English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ O ] / Onu buldum

Onu buldum translate French

2,613 parallel translation
Onu buldum.
Je l'ai.
- Onu buldum. İşte Tarık Şerif.
Voici Tariq Sharif.
Onu buldum.
Je l'ai trouvée.
Onu buldum. Bunu sonra dünürüz.
- On verra ça plus tard!
Ve en sonunda... Onu buldum.
Finalement, je l'ai trouvé.
Onu buldum!
Ici! Je l'ai trouvé!
Eli David "Onu buldum."
ELI DAVID. JE L'AI TROUVÉ.
Ayrıca, onu buldum.
Et en plus, je l'ai trouvé.
Onu buldum.
Je l'ai trouvé!
Onu buldum.
Je l'ai trouvé.
Onu buldum.
Frérot, je l'ai trouvé.
Ve geçen gece sonunda onu buldum... O benim.
Et la nuit dernière, je finis par trouver -
- Tamam. - Onu buldum.
Je l'ai trouvé!
Onu buldum.
Oh, je l'ai trouvé!
Onu buldum.
Je l'ai trouvé...
- Onu buldum, Lordum.
- Je l'ai trouvé, monsieur.
İçeri gittim herhalde. Onu buldum.
J'ai été aux toilettes et je l'ai trouvé.
Onu ben buldum, bu yüzden ondan ben sorumluyum.
Je l'ai trouvé, donc j'en suis responsable.
Onu soğuk taşların üzerinde yatarken buldum.
Elle était... allongée sur le carrelage.
Buldum onu.
Je l'ai trouvé.
Bunun yerine onu oturma odamda, geçimini sağlamak için spor şortu giyen bir adamla * yere bakan köpek pozisyonunda buldum.
elle arrive la tête baissée dans mon salon avec un type qui gagne sa vie en short.
Megan'ın onu sakladığı yeri buldum. Diğer kızlar söyledi.
Les filles m'ont dit où Megan le cachait.
Onu dolabında buldum.
Je l'ai trouvé dans ton armoire.
Evet, eve geldiğimde onu açık buldum.
- Oui, il était ouvert à mon retour.
Frank'le bazı şeyleri açıklığa kavuşturmak için geldim ve onu ölü buldum.
Je suis allé régler les choses avec Frank, je l'ai trouvé mort.
Sonra onu orada ölü vaziyette yatar buldum. Polis benim katil olduğumu neden düşünüyor ki?
Pourquoi la police croit que je suis un meurtrier?
Peşin ödenmiş cep telefonu. Onu dün kanepemde buldum.
Un portable pré-payé, trouvé dans mon canapé hier.
Onu buldum!
Je l'ai.
Onu buldum!
Je l'ai!
Buldum onu. Annemi buldum.
- J'ai trouvé ma mère.
- Buldum. - Onu öldürdükten sonra.
- Après l'avoir tuée.
Hey, onu önce ben buldum!
Hé! Je l'ai vue en premier.
Telefonumu açmayınca onu kontrole geldim ve bunları buldum.
Elle répondait pas au téléphone, alors je suis venu. Et j'ai trouvé tout ça.
- Tamam, sanırım buldum onu.
- Je l'ai.
Evet, onu buldum.
Oui, je l'ai.
Evet, onu çantanın dikişleri arasında buldum.
Oui, elle était dans la couture du sac qu'on a trouvé.
Onu Lower East Side'de kafasında bir kurşun deliğiyle, infaz edilmiş şekilde az önce buldum.
On l'a trouvé dans l'East Side, une balle dans la tête. Il a été exécuté.
Hayır, sadece koşuyordum, onu yerde yatar halde buldum
Non. Je courais, je l'ai trouvé là.
Teyze, onu önce ben buldum.
Tata. pas vrai?
Teyzem ve ben Melek Ahjussi'yi arıyorduk, onu önce ben buldum.
mais je l'ai trouvé la première.
Geçen sene turdan sonra onu dövülmüş ve tecavüz edilmiş halde buldum.
Il y a plusieurs années, après un tournois je l'ai trouvé battu et violenté.
Kieran Vollard. Buldum onu.
Kieran Vollard, je l'ai trouvé.
Buldum onu.
Je l'ai trouvé!
İlk defa sevdiğim birini buldum. Bana destek olup işini düzgün yapan ilk kişi, o ve onu işten çıkarmamı mı istiyorsun?
C'est la première fois que je trouve quelqu'un que j'aime bien. et tu veux que je le vire?
Bir şey buldum ve onu öylece bırakamam.
J'ai trouvé quelque chose et je ne peux pas y renoncer.
- Onu sahilde buldum.
- Qui est-ce? - Il était sur la plage.
Ben sadece onu yerde baygın buldum.
Je l'ai trouvée gisant à terre.
Onu çölde buldum.
Je l'ai trouvée dans le désert.
Onu kapıda buldum.
Je l'ai trouvée à la porte.
Onu alış verişte, havaalanında ve sahilde buldum ama şehirde bulamıyorum.
Je l'ai trouvé au centre commercial, à l'aéroport, à la plage, mais pas en ville.
Bu zamanzingo ötmeye devam edince, ben de onu takip edip seni buldum.
Ce gadget n'a pas arrêté de biper, il m'a menée à toi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]