English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Haklıymışsınız

Haklıymışsınız translate French

160 parallel translation
Haklıymışsınız. O bir casus.
Vous aviez raison, c'est une espionne.
Bir gün haklıymışsınız diyeceksin.
Penses-y. Un jour, tu sauras que j'ai raison.
O adam hakkında haklıymışsınız.
Vous avez raison.
- Haklıymışsınız General. Yeniden karşılaştık.
- Nos chemins se croisent à nouveau.
Pek çok neden olduğunu söylediğinizde haklıymışsınız.
Tu disais vrai en parlant de nombreuses raisons...
Evet, haklıymışsınız.
Vous aviez raison à ce sujet.
Haklıymışsınız profesör bu votka muhteşem.
Vous aviez raison. Ici la vodka est formidable.
Haklıymışsınız, Bayan Marple.
Vous aviez raison Miss Marple.
Haklıymışsınız, mekanizmada bir yanlışlık var.
Le mécanisme est déréglé.
Aşık olmak üzereyim, ne kadar haklıymışsınız.
Je suis en train de tomber amoureuse, comme vous disiez.
Haklıymışsınız. İşte burada.
Vous avez raison, le voilà.
Ama haklıymışsınız.
Mais vous aviez raison.
Açıklayacağım. Hissinizde haklıymışsınız.
Votre pressentiment a été confirmé.
Çok haklıymışsınız efendim.
Vous avez raison.
Haklıymışsınız.
Vous aviez raison.
Aman Tanrım, haklıymışsınız!
Bon sang, vous avez raison!
Haklıymışsınız.
Vous avez bien fait.
Ken'in sizi azarladığını söylerken haklıymışsınız.
Je vous avais bien dit qu'il n'aimerait pas votre look.
Haklıymışsınız. Paris'te bir tanıdığı varmış.
Elle connait bel et bien quelqu'un a Paris.
Anlaşılan haklıymışsınız Doktor Walker.
Je reconnais que vous aviez raison.
Son derece haklıymışsınız Doktor.
Vous aviez raison!
Haklıyım, değil mi? - Evet, haklıymışsınız!
j'ai raison, pas vrai?
Göz ardı edilecek karşıtlıkları bilmek konusunda haklıymışsınız.
Tu avais raison de dire qu'il faut ignorer certains accrochages.
Anlaşılan haklıymışsınız ama özür dilemiyorum yap...
Vous aviez raison. Mais n'attendez aucune excuse de...
Haklıymışsınız, Bay Drax. Çok fazla şey biliyorlar.
Vous aviez raison, M. Drax, ils en savent trop.
Haklıymışsınız doktor.
Vous avez raison.
- Ne? Hangi konuda haklıymışsınız?
- Qu'avez-vous découvert?
Filmleri, Radyoloji'yle beraber gözden geçirdik. Haklıymışsınız.
J'ai vu les radios, vous aviez raison.
Evet, haklıymışsınız. Kolaymış.
C'est vrai, c'est facile.
Haklıymışsınız, Bayan Varney.
Vous aviez raison, madame Varney.
Muoi konusunda haklıymışsınız.
Vous aviez raison à propos de Muoi.
Haklıymışsınız...
Wow, vous aviez raison...
- Harika bir yer, haklıymışsınız
Quel bel endroit, tu avais raison.
Ayakkabı konusunda haklıymışsınız.
Vous aviez raison, pour les chaussures.
Her neyse, siz haklıymışsınız.
Ceci dit, il se trouve que tu as raison.
Clark hakkında haklıymışsınız.
Vous aviez raison pour Clark.
Görünüşe göre haklıymışsınız.
Et vous aviez raison.
Haklıymışsınız Efendim. Andorian subayını izlemiş olmasaydım... hangi diziyi sabote ettiğini bulmak haftalar alırdı.
Si je n'avais pas surveillé cet officier Andorien, ça aurait pu prendre des semaines pour trouver où elle avait saboté le réseau.
Bu ölçümlerden endişelenmekte haklıymışsınız.
Eh bien, vous aviez raison de vous préoccuper de ces mesures.
General O'Neill, haklıymışsınız gibi görünüyor.
Général O'Neill, votre intuition était la bonne.
Peynir tercihiniz de haklıymışsınız.Gayet kötüymüş.
Vous avez bien fait pour le fromage, il est dégueulasse.
Haklıymışsınız.
Tu avais raison.
Motorlu Araçlardan geri aradılar. Haklıymışsınız.
Je viens juste d'avoir un coup de fil de la Préfecture.
Bizu konusunda haklıymışsınız.
Vous aviez raison à propos de Bizu.
Ne yazık ki hiç kimse geri dönüp de bu adamlara, haklıymışsınız diyemeyecek.
Dommage que personne ne revienne jamais dire à l'auteur s'il avait raison.
Evet, haklıymışsınız.
Oui, c'est vrai.
Haklıymışsın. Anton kız gibi bağırıyor.
T'as raison, il crie comme une gonzesse.
Haklıymışsın John. Kısa bir konuşmadan sonra arkadaşımız Drakhların Dünya'ya doğru geldiğini ve Dünya'yı yok ederek İttifak'a bir şey anlatmak istediğini söyledi.
Vous aviez raison, Drake a confirmé que les Drakh se dirigent bien vers la Terre pour l'éliminer et décourager l'Alliance.
Haklıymışsın, ama yine de arabada baba-kız konuştuk.
Tu avais raison, bien que nous ayons eu une discussion pere-fille.
Haklıymışsın. O ilanı kızın bilgisayarını kullanan bir başkası vermiş.
On a approfondi les recherches et on a découvert que cette annonce avait été mise par quelqu'un ayant accès à son ordinateur.
Üzerindeki aletle ilgili ikiniz de haklıymışsınız.
Ouais je suis désolé de ne pas avoir pu aider davantage.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]