English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Haklı

Haklı translate French

66,332 parallel translation
Ve haklıydınız.
Et vous aviez raison.
Aptalcaydı. Sen haklıydın.
Tu avais raison.
Evet, haklısın.
Tu as raison.
Evet o zaman haklısın. Hiçbir şey yaşanmamış olur.
Vous avez raison, il ne c'est rien passé.
Haklı olduğumun farkındasın.
Tu sais que j'ai raison.
Haklısın, öyle adamlar ölmeyi hak ediyor.
Un homme comme ça, tu as raison... il mérite de mourir.
Değilim, haklısın. Kesinlikle sevgilin değilim.
Non, tu as raison, je ne suis pas ta petite amie.
- Haklısın.
- C'est vrai.
Davamız haklı bir dava.
Notre cause est juste.
Sanırım haklısın.
Je crois que tu as raison.
- Hayır, haklısın.
- Non, tu as raison.
Haklıydı. Köpek dişlerinin hep et yemek için olduğunu düşündüm ama hangi hayvan bu küçük dişlerle öldürüp çiğ şekilde yer ki?
Je croyais que les canines étaient pour la viande, mais quel genre d'animal pourrait tuer et manger de la viande crue avec ces mini-dents?
Rip haklıydı.
Rip avait raison.
Haklıydın.
Tu avais raison.
- Benden ayrılmakta haklıydın.
- Tu allais me quitter.
Gözlerinin içi parladı. Sara haklıymış.
- Son œil s'éclaire, elle avait raison.
Adam haklı.
- Sans déconner.
Ja haklı.
Ja a raison.
Omar haklıymış.
Omar avait raison.
İyi misin? Haklısın.
Tu tiens le coup?
Haklıydım, sorunlarımız var.
J'avais raison, on a des problèmes.
- Haklı çıkartmıyor yine de.
- Ça n'excuse rien.
Ben haklıymışım, sen ise haksız çıktın.
Écoute, j'avais raison. Et toi tort.
Dinle bak haklıymışım.
Écoute... J'avais raison.
Haklıymışsın.
Tu avais raison.
Haklısın sanırım.
Tu avais raison.
Mesa Verde davasından sonra aklını kaybettiğini düşünmeye başlamıştı. Ben de ona aslında her konuda haklı olduğunu söyler gibi oldum.
Il croyait que son cerveau déconnait à cause de Mesa Verde, alors je lui ai dit qu'il avait raison sur toute la ligne.
- Bu hiçbir şeyi sonlandırmayacak. Naomi haklıydı.
Ça n'empêchera rien.
- Haklısın.
Tu as raison.
Ve umarım sen haklı çıkarsın da yaratık başlığın peşine düşer.
Et si par chance, tu as raison, cette créature la suivra.
- Haklısın.
- Je sais.
Clary haklı.
Elle a raison.
- Haklı çıksan iyi olur Luke.
- J'espère que tu as raison, Luke.
- Luke başından beri haklıymış.
- Luke avait raison tout du long.
Haklıydın Magnus.
Magnus, tu avais raison.
Etmemekte de haklısın. Herhangi bir yere veya zaman düşebilirdi.
Il aurait pu atterrir n'importe où et n'importe quand.
Çünkü bulamazsınız. Haklısın.
Car vous ne la trouverez jamais.
Haklı olabilirsin.
Tu as peut-être raison.
Amaya haklı.
Amaya a raison.
Bunu söylemek hoşuma gitmese de, Mick de haklı.
Je déteste dire ça, mais Mick aussi.
Ya haklıysa?
Et s'il avait raison?
- Sanırım haklısın.
- Je suppose que tu as raison.
- Motoru başlatamam. - John haklı.
Je ne peux pas démarrer l'avion.
İki şekil de beni haklı yapıyor, değil mi?
Dans tous les cas, ça prouve que j'ai raison, non?
John, Rusya konusunda haklı.
John a raison à propos de la Russie.
Haklı.
Elle a raison.
Haklısın.
Tu as raison.
Whip haklı.
Whip a raison.
Haklı.
Il a raison.
- Bu konuda da haklısın.
Tu as raison aussi.
- Hayır, Ray haklı.
- Ray a raison.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]