English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ O ] / Onu buraya getir

Onu buraya getir translate French

420 parallel translation
Haydi, De Voss, onu buraya getir.
Va le chercher, De Voss. Amène-le ici.
Onu buraya getir.
Mets-le là.
Bateman, onu buraya getir.
Bateman, amenez-le ici.
Taksiyle kiliseye git. Onu buraya getir.
File à l'église et ramène-le.
Yapabilirsen eğer, onu buraya getir.
Ramène-le immédiatement... Si tu peux.
Onu buraya getir.
Apportez-moi celle-ci.
- İyi, git ve Onu buraya getir.
Amenez-le ici.
Haydi, onu buraya getir.
amenez-le ici! Vite avant qu'il ne revienne à lui!
Musette, onu buraya getir!
Musette, apporte!
Onu buraya getir, ben de sana adresi vereyim.
Amenez-la, je vous donnerai l'adresse.
Onu buraya getir.
Faites-le entrer.
Onu buraya getir Tarzan.
Mets-la à l'eau!
- Onu buraya getir.
- Donne. - Bon.
- Las Vegas'a git ve onu buraya getir.
Allez à Las Vegas. Ramenez-la-moi.
- Nasılsınız? - Onu buraya getir, Leonard.
Faites-le entrer, Léonard.
Onu buraya getir.
Fais-le entrer ici!
Öldüğümü, bittiğimi söyle ama Tanrı adına onu buraya getir!
Mais, bon sang! Amène-le ici!
Onu buraya getir.
Amène-la ici.
- Onu buraya getir.
Amenez-le!
Sandak, Luke Radford'a git ve döndüğümde onu buraya getir.
Sandak, va chercher Luke Radford, qu'il soit là quand je reviendrai.
Onu buraya getir.
Amène-le ici.
Onu buraya getir.
Apporte-le ici.
Gece vakti onu buraya getir.
Emmène-la ici avant la nuit.
Pompey, Doktor Willoughby'i bul. Ayıksa onu buraya getir.
Pompey, ramène le docteur, s'il n'est pas saoul.
Yarından sonraki gün onu buraya getir.
Soyez rentrés ici après-demain.
Bayan baygınlık geçiriyor. - Onu buraya getir.
- Votre femme a un malaise.
Bir an önce onu buraya getir.
Fais-le venir.
Onu buraya getir.
Fais-le entrer.
Gizli yolu kullanarak getir onu buraya...
Fais le venir par le passage secret
Polis gidip onu bulmadan önce doğruca sinemaya gidip o kuş kafesini buraya getir.
Va chercher la cage à oiseaux au cinéma avant que la police ne la trouve.
Buraya getir onu.
Faites-le venir ici.
Buraya getir de öldüreyim onu.
Amenez-le ici!
Gidip onu bul ve buraya getir.
Va la chercher.
- Bul onu. Buraya getir.
- Va le chercher!
Hadi. - Buraya gelin. Buraya getir onu.
Amène-le.
Mara'yı buraya getir, onu pek ala koruyabilirler.
Faites venir Mara. Surveillez-la bien.
Getir onu buraya.
Amène-le.
Onu bul ve buraya getir. - Acele et.
Non, je ne l'ai pas trouvé.
Onu karşıla ve buraya getir.
Allez donc à sa rencontre!
- Ve onu buraya geri getir.
- Et ramenez-le-moi. - Oui, monsieur.
Pazarlık bitti! Hadi onu getir buraya koy.
Donnez la clé.
Derhal buraya getir onu!
Daikichi! Dis-lui de venir vite!
Aç onu, bir çanta bulacaksın, al ve buraya getir.
Prenez le sac qui s'y trouve et rapportez-le ici.
Getir onu buraya.
Amenez-le.
- Buraya getir onu.
Amène elle ici!
Onu al buraya getir.
Qu'est-ce que tu attends?
Onu bugünkü gösteriden önce buraya getir.
Viens avec lui, avant l'émission.
Hemen buraya getir onu!
Amène-la ici!
Getir onu buraya.
Qu'elle descende.
İçinde bir ilk yardım çantası var, onu hemen buraya getir. Ve lamba ya da bir meşale getir, ışığa ihtiyacımız olacak.
Je lui ai donné tout le laudanum qu'il y avait.
- Onu buraya getir.
Mettez-le là.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]