen translate French
176 parallel translation
Cathy, eğer ölürsen...
Si vous mourez...
Eğer ölürsen bu konuda kimse konuşamayacak.
Une fois mort, tu n'auras plus voix au chapitre.
Benim onlarla hiç bir alakam yok. Eğer ölürsen, pek fark etmeyecek.
Je n'ai rien à voir avec les clandestins.
Eğer ölürsen dayanamam.
Je ne supporterais pas que tu meures.
Eğer ölürsen burası karanlığa bürünür.
Avec vous, toute notre lumière disparaîtrait.
Eğer ölürsen, Yaşama sebebimi kaybederim.
Si tu meurs, je n'ai plus de raison de vivre.
Al, eğer ölürsen, yoksulluk parası alacağım.
Tu sais, si tu meurs, je toucherai quelque chose.
Ama bunun için ölmen mi gerek? Eğer ölürsen annen daha fazla üzülmez mi?
Mais si tu meurs, elle sera pas plus triste?
Eğer ölürsen ödeyemem!
tu seras mort.
Eğer ölürsen küllerini Japonya'ya yollayacağım.
Que dis-tu? Si vous mourez, je renverrai vos cendres au Japon.
Eğer ölürsen neyaparız? Ne?
Tu aurais pu mourir!
Eğer ölürsen, kanıtın da bir anlamı kalmaz.
À quoi sert la preuve si tu es mort?
Eğer ölürsen asaletle ölmene yardım etmek istiyorum.
Si tu meurs... je t'aiderai à mourir avec dignité.
Biliyorsun, eğer ölürsen, kardeşini ne yapacağız?
Si tu meurs, on fait quoi, pour ton frère?
Eğer ölürsen, o da seninle beraber ölür.
Si tu meurs, il meurt!
Eğer ölürsen bu işe yaramaz.
Ca ne marchera pas si tu meurs.
- Eğer ölürsen, sadece sen mi ölüyorsun?
Et si tu meurs?
Eğer ölürsen, kendine olan bağlantın kesilir mi?
Si vous mourez, perdrez-vous ce lien avec vous-même?
Eğer ölürsen küçük Rogelio ve bebeğin annesine ne olacak?
Qu'est-ce que Rogelio Jr et sa maman deviendront si vous claquez?
Bana, eğer ölürsen, eskiden kenarında oyun oynadığımız nehrin oraya gömülmek istediğini söylemiştin.
Tu m'as dit si tu meurs, tu veux être enterrée à la rivière où nous jouions
- Eğer ölürsen, senin payını alabilir miyim?
- Et si vous mourez?
- Eğer ölürsen, senin payını alabilir miyim?
- Et si vous mourez? - Oui.
Eğer ölürsen, sen de kayıtlarda olacaksın.
Si vous mourrez, vous serez dans cette base de donnée.
Eğer ölürsen... ve beni yalnız bırakırsan...
Si tu étais mort... et m'avais laissée seule...
Ve eğer ilk sen ölürsen, Ben...
Si tu mourais avant moi...
Eğer burada ölürsen her şey biter.
Tout sera fini si tu meurs.
Eğer ellerine kan bulaşmış olarak ölürsen, yaptığımız her şeye ihanet etmiş olursun.
Si vous mourez avec du sang sur les mains, vous trahissez notre oeuvre.
- Sen inmek için ilk olacaksın. Eğer ölürsen amcama selam söyle.
Compte jusqu'à 20 et ouvre-le.
Eğer sen ölürsen... kötülüğe karşı büyük bir savaşçımızı kaybederiz.
Si tu meurs, nous perdons un grand combattant du mal.
Eğer bugün ölürsen, motorunu alırım.
Si tu meurs, je prends ton moteur.
Eğer şimdi ölürsen, gerçekler de ölür,... ve yaşayan sadece yalanlar olur.
Si tu mourais maintenant, la vérité mourrait avec toi. Et seuls les mensonges survivraient.
Tekerlekleri bile var, eğer çölde ölürsen, mezarlığa gitmek zorunda kalırsa diye.
