Eğer öyleyse translate French
1,304 parallel translation
Eğer öyleyse, seninle evlenemem.
Et dans ce cas... je ne peux pas vous épouser.
Eğer öyleyse Neelam buna bir çare bulabilmeli.
Si ça l'est, Nilaam devrait pouvoir trouver une solution.
- Eğer öyleyse, buna zorunlu değilsin. - Biliyorum.
quand en fait ça ne l'est pas.
Eğer öyleyse senden çok ama çok özür dilerim.
Si c'est le cas, je suis vraiment désolée.
Eğer öyleyse, buna katılmak ya da kendi köşeme çekilmek zorunda mıyım?
Si oui, pourrai-je jouer le jeu ou était-il trop tard?
Eğer öyleyse Mulder, cevap hâlâ kesin değil.
Si c'est Ie cas, on ne peut encore rien conclure.
Ve eğer öyleyse, ben ölü bir adamım demektir.
Si c'est le cas, je suis fichu.
Eğer öyleyse, ben şu Xena olmadığımı biliyorum.
Si c'est vrai, je ne suis pas cette Xena.
Eğer öyleyse, bu en büyük insanlık suçudur.
Si c'est le cas, c'est un véritable crime contre l'humanité.
Eğer öyleyse, güneş doğmadan gitmiş olurum.
Parce que si c'est le cas, alors je prendrai la route avant le lever du soleil.
İşler çok mu yoğun? Eğer öyleyse, arkana dikkat etmelisin.
Si c'est le cas, tu ferais mieux de surveiller tes arrières.
Eğer öyleyse...
Si c'était pas mon resto...
Peki efendim. Burada bir ailenin gömülüp gömülmediğini öğrenmeliyim... ve eğer öyleyse Victor isminde bir çocuklarının olup olmadığını.
Je veux savoir si une famille est enterrée avec un petit garçon, Victor.
Eğer öyleyse bir sorunumuz var.
Dans ce cas, on a un problême.
Eğer öyleyse, o zaman bütün kanallar tarihe karışır.
Si c'est le cas, alors toutes les chaînes feront faillite.
Eğer öyleyse ne kaldı?
Alors que faut-il faire?
Eğer öyleyse, belki daha mutlu olmalıydık, diğerleriyle beraber mi gittik?
Nous aurions peut-être été plus heureux si nous avions suivi les autres.
Çünkü eğer öyleyse, o bir hain.
Si c'est la cas, elle est mouillée.
Eğer öyleyse bana söylemeyi unuttular.
Parce que si c'est le cas, ils ont oublié de m'en parler.
Eğer öyleyse, bu gece barınmaya ihtiyacım var.
J'ai justement besoin d'un abri pour la nuit.
Eğer öyleyse bile, onlar çocuk değildi ve üzerlerindeki de kesinlikle kostüm değildi.
Même si c'est le cas, c'est pas des gosses, et ils sont pas déguisés.
Eğer öyleyse, etrafta E = mc ^ 2 T-shirtleriyle gezebilir miydik?
Et si c'était le cas, est-ce que tu crois qu'on porterait des T-Shirts avec marqué e = mc ² dessus?
Eğer öyleyse, ilk önce asla aşık olmamalıydık.
On ne serait jamais tombés amoureux, sinon.
- Eğer öyleyse, ben bir adam yakaladım.
- Alors j'ai eu le nabot.
Eğer öyleyse, seni öldürmek zorunda kalabilirim.
Si c'est le cas, je vais devoir te tuer.
Eğer öyleyse, onları dışarıya çağırır mısın, şuna bir baksınlar?
On a quelque chose à leur montrer. - Un moment.
Eğer öyleyse yumurtalarını tekmelemek durumunda kalacağım.
Parce que si c'est le cas, j'vais t'éclater les burnes!
Eğer öyleyse, eminim hanımın üzerine yapışmıştır.
Si c'est le cas, je suis sûr que ta femme s'en souvient.
Onu takip ediyor muydun? Bu bir suçlama değil. Eğer öyleyse bilmem gerekiyor.
Ce n'est pas un acte d'accusation si tu l'as fait, mais sinon, j'ai besoin de le savoir, et maintenant.
Eğer öyleyse, tokadı yersin.
Amuse-toi à ça, et je te casse les dents.
Eğer öyleyse, yanlarda silahları yok, 4 adet 5 inçlik silahı var.
Si c'est le cas, un pont arrière, pas de lanceurs latéraux, quatre canons de 5 pouces, des crochets d'abordage.
