English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ E ] / Eğlenin

Eğlenin translate French

479 parallel translation
Evet, tabi. Eğlenin bakalım.
Va t'amuser un peu.
Hadi siz gidin ve eğlenin. Beni düşünmeyin bile.
Amusez-vous et ne pensez pas à moi.
Oturun ve keyfinize bakın. Eğlenin. Başla, Sam.
Reprenez vos places et amusez-vous.
Çok iyi! Eğlenin!
Amusez-vous bien.
İyi eğlenin. Yüzerken dikkat edin.
Amusez-vous bien.
Harry, Sam, iyi eğlenin.
Harry, Sam, amusez-vous bien.
Hadi biraz eğlenin.
Allez, bougez un peu.
Eğlenin ve başka hayvanlara bir göz atın
Venez vous amuser et voir tous les animaux
- Çok eğleneceğiz. - Siz de eğlenin.
- Je l'espère bien.
Kızlar, bir süre eğlenin. Gitmeyin ama.
Vous, mesdames, amusez-vous un peu mais surtout attendez-nous patiemment.
İyi eğlenin!
Amusez-vous bien!
Bensiz gidin ve eğlenin.
Continuez sans moi.
Londra'da iyi eğlenin. Junior'a da göz kulak olun.
Amusez-vous bien à Londres et occupez-vous de Junior.
Haydi sinemaya gidin ve eğlenin.
- Mais non! Allez plutôt au cinéma.
Siz gidip eğlenin. Tamam.
D'un claquement de doigts.
İyi eğlenin siz, olur mu?
Elle s'amuse bien, vous aussi?
Şu zaruri şeylerden sen mi? - Eğlenin, canlarım.
Tu as fait le nécessaire?
Gidin eğlenin biraz. Neden gidip müzik dinleyip dans etmiyorsunuz?
Pour vous amuser, écouter de la musique...
Dinlenin, eğlenin, etrafı gezin. - Etrafı gezdim.
La même chose, du tourisme.
İyi eğlenin.
- Amuse-toi bien.
O zamana kadar, kendi kendinize eğlenin.
Profitons de la vie pour le moment.
Paranızla bir güzel eğlenin.
Profitez-en bien.
- Gidin, eğlenin.
- Allons, amusez-vous.
Siz beni düşünmeyin, buyurun eğlenin.
Ne t'occupe pas de moi, vas-y.
Eğlenin, güzel zaman geçirin, fakat aşırıya kaçmayın.
Amusez-vous, passez un bon moment, mais n'en faites pas trop.
Gidin de eğlenin, nasılsa paranız var!
Allez vous amuser, vous qui avez du pognon.
Bu gece burada biraz eğlenin.
Amusez-vous ce soir.
Oysa ben de eğlenin ve iyi vakit geçirin diye uydurulmuş bir hayal ürünüyüm.
Mais j'ai également été inventé pour vous divertir et vous amuser.
Çok iyi eğlenin, tamam mı?
Amusez vous bien, d'accord?
İyi eğlenin.
Bonne chance.
Bu süre içinde, eğlenin ve uçuşun tadını çıkarın.
Entre-temps, amusez-vous bien et faites un bon voyage.
Bu akşam eğlenin.
Passez une bonne soirée.
Hayal Dünyasında eğlenin.
Eclatez-vous dans les Montagnes Magiques.
Şimdi bununla eğlenin.
Le meilleur est à venir. On va se taper ces petites traînées.
İkiniz iyi eğlenin.
Amusez-vous bien.
- Eğlenin.
- Amusez-vous bien.
İyi eğlenin.
Amusez-vous bien!
Geç kalma, eğlenin.
Amusez-vous bien.
Eğlenin dostlarım, eğlenin!
Amusez-vous, mes amis! Amusez-vous!
Millet, biraz ses yapın, eğlenin!
Faites du bruit! Amusez-vous!
İkiniz de çok iyi eğlenin, tamam mı?
Amusez-vous bien, tous les deux, d'accord?
- Hoşçakal, iyi eğlenin
- Au revoir, amusez-vous bien.
Bir kaç gün misafirim olun ve eğlenin.
Hawk, je n'étais pas préparé à votre visite. Alors si vous voulez bien m'excuser.
Eğlenin.
Maintenant, amusez-vous!
İsterseniz aşağı gelin ve bizimle eğlenin!
Alors, venez donc vous joindre à notre petite fête.
İçeri girin Sayın Başkan. Eğlenin.
Entrez, M. le Président, et détendez-vous.
- Dolasïn. Eglenin.
- Amusez-vous bien.
- Ölümüne eğlenin.
Vous avez sauvé le Festival.
Geri dönün ve risk, almadan eglenin.
Retourne t'amuser, tu as pris des risques.
Eğlenin.
Lance!
İşte. Eğlenin!
Tenez!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]