Elle a même des roues, au cas où tu mourrais dans le désert et où elle devrait conduire jusqu'au cimetière.
Eğer o uçakta ölürsen, sonu gelir mi peki?
- Et si vous mourez?
Eğer ölürsen, paranı geri alırsın.
Fais-moi confiance.
Eger ölürsen, bu hiçbirşey için olacak.
Si tu meurs, ce sera en vain.
eğer sen ölürsen...
Si tu meurs...
Eğer rüyalarında ölürsen, Gerçekte de öleceğini biliyor musun?
Sais-tu que si tu meurs dans ton rêve, tu meurs réellement?
Eğer sen ölürsen milyon dolarlar ne olur?
Peu importe le million si tu meurs.
Belki benden korkmuyorsun, veya ölümün kendisinden bile, ancak eğer böyle ölürsen, ölümünün ardından seni bekleyenlerden korkmalısın. Söylenmesi gerekenleri söyle ruhun ve senin günahına ortak olanların ruhları için. Burada açılıp içeri girişi sağlayan bir panel olmalı.
Dis ce qui doit être dit afin de délivrer ton âme et les âmes de ceux qui ont partagé ton péché.
Eğer sen ölürsen?
- Qu'arrive-t-il si vous mourez?
Eğer benim yanımda ölürsen kıçını tekmelerim.
Si tu me lâches, je te botte le cul.
Dinle, bilmeni istiyorum eğer daha kötüye gidersen ölürsen, mesela... Çocukları merak etme.
Ecoute, Mimi, je veux que tu saches que si ça tournait mal... si tu mourais, par exemple, de ne pas t'inquiéter pour les garçons.
Eğer orada ölürsen tuvaletimi paylaşmana izin veririm.
Si tu meurs, je partagerai mes toilettes avec toi.
Eğer sen ölürsen ben nasıl yaşarım?
Si tu meurs, comment pourrai-je vivre?
Eğer Scorpius senin solucan deliği araştırmalarını sabote etme niyetini anlarsa... seni öldürecek John, ve eğer sen ölürsen... ben de öleceğim.
Si Scorpius découvre que tu as l'intention de saboter ses recherches... Il te tuera, et si tu meurs... je meurs aussi
Eğer şimdi burada ölürsen... zihninin solucan deliği bilgisini beraberinde oyuna taşıyıp taşımayacağını merak ediyorum.
Je me demande, si tu meurs maintenant... est-ce que ton esprit emportera la science des vortex avec lui dans le jeu?
Eğer sen ölürsen Hephaistion, Makedonya bir kral kaybeder. Ben intikamını alır ve ardından takip ederek, seni ölüm evinde bulurum.
Si tu dois mourir, Héphaïstion, même si la Macédoine doit perdre un roi, je te vengerai.
Eğer sen görevin uğruna ölürsen sen şehit olacaksın, sen ünlü olacaksın ve aileniz madalya alacak.
Une médiocrité d'officier de police!
Hayır. Eğer sen de ölürsen bize gözkulak olman zor olacak.
Tu vas avoir du mal à t'occuper de nous si t'es morte aussi.
Eğer sen ölürsen, bu öyküyü kim anlatacak?
Si tu meurs, qui racontera cette histoire?
Eğer aniden "Tamam, yap şu işi" derse? Eğer onun vereceği karardan önce ölürsen kendisini suçlu hissedebilir.
Si soudain elle te disait "Vas-y, fais-le", elle se sentirait responsable du fait que tu partes avant la date prévue.
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
eğer o 55
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
eğer o 55
eğer yanılmıyorsam 39
eğer sakıncası yoksa 54
eğer öyle olsaydı 20
eğer ben 51
eğer ölürsem 16
eğer olursa 24
eğer isterseniz 86
eğer varsa 60
eğer mümkünse 45
eğer o olmasaydı 23
eğer sakıncası yoksa 54
eğer öyle olsaydı 20
eğer ben 51
eğer ölürsem 16
eğer olursa 24
eğer isterseniz 86
eğer varsa 60
eğer mümkünse 45
eğer o olmasaydı 23