English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ G ] / Götür onu

Götür onu translate French

1,891 parallel translation
- Götür onu. Sorun ne?
T'es taré!
Götür onu buradan.
Faites le partir d'ici
Chris, götür onu, tutukla.
Chris, emmène-le, donne l'inculpation.
Hemen revire götür onu.
Et emmène-la à la clinique.
Götür onu buradan, Willie.
Débarrassez moi de ça, Willy!
Al götür onu.
Emmenez-le.
Sen götür onu Ben de orda olmak için elimden geleni yaparım, tamam mı?
Reviens-moi en un seul morceau, c'est tout ce que je demande.
Evine götür onu.
Raccompagne-le chez lui.
Git, götür onu!
Allez-y.
Götür onu! Hayır.
Partez. Allez-y.
Joy'la bir konuşayım. Randy, onu otele geri götür.
Randy, remmene le au motel.
Onu şık bir restorana yemeğe götür.
Encore mieux... Amène-la dans un restaurant chic.
Tamam, sen onu kiliseye götür.
Bien, fait-le aller à l'église.
- Becca'yı da götür. - Onu istemiyorum.
- Appelle Becca.
Güvenliği ikiye katla, onu eve götür.
Renforcez la sécurité. Raccompagnez-la.
Onu al götür burdan.
Dégage-le d'ici.
Reid, çantasına bir şeyler alıp, onu evine götür.
Reid, ramène la chez elle, qu'elle rassemble quelques affaires.
Bu arada, onu yoğum bakıma götür.
Mais descends-la aux soins intensifs.
Onu bir psikoloğa götür.
Trouvez-lui un psy.
Onu O'Hare'e götür.
Amenez-la à O'Hare.
Onu MRI'a götür ve sonuçları hemen bana getir.
Faites-lui passer une IRM et donnez-moi les résultats dès que possible.
O halde, onu odasına götür, hemen.
Il ignore ce qu'il fait. Ramenez-le dans sa chambre.
Onu buradan götür.
Enlève-le de là.
Onu yolcu kapısına götür.
Prends-le par la porte côté passager.
Pekala, onu arkaya götür ve yarasını dik.
Bien, emmène-le là-bas et recouds-le. Trouve-lui un autre maillot.
Onu koltuğa götür.
Mets-la sur le canapé.
Onu bir masaya götür, gözün üzerinde olsun.
Emmène-le dans l'un des bureaux, garde un oeil sur lui.
Onu içeri götür.
Fais-la rentrer.
Onu alışveriş merkezine götür.
Tu devrais l'emmener au centre commercial.
Ozaman onu bir müzeye götür, sergi salonlarını gezdir, Sonrada onu tuvalette becer!
C'est une relation intello. Alors tu l'emmènes à une expo et tu te la tapes dans les toilettes.
- Evet? - Onu klitorise götür.
Guide-le vers le clito.
Onu buradan götür.
Foutez-la dehors.
Onu revire götür.
Emmenez-le à l'infirmerie.
Onu karakola götür.
Emmenez-le au poste.
Sen onu hastaneye götür.
Vous l'emmenez à l'hôpital.
Onu benden olabildiğince uzağa götür.
Emmène-la le plus loin possible de moi.
Bonnie, onu fırtına mahzenine götür.
Bonnie, conduis-les au sous-sol.
Onu arkadaşının yatakhanesine götür.
Ramène-la dans la chambre de son amie. C'est une banlieusarde. *
Onu konuk bölümüne götür.
Escortez-la jusqu'aux quartiers des invités.
Onu eve götür, güzel sıcak bir banyo, sıcak yemek...
On le ramène à la maison, on lui donne un bon bain chaud, un repas...
Şimdi onu geri Kandi'ye götür.
- Allez vite, tu le ramènes chez Kandi.
Onu, yalnız olabileceğiniz bir yere götür.
Emmenez-le dans un endroit où vous serez seuls.
Bayılt onu. Damarlarını sakinleştiriciyle doldur, sonra da götür bataklığa timsahlara bırak.
Endors-la, bourre-la de tranquillisants.
Onu kürtaja sen götür, oradan da ben alayım.
Tu la conduis à la clinique. J'irai la rechercher.
- Onu ne yapacağım? - Götür buradan dedim!
Emmène-la!
Onu St. Joseph's'e götür.
- Emmène-la à l'hôpital Saint-Joseph.
Onu banyoya götür, üstünü değiştirsin.
Emmenez-la dans la salle de bain pour se changer.
Onu... onu tomografiye götür.
Hum, emmène... emmène le au scan!
Sadece onu yapabileceğin kadar kısa sürede buradan götür!
Parfait. Alors, viens aussi vite que possible.
- Bence onu geri götür.
- Tu devrais le rendre.
Onu ilk yardıma götür.
Emmène-le à l'infirmerie.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]