Geberteceğim onu translate French
191 parallel translation
Öğrenince, yemin ederim, geberteceğim onu.
Quand je le saurai je lui démolirai la tête.
Geberteceğim onu!
Je vais la tuer!
Geberteceğim onu!
Je la tuerai!
Geberteceğim onu! Geberteceğim!
Je la tue, je l'étripe!
Geberteceğim onu!
Je vais le tuer.
Geberteceğim onu.
Je le tuerai si je l'attrape.
Geberteceğim onu.
Je vais me le faire.
Geberteceğim onu!
Je vais te tuer!
Geberteceğim onu.
Je vais la tuer!
Geberteceğim onu!
Je vais lui botter le cul!
Geberteceğim onu!
Je le tuerai, ce connard!
Geberteceğim onu!
Je le tuerai!
Geberteceğim onu!
- Je vais le tuer!
- Onu geberteceğim. - Ne demek istiyorsun?
Je l'aurai Comment ca?
Senin için, onu geberteceğim.
Je le tuerai.
Bushrod Gentry'i yakaladığımda, onu geberteceğim.
Quand j'attraperai ce Bushrod Gentry, je le tuerai.
Geberteceğim onu!
Je le tuerai.
Onu geberteceğim!
Je vais le tuer!
- Onu geberteceğim!
- Je vais le tuer!
Geri dönünce onu geberteceğim!
Quand on reviens, je vais la tuer!
Onu geberteceğim!
- Je vais le tuer!
Onu bulursam geberteceğim.
Je vais la tuer.
Bunu bilmeliyiz. Onu geberteceğim.
Il doit savoir on le fera parler
Oradaki kimse, onu geberteceğim.
Je le tuerai, qui que ce soit!
- Onu geberteceğim!
- Je vais la tuer.
Onu geberteceğim. Seni fare!
Je vais te tuer, salaud.
Onu geberteceğim!
Je l'aurai!
Onu hemen geberteceğim!
Je vais le tuer ; maintenant!
- Onu buracıkta geberteceğim.
Je veux le tuer. Je me fiche du reste.
Dışarı çıkınca onu geberteceğim.
Je vais le tuer.
Onu geberteceğim! - Dan, yapma!
Du calme, Dan.
Şu koduğumun serserisi! Onu geberteceğim! Lanet kafasını kopartacağım!
j'aurais dû le tuer, j'aurais dû lui fracasser la tête.
Karınca yuvasına girmiş olsa bile onu bulup geberteceğim!
Même au fond d'une fourmilière, j'irai le chercher et le tuer!
- Onu geberteceğim!
Je vais lui faire la peau!
Onu geberteceğim.
Je vais le buter, moi!
Çok iyi. Parçalanmalı o herif, Richard. Onu geberteceğim.
A quoi pense Richard en faisant ce qu'il fait?
Sana bir daha dokunursa, onu geberteceğim.
S'il te touche encore, je lui donne une raclée.
Onu geberteceğim!
Moi, je veux bien!
Onu ve zenciyi geberteceğim.
Je le tue, lui et son négro!
Onu geberteceğim.
Je vais le choper.
Bir gün işadamlarına telepat kiralamayı ilk düşünen adamı elime geçirirsem, onu geberteceğim.
Un jour je trouverai le gars qui a eu l'idée de louer des télépathes aux hommes d'affaire, et je vais le tuer.
Ama o iğrenç, sinsi pislikle! Onu geberteceğim!
Mais cette racaille, ce salopard, ce faux jeton.
Onu geberteceğim!
Laisse! Mosca! Je vais le tuer!
Onu nereden buldun! ? - Seni geberteceğim pislik.
Où as-tu eu ça?
Onu öldüreceğim! Onu geberteceğim!
Je le tuerai, bordel!
Onu çıplak ellerimle geberteceğim.
Je vais finir par le tuer.
Onu geberteceğim.
Je vais le tuer.
Onu geberteceğim.
Je vais le tuer!
Onu geberteceğim!
Je le tuerai!
Onu geberteceğim.
Je vais lui casser la gueule.
- Onu geberteceğim.
Je vais lui casser la gueule.
onur 51
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onunla 141
onu bul 30
onun neyi var 30
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onunla 141
onu bul 30
onun neyi var 30
onu buldular 16
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu sevdin mi 31
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu sevmiyorum 46
onu buldum 214
onun için 179
onu seviyorum 468
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu sevdin mi 31
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu sevmiyorum 46
onu buldum 214
onun için 179
onu seviyorum 468
onu biliyorum 95
onu seviyorsun 78
onu bilmiyorum 36
onu seviyor musun 173
onu duydum 61
önüne bak 138
onun yerine 89
onu sevdim 104
onu geri ver 55
onun da 23
onu seviyorsun 78
onu bilmiyorum 36
onu seviyor musun 173
onu duydum 61
önüne bak 138
onun yerine 89
onu sevdim 104
onu geri ver 55
onun da 23