Haklıydın translate French
5,186 parallel translation
Görünüşe göre haklıydın Harold.
Vous aviez raison.
Hayır, haklıydın.
Vous avez raison.
Haklıydın.
Tu as raison.
Haklıydın, çok da uzak değilmiş.
Tu avais raison. Ce n'est pas si loin.
- Görünen o ki, sen haklıydın.
- Apparemment, tu avais raison.
Haklıydın.
Oui. Tu avais raison.
- Haklıydın. - İn aşağı.
- Tu avais raison.
- Haklıydın.
Tu avais raison.
- Haklıydın.
- Qu'est-ce que ça veut dire?
Tamam, haklıydın.
Eliza : Okay, tu avais raison
- Haklıydın.
- Tu avais raison.
Ronny sayesinde. Haklıydın, kötü biri değilmiş.
Appelle Toby, on peut aller le chercher.
Hapishanede bana söylediğin en kötü şey neydi biliyor musun? - Haklıydın.
Tu veux savoir quelle est la pire chose que tu m'aies dite en prison?
Sen haklıydın.
T'avais raison.
bu konuda haklı olmak istemiyorum tamam yarı haklıydın nasıl?
J'aimerais avoir tort. À moitié raison. Comment?
Ben yanıldım, sen haklıydın.
Vous aviez raison, et j'avais tord.
- Ben yanıldım, sen haklıydın...
"Vous aviez juste et j'avais tord."
Amy haklıydın.
Amy avait raison.
Sen haklıydın.
Tu avais raison.
Görünen o ki hormonlar kontrolde. Çünkü Petra'nın suitine girdim ve sen haklıydın, ben yanıldım.
Donc, apparemment je suis hormonale parce que je me suis glissée dans la suite de Petra, et tu avais raison et j'avais tord.
Ama çok haklıydınız.
Mais vous aviez raison.
Sen de haklıydın.
Tout comme toi
Bunu kabul etmek benim için zor ama Griffin konusunda haklıydın.
C'est difficile à admettre, mais tu avais raison à propos de Griffin
Ve sen haklıydın.
Et... Et tu avais raison.
- Haklıydın. Arkandan soruşturma yürütmek kötü bir karardı davayı tehlilkeye attım.
Enquêter dans votre dos fût une mauvaise décision de ma part,
Haklıydın ; polika yalancıların işi.
la politique est un travail de menteur.
Biliyor musun dostum, sen haklıydın.
Tu sais quoi, tu avais raison.
Stephie, sarı renk ve Gerenimo hakkında haklıydın.
Stephie, tu avais raison à propos de la couleur jaune et Geronimo.
Sen haklıydın, baba.
Tu avais raison, père.
Toby'nin patronu konusunda haklıydın.
Tu avais raison à propos du chef de Toby.
O ne demek bilmiyorum ama şimdiye kadar haklıydın, o yüzden evet.
Je n'ai aucune idée de ce que c'est, mais jusque là tu as toujours eu raison, alors... oui.
Evet ve haklıydın da. Ben de onu korumak için aramızdaki mesafeyi koruyorum.
Oui et tu avais raison, alors j'ai gardé mes distances pour le protéger.
Cam, beni yedeğe almakta haklıydın.
Cam, tu avais raison de m'exclure.
Castle, sen haklıydın.
Castle
Aslında haklıydın.
Vous aviez raison.
Rafael konusunda haklıydın, tamam mı?
Tu avais raison à propos de Rafael, d'accord?
Kaderimiz konusunda haklıydın.
Tu avais raison pour notre destin.
Raina'nın ona açılacağı konusunda haklıydın.
T'avais raison pour Raina, sur le fait qu'elle se confesserais à elle.
Haklıydın, ben aptalın tekiyim.
Tu avais raison et moi, je ne suis qu'un crétin.
Emily hakkında haklıydın.
Tu avais raison à propos d'Emily.
Üstüne gittiğim için üzgünüm ama haklıydın.
Je suis désolée d'être parti, mais tu as raison.
Haklıydın.
Tu avais raison.
Haklıydın.
Vous aviez raison.
evet haklıydın
Vous aviez raison.
Ama haklıydın, Louise.
Tu avais raison à propos de moi, Louise.
Sacrer İyi seyirler dilerim. Park konusunda haklıydın.
Tu avais raison pour le parc.
Haklıydın o yalnızlık çekiyor.
Vous aviez raison.
Keen konusunda haklıydın.
Vous aviez raison pour Keen.
Haklıydınız.
Vous aviez raison.
Sen haklıydın.
Eh bien, tu avais raison tout à l'heure.
Haklıydın.
Il est presque complet.
haklıydınız 44
haklısın 4682
haklisin 34
haklı 645
haklısınız 730
haklıyım 81
haklıydım 99
haklıymış 45
haklı değil miyim 37
haklıydı 59
haklısın 4682
haklisin 34
haklı 645
haklısınız 730
haklıyım 81
haklıydım 99
haklıymış 45
haklı değil miyim 37
haklıydı 59