Eğer öyleyse, bunu düşünen tek kişi olmadığımı görüyorum.
C'est possible. Je vois que je ne suis pas la seule.
Eğer öyleyse bile, ben zaten bunu bilemezdim.
Si tel est le cas, je ne l'aurais pas su.
Eğer öyleyse bunu açığa çıkarıp birbirimize yalan söylemeyi kesmeliyiz.
Mettons-la au grand jour et cessons de nous mentir.
Eğer öyleyse, izlenimlerinizi not ettiniz mi?
Et, si oui, avez-vous noté quelques impressions?
Eğer öyleyse, hatta en azı bile doğruysa, Tanrıya yeminler olsun ki, Cathleen...
Parce que si c'est vrai, je te jure, Cathleen- -
Eğer öyleyse, bunu neden yapıyorsun?
S'ils sont comme ça, pourquoi toi, tu fais ça?
Peki, eğer öyleyse Sharona'yı bulmakta hiç zorlanmayacaksınız.
Si c'est vrai, vous n'aurez aucun mal à trouver Sharona.
Onalr kendi adına mı? Eğer öyleyse- - Değil.
- Vos proches vous sont-ils chers?
Eğer öyleyse buna katlanamam.
Car dans ce cas, je deviendrai fou.
Öyleyse, eğer buraya değişebilirsek, Aeryn, o halde kendi vücutlarımıza da tekrar girebiliriz. Değil mi?
Donc, si nous en sommes arrivé à ce résultat, Bien, nous pouvons tout aussi bien revenir à nos corps originels.
- Eğer Elektrik faturasını yarına kadar ödemezsem, elektriği kesecekler. - Tamam, bebeğim, öyleyse karanlıkta aşk tazeleriz.
Doug, si ce n'est pas payé demain, on va nous couper le courant.
Eğer ben olmasaydım, sahneye çıkamazdınız, öyleyse..
Sans moi, vous n'auriez pas été sélectionnés pour le concert...
Öyleyse, eğer doğruyu söylüyorsanız tanıdığım herkes... tanındığım herkes gitti.
Si ce que vous dites est vrai, tous ceux que je connais... connaissais, sont morts.
Öyleyse, ekstra gevrek olana kadar burada kalmayı mı plânlıyorsun. Ya da hâlâ az pişmiş durumda iken buradan gidebiliriz. Eğer gitmeden önce silahları ve sensörleri onarmazsak, bundan daha kötü durumda olacağız.
Et chaque fois je penserais comme ça, l'attaque suivante viendrait et la suivant.
öyleyse... eğer hayatınızın aşkının tanımını arıyorsanız, bu akşam bunun üzerine oynamalısınız, bayanlar baylar, çünkü bu akşam
Si vous cherchez le single qui va cartonner, misez sur cette chanson, mesdames et messieurs.
Eğer gelinliğimle birlikte bir iblisi yok edeceksem bana haber ver, çünkü öyleyse, o zaman...
Si je dois vaincre un démon dans ma robe de mariée, préviens-moi, parce que sinon...
Öyleyse eğer birliğinin varlığından haberdar olsalardı bu kavgayı daha da kızıştırırdı
S'ils découvrent votre présence, ça ne fera qu'aggraver le conflit.
Öyleyse... eğer fikrinizi değiştirmediyseniz...
Si vous n'avez pas changé d'avis...
Eğer çalışmak bize, sabah yataktan kalkmak için bir neden verecekse öyleyse tam gaz çalışmalıyız.
Si le travail peut nous donner une raison de plus de se lever le matin, que je sois damné si nous n'allons pas sauter dessus à pieds joints.
Eğer ki öyleyse, sosyal yeteneklerini geliştirmelisin.
Si oui, améliore ta technique.
öyleyse 1938
öyleyse sorun yok 16
öyleyse neden 38
öyleyse ne 59
öyleyse ne olmuş 16
öyleyse anlaştık 24
öyleyse gidelim 26
öyleyse sorun ne 20
öyleyse yap 21
öyleyse kim 21
öyleyse sorun yok 16
öyleyse neden 38
öyleyse ne 59
öyleyse ne olmuş 16
öyleyse anlaştık 24
öyleyse gidelim 26
öyleyse sorun ne 20
öyleyse yap 21
öyleyse kim 21
eğer istersen 206
eğer beni seviyorsan 30
eğer sen 63
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer izin verirsen 26
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer yanılmıyorsam 39
eğer beni seviyorsan 30
eğer sen 63
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer izin verirsen 26
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer yanılmıyorsam